Bir kadın, bir anne, bir tutuklu eşi… Sözünü esirgemez bir çetin ceviz… Adı Nefise Aslan.
Eşi Gazi Albay Hasan Basri Aslan Balyoz davasından tutuklandı, 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu davalarda yaşanan haksızlık ve hukuksuzlukları anlatmak için çalmadık kapı bırakmadı. Her yere elinde eşinin gazi madalyası ve “Gazi Albay Hasan Basri Aslan ödülü 16 yıl” yazılı posterle gitti.
İsyanını mektuplara, en sonunda “Ödülü de Balyoz Oldu” isimli koca bir kitaba döktü.
Balyoz’un Yargıtay’daki temyiz duruşması dün başladı. Öncesinde bu davaya ilgi çekmek için de çok çırpındı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan randevu istedi. Randevu talebi kabul edildi. 13 Temmuz Cumartesi günü Sakarya Meydanı’ndaki Sessiz Çığlık eyleminden sonra soluk soluğa CHP Genel Merkezi’ne, Kılıçdaroğlu’na koştu.
Umutluydu, çünkü yılların CHP’lisiydi. Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasına belki de en çok onlar sevinmişti. Çünkü dürüstlüğüne güveniyorlardı.
İçeri girdiğinde elinde yine eşinin gazi madalyası ve resmi vardı. Bir de Kılıçdaroğlu ve eşi adına imzaladığı kitabı; “Beni anlamanız dileğiyle” yazmıştı.
-Kılıçdaroğlu: Darbe Davasını Destekleyemem-
Anlattığına göre, söze şöyle başladı:
“Siz bize gelmediniz, ama ben Sessiz Çığlık eylemimizi size getirdim…”
Kılıçdaroğlu’na Balyoz sürecinin can alıcı noktalarını, sorguda eşine sorulan soruları, onun nasıl gazi olduğunu özetledi ve ekledi:
“Bizlere destek olacağınızı düşündük, ama olmadınız. Yanımıza gelenler hep aynı milletvekilleri. İnsanlar, sadece ulusalcıların geldiğini, sizin gelmediğinizi, bunun da partide bölünmüşlük havası, kötü bir görüntü oluşturduğunu söylüyor.”
Kılıçdaroğlu burada Nefise Aslan’a cevap verme gereğini duydu, eylemlere ve duruşmalara niçin katılmadığını şöyle izah etti:
“Perde gerisinden çok destek veriyoruz. Ama bir Genel Başkan olarak gelip, yargıyı etkiliyormuş gibi bir görüntü vermek istemiyorum. Dışarıya karşı bir darbe davasını destekler konuma düşmek istemiyorum. Bu, uluslararası hukuka da uygun değil.”
Nefise Aslan, “darbe davası” ifadesine şaşırdı, bozuldu. Kılıçdaroğlu’nun sözleri bir hikâye gibi geldi. En çok da tepkisiz haline, ağzından ufacık bir teselli sözcüğü çıkmamasına üzüldü. Sözlerini sertleştirdi; “Yıllarca CHP’ye oy vermiş birisi olarak hoşlanmadığım şeyleri söylemeye, hesap sormaya hakkım var” dedi. Peşinden şunları söyledi:
“Elçiye zeval olmaz, size halkın sesini duyurayım. Halk sizin için, ‘Erdoğan gibi, Amerika’nın her dediğini yapıp, iktidara gelmek istiyor’ diyor.”
-Siz de Tutuklanacaksınız-
Konu yeniden Balyoz duruşmasına geldiğinde Kılıçdaroğlu, Nefise Aslan’la şu kaygısını paylaştı:
“Benimle ilgili iddiname hazırlandığını biliyor musunuz?”
Aslan’ın cevabı kelimenin tam anlamıyla balyoz gibiydi:
“Biliyorum. Eşim tutuklandığında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Genelkurmay Hukuk Müşaviri Hıfzı Çubuklu’yla görüştüm. Nasıl sudan sebeplerle tutuklandığını anlattım ve ‘böyle giderse, sizi de tutuklarlar’ dedim. Tutuklandılar. Böyle devam ederseniz, sıra size de gelecek. Hiçbir grup toplantısında Balyoz davasını ağzınıza almadınız. Mazlumun arkasında değilsiniz!..”
Bu sözlerinin ardından ayağa kalkan Nefise Aslan, “Son kez soruyorum, Pazartesi günü Balyoz davasına geliyor musunuz, gelmiyor musunuz?” dedi.
“Gelmiyorum” cevabını alınca da “Çok inatçı olduğunuzu biliyordum zaten. Teşekkür ederim, ben yolu bulabilirim” diyerek, Kılıçdaroğlu’nun odasından hışımla çıktı.
Nefise Aslan o günden beri ağlıyor!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
16 Temmuz 2013