İçeriğe geç

Onun Artık TV’si De Var!..

Başbakan Erdoğan’ın teröristbaşı ve terör örgütüne ‘jest’leri bitmiyor. Evet, artık Öcalan’ın televizyonu da olmuş; bizzat Erdoğan’ın emriyle!..

Merakım şu; Acaba Roj TV’yi izlemesine de imkân verildi mi? Ya da teröristbaşı bizim TV’lerdeki PKK propagandasını gördükçe: “Roj’a ne gerek var!.. Boynuz kulağı geçmiş” diyor mudur ki?

Gördünüz mü, bu da oldu!.. Çok değil birkaç yıl önce Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi CPT İmralı incelemelerinden sonra teröristbaşına televizyon verilmesini istedi. Adalet Bakanlığı da CPT’ye verdiği cevapta onun ne kadar tehlikeli bir hükümlü olduğunu hatırlattı, diğer ülkelerdeki yasa ve uygulamaları anlatıp TV verilemeyeceğini bildirdi.

Bugün Başbakan Erdoğan’ın Senegal’de gazetecilere yaptığı açıklamadan öğreniyoruz ki, TV işi çoktan hallolmuş. İşte Erdoğan’ın o müjdesi(!):

“Öcalan 12 metre karelik odada kalıyor, karyolası her şeyi var. Radyosu vardı, şimdi o radyoyu televizyon ile değiştirecekler. Ben talimatı verdim, belki de değiştirdiler. Talimatı vereli epey oldu. Bir televizyonu oraya koyun dedim…”

-PKK’ya Operasyon Garantisi-

Erdoğan’ın başka önemli açıklamaları da var. Askeri operasyonlara ‘vurgun’ demek, ‘PKK silah bırakıp, çekilirken’ operasyon yapılmayacağı garantisi vermek gibi. İşte Erdoğan’ın o sözleri:

“Ha biz onlara neyi garanti edebiliriz? Bundan önce biliyorsunuz, bazı denemeler oldu. Nedir? Sınır boylarında bunlara vurgun yapıldı. Biz buna elimizden geldiğince müsaade etmeyiz; çünkü eğer böyle bir söz veriyorsa, silahlarını da bırakmak suretiyle ülkemizi tek ediyorlarsa, ülkemizin terörden arındırma noktasında böyle bir şeye bizler muvafakat ederiz. Daha önceki çıkışlarda bazı operasyonlar yapıldı. Silah bırakarak yapacakları çıkışlarda bu tür şeylere müsaade etmeyiz.”

Başbakan Erdoğan’ın anadilde eğitim taleplerine ‘hayır’ derken verdiği örnek ise Kürt kökenli vatandaşlarımıza ‘azınlık’ statüsü tanınmasını isteyenlerin elini güçlendirecek nitelikte. Şunları söylüyor:

“Anadilde eğitim diye şu anda masamızda verilmiş herhangi bir şey söz konusu değil. Böyle bir gündemimiz de yok. Şu anda Türkiye’de ana dilini öğrenmek için bütün imkanları hazırladık. Avrupa’da bize örnekler veriyorlar. Bir eyaletteki uygulamayı Almanya’nın uygulanması diye veriyorlar. Almanya’da Türkçe anadilde eğitimi bir kenara bırak, Türkçe öğrenmeyi Merkel’e kabul ettiremedim. Kaldı ki Avrupa müktesebatında azınlıkların ana dil hakkı da var. Bizim Almanya’daki vatandaşlarımız azınlık konumundadırlar ve hala bu haktan yararlanamıyorlar.”

-ABD Politikası: Kürtler Kanayan Yara Olmalı-

Artık adeta terör ve terörist kutsanıyor. Sözde demokrasi ve insan hakları adına!..

Tam da bugünlerde ABD’nin 1970’li yıllara ait gizliliği kaldırılan belgeleri açıklandı. Halen yeni dünya düzeni ve Ortadoğu politikalarında en etkili ismi olan Henry Kissinger, 1973’te ABD Başkan Danışmanı iken Ortadoğu’daki Rus etkisini kırmak için Iraklı Kürtlere para ve silah yardımı yaptıklarını anlatırken ABD projesini şöyle izah etmiş:

“Bölgedeki Arapların Sovyetler Birliği’yle birlikte bedava yürüyemeyeceklerini hissetmelerini istiyoruz. Kürtlerin Irak’ta kanayan bir yara olmak için yeterli güce sahip bulunmalarını istiyorum.”

Oluk oluk kan aktı/akıyor… Müzakerelerin yeni ‘başkenti’ Erbil… Patron yamağı da AKP’nin ‘gurur’ duyduğu Barzani!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

11 Ocak 2013

Kategori:Uncategorized