Nuri El Maliki, Irak Başbakanı. Irak’ı işgâlden sonra ABD’nin atadığı, seçtirdiği adam. Türkiye ise “dünya devleti”… ABD’nin en büyük dostu, müttefiki, hatta “eş başkanı”… Maliki Türkiye’ye, özellikle de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a öyle bir siyaset dersi verdi ki söyledikleri yenilir, yutulur gibi değil.
Hürriyet Gazetesi’nden Zeynep Gürcanlı’nın, Maliki ile yaptığı röportajın tam metnini okuyun. (http://www.hurriyet.com.tr/planet/22087165.asp)
İşte Maliki’nin çarpıcı sözlerinden bir demet:
“Tüm mezheplere, dillere saygılı olmak gerekiyor; ancak milli vatan, cumhuriyet duygusunu da kurmak lazım.”
“Türkiye Bağdat’ı bıraktı, bazı farklı gruplarla anlaşmalar yapmaya başladı. Irak’ta bir mezhep çatışması yaşadık. Biz mezhep farklılığı olayını aştık, ancak Türkiye mezhep farklılığına destek olmaya devam etti.”
“Suriye bölünürse, Irak bölünür. Irak bölünürse de, Türkiye bölünür.”
“Türkiye, Kuzey Irak’ı cumhuriyet gibi görüyor.”
“PKK Kuzey Irak’ta üslenmiş. Şu anda da, PKK sorununu Kuzey Irak’ın çözmesi lazım. Irak ordusunu PKK’ya karşı göndersem, karşısına peşmerge çıkacak. Peşmerge onları koruyor.”
“Maalesef Türkiye Irak’taki muhalifleri davet ediyor. Tarık Haşimi Türkiye’de. Ben PKK’yı, onun lideri Abdullah Öcalan’ı Bağdat’ta ağırlasaydım, konuşmalar yaptırsaydım ne olurdu? Ne hissederdiniz? Bunu Türkiye ve Türk milleti kabul eder miydi? Şimdi Türkiye, kadın-çocuk demeden ölüm emri vereni ülkesinde ağırlıyor.”
“Hiçbir ülkenin, başka bir ülke cumhurbaşkanına: ‘Ülkeni terk et, git.’ demeye hakkı yok. Bunu ancak millet söyler.”