İçeriğe geç

Şehidine “Kelle”, Gazisine “Terörist” Diyen İflah Olmaz!..

10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk’ün durumunu anlatıp, sonunda şöyle dedim:

“Vücudunun yarısını Güneydoğu’da bırakmış bir Gazi olan Serdar Öztürk cezaevinde çürütülüyor. Oysa herşeyden önce hepimizin ona bir organ, bir can borcu var. Tedavisi sadece GATA’da mümkün. Acaba Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel en azından ‘yaşam hakkı’ adına Öztürk’e sahip çıkıp, GATA’ya sevki için birşeyler yapamaz mı?” (https://www.facebook.com/notes/m%C3%BCyesser-y%C4%B1ld%C4%B1z/durmak-yok-zulme-devam-serdar-%C3%B6zt%C3%BCrk%C3%BCn-tart%C4%B1s%C4%B1na-el-kondu/676321542408853)

Ankara’daki kanlı iktidar savaşları arasında gelen haber bir nebze iyi. Genelkurmay Başkanlığı, Gazi Serdar Öztürk’ün durumunu gündemine almış. Hem GATA’ya sevki, hem de L Tipi cezaevine nakli konusunda ne yapılabileceğini araştırıyormuş.

“İyi habere” sevinirken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Öztürk’ün Avukatı Demet Reçber’in dilekçesine öyle bir cevap verdi ki, utanmamak mümkün değil.

Cumhuriyat Başsavcı Vekili Kemal Demirdön imzalı cevabın tarihi 17 Aralık. Yani İstanbul savcı ve polislerinin, iktidara yolsuzluk darbesini vurduğu gün.

Başsavcı Vekili, “İlgi tarihli dilekçenize konu Serdar Öztürk ile ilgili Cezaevi Savcılığı’nın cevabı yazısı ekte gönderilmiştir. Bilgilerinize rica olunur” diyor.

12 Aralık tarihli, Cezaevi Savcılığı imzalı ekteki yazıda ise iki husus var. Öncelikle Serdar Öztürk’ün GATA’ya sevki konusunda şu söyleniyor:

“Adı geçenin tedavisine GATA’da devam edilmesine ilişkin talep ile ilgili olarak Ankara 1 Nolu F tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na yazı yazılmış olup, Kurum Aile Hekiminin görüşü alınarak GATA’ya sevkinin gerekli görülmesi halinde sevk işlemlerinin gerçekleştirilerek, tedavisine burada devam edilmesi hususu bildirilmiştir.”

Buna da şükür!.. Lâkin devamı, yani Öztürk’ün F tipinden L tipine nakli talebine verilen cevap, tüm bunları silip süpürüyor. İşte o bölüm:

“Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzüğün 11/2’inci maddesinde; ‘Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar ile süresine bakılmaksızın, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgütün faaliyeti çerçevesinde 5237 sayılı Kanunda yer alan;

a) İnsanlığa karşı suçlardan (madde 77,78),

b) Kasten adam öldürme suçlarından (madde 81, 82),

c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan (madde 188),

d) Devletin güvenliğine karşı suçlardan (madde 302, 303, 304, 307, 308),

e) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),

Mahkûm olanların cezaları, bu kurumlarda infaz edilir’ hükümleri bulunduğu,

Hükmen tutuklu Serdar Öztürk’ün ‘Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile çalma, TCK 326/1 ve TCK 314/2’ hükümleri ile yargılandığından belirtilen maddenin ‘e’ bendi gereği Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda cezasını infaz etmesi gerektiği, ancak aynı kanunun 11/4’üncü maddesinde; ‘Birinci fıkrada tanımı yapılan kurumların ihtiyacı karşılama bakımından yetersiz olması halinde diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümleri kullanılır’ hükmü ile L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının yüksek güvenlikli bölümlerinde cezalarını infaz edebilecekleri hükme bağlanmış olup, adı geçenin bulunduğu ceza infaz kurumu olan Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ihtiyacı karşılama bakımından yetersizlik gibi bir durumun bulunmadığı anlaşılmıştır.”

Türkçe’ye çevirirsek; Yargı süreci henüz bitmediği halde mevzuat hazretlerine sığınılarak, “O bir terörist. Bu nedenle F tipinde kalması gerekiyor” cevabı veriliyor.

Şehidine “kelle”, Gazisine “terörist” diyenler hiç iflâh olur mu?

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

19 Aralık 2013

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/iyi-haberler-var-2512131200.html

Kategori:Uncategorized