Bu defa Afyonkarahisar’da 25 Mehmetçiğimizi “kaza”ya kurban verdik.
Gaziantep katliamından 1 hafta önce ABD Büyükelçisi Rikardone ile Cumhurbaşkanı Gül’ün “tesadüfi” açıklamaları olmuştu; PKK’nın olası bir saldırısından Suriye ve İran’ın sorumlu tutulacağına, Suriye’ye müdahale edileceğine dair.
Ne tesadüf; Afyonkarahisar faciası da iki demeç arasına denk geldi.
30 Ağustos günü ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey bir açıklama yaptı. Dempsey, Türkiye’nin Suriye’ye müdahaleyi NATO’nun gerçekleştirmesini, ayrıca TSK’nın tampon bölgenin Türkiye’de değil, Suriye içinde kurulmasını ve bunu da bazı ülkelerin değil, NATO’nun üstlenmesini istediğini söyledi.
Bu sözlerinden anlaşılan, Gül ve Erdoğan’ın Türkiye adına yeşil ışık yaktığı Suriye’ye müdahale ve tampon bölgeye TSK komuta kademesinin karşı çıktığıydı.
Tam 6 gün sonra bir tarihin yazıldığı Kocatepe’nin, TSK’nın kalbi Afyonkarahisar’da o patlama oldu.
Ama bunun öncesinde bir şey daha oldu. 4 Eylül’de Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde Anadolu Ajansı kaynaklı bir haber yayımlandı. Buna göre, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği sözcüsü T.J. Grubisha, Dempsey’in o açıklamalarına dair haberin ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından yalanlandığını bildirmişti.
Oysa Dempsey sözkonusu açıklamayı gizli saklı bir yerde değil, Paralimpik Oyunları için gittiği Londra’da yapmıştı.
Ve ABD Dışişleri Bakanlığı, sözümona kendi vatandaşlarına uyarı, ama Türkiye’ye tehdit gibi bir açıklama daha yaptı. 6-12 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de karışıklık veya olaylar çıkabilirmiş!.. Özellikle de Türkiye’nin kalbi, Cumhuriyet’in Başkenti Ankara’da!..
“Ey TSK!.. Suriye’yi NATO’suz ve bizsiz hallettin, hallettin. Halledemedin, arkası var.” der gibi.
5-6 Eylül gecesi Afyon kara hisar oldu. Dilerim bizim de afyonumuz bir an önce patlar ve beter ‘kaza’lardan kurtuluruz.
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
7 Eylül 2012