İçeriğe geç

“Millet Hastadır… Muhtaç Olduğu İlaç Zorla İçirilecektir…”

“Her şey bizim olsun” istiyorlar. Sıra tüm belediyeleri almaya geldi. Ama sandıkla değil, kanunla… Her kurum ve kişi tek tek teslim olurken, genel seçimlerde yüzde 80-90 oy çıkmamasını veya belediye seçimlerinde hala muhalefet partilerine oy verilmesi ihtimalini belli ki bir tür ‘hastalık’ sayıyorlar.

Meclis’e gönderilen Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı ile bir taşla birçok kuş vurmak istiyorlar. Bir tarafta muhalefetin belediye dahi yönetemez hale gelmesi, diğer tarafta Başkanlık ve eyalet sistemine geçişin hazırlığı.

Artık ülkenin bir Anayasa’sı yok. Her şey ihtiyaç ve şartlara göre çıkartılan kanunlarla gerçekleştiriliyor. Kanunlar, hatta yönetmelik ve talimatlar Anayasa’nın üzerine çıkartıldığı için Anayasa’ya uyanlar suçlu/terörist/darbeci ilân ediliyor.

İşte Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı da o politikanın son örneği.

“Kanun zoruyla yöntemi” deniyor buna. Fikir babasına bakınca, yine karşımıza Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın “üstad”ı, “kindar ve dindar gençlik hitabesi”nin sahibi Necip Fazıl Kısakürek çıkıyor. Kısakürek, Cerrahi Müdahale başlıklı bir hitabesinde şöyle buyuruyor:

“Bu memleketi ancak cerrahi bir müdahale kurtarabilir. Cerrahi müdahaleden kastımız, devlete kendi beynini empoze/zorla kabul ettirme hamlesine girişip kanunun verdiği olanca imkânı kullanarak, iktidar kapısı önüne dikilmektir.

Zorla kabul ettirme tabirinden de dehşete düşmeye değmez. Bu zor, iktidara gelmek için kullanılacak bir metod değil; üstün kanunla, üstün kanun anlayışıyla elde edilecek bir iktidardan sonra kullanılması gerekli usüldür. Zorla, fakat yine kanun yoluyla.

Hasılı, hasta millete muhtaç ilaç zorla içirelecektir…”

Sözüm bu politikayı çatır çatır uygulayanlara değil, muhalefete: takke düşmüş, kel görünmüşken acaba Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı’nın çıkmasına da katkıda bulunacaklar mı?

Başbakan Erdoğan daha geçenlerde CHP’nin, Dışişleri Bakanı Davutoğlu hakkında verdiği bir gensoru için: “Alacağınız bir yol olmadığını bile bile bu yollara tevessül etmeniz, Meclis’in onuruyla oynamaktır.” demedi mi? Bu gerçek, kanunlar için de geçerli değil mi? Muhalefet, “alacağı bir yol olmadığını bile bile bu yasanın” çıkmasına, “muhalif/hasta millete, muhtaç olduğu ilacı zorla içirmelerine” göz mü yumacak?

Göz yumarlarsa bundan sonrası için yapacakları iki şey vardır: kendilerini feshedip AKP’ye iltihak etmeleri veya partilerini kapatmaları… Nasılsa yerel seçimlerde AKP bunu yapmayacak mı, beklemeye ne gerek var?

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

11 Ekim 2012

Kategori:Uncategorized