İçeriğe geç

İlkokul Müdürleri de Türbana Selama Dururken..

Adalet Bakanlığı ve Meclis Başkanlığı yapan AKP’li Mehmet Ali Şahin: “Türban %1.5’in sorunu.” demiş, Fetullah Gülen de “füruat”; yani teferruat saymıştı. Ama merhum Necmettin Erbakan’ın hayalini AKP gerçekleştirdi ve sadece rektörler değil, ilkokul müdürlerinin de türbana selâma durmasının önünü açtı.

İran’a gittiğimde bindiğim taksinin şoförüne: “Şah rejimi ile Mollalar rejimi arasında ne fark var?” diye sormuştum. İşte taksicinin cevabı:

“Hiç bir şey değişmedi. Sadece kadınların başı örtüldü, o kadar…”

Din, yine siyasetin göbeğine oturtuldu. Hem de sınır, insaf tanımadan… Koca din , adalet dini, kadının kafasındaki kıldan öte bir anlam taşımıyor yine. Kimse sormuyor kadının örtünmesi topu topu kaç ayette var? Ya zûlüm, yetim hakkı, hırsızlık, yalan, idarenin ehil ellerde olması?.. Ama orana vurursak % 1 “füruat”, % 99’u örtüyor işte!…

Madem kadının, hatta baliğ bile olmamış kız çocuğunun örtünmesi dindarlığın “barometresi”, AKP’nin, özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün (Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı döneminde) İslâm Konferansı Örgütü (yeni adıyla İslâm İşbirliği Teşkilatı) Başkanı olması için adeta and içtiği Ekmeleddin İhsanoğlu’nun şu açıklamalarına ne demeli? 11 Mart 2012, Zaman Pazar Eki’nde Nuriye Akman soruyor, İhsanoğlu cevaplıyor:

“Bu bir hürriyet meselesidir. İsteyen açar, isteyen kapatır. Ve açıp kapatmanın da dindarlığın ölçüsü olduğuna ben inanmıyorum…”

Nuriye Akman bu sözlerin bir adım sonrasını merak edip: “Acaba İhsanoğlu başörtüsünü açık bir Kur’an emri olarak değerlendirenlerden biri mi, yoksa kapatılması gereken alanın baş değil göğüs olduğunu düşünenlerden mi?” sorusunu yöneltiyor.

İhsanoğlu, iki görüşe de saygılı olduğunu belirttikten sonra: “Bu bir yorum meselesidir. Kur’an ayetlerindeki hitabın kime ait olduğu açıktır.” karşılığını veriyor. Nuriye Akman: “Yani hitabın Peygamber Efendimiz’in eşlerine olduğunu mu işaret ediyorsunuz?” diyor. İşte o kaderdenk anı!

İhsanoğlu başıyla onaylıyor; ama hemen: “Benim dini hüküm verme yetkim yok.” diye ekleme ihtiyacı duyuyor.

Yorum yok!.. Sadece şunu soracağım: bugünlerde bunları söyleyen, AKP’ye yakın, bundan önce İslâm Konferansı Örgütü’nün Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu değil de mesela bir Yaşar Nuri Öztürk, CHP’li İhsan Özkes veya ne bileyim Kılıçdaroğlu, Nur Serter falan olsa acaba nasıl bir “taarruza” maruz kalırdı?

Silivri’den kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

5 Nisan 2012

Kategori:Uncategorized