Suç duyurusunda ilk gün medyaya sızdırıldığı gibi, “Bilirkişiler manipüle edildi… Adli Kolluk, görev suçu işledi… Savcılar delilleri karattı…” gibi hususların yer almadığı görüldü.
Tümüyle Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın “Ellerinde Nur mu Var, Topuz mu?” başlıklı yazısına dayandırılan suç duyurusunun 3’üncü maddesinde özetle şu ilginç tespit yer alıyor:
“Anılan hususların doğru olması halinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini ve personelini hedef alan faaliyetleri yürüten kişilerin, yetkili makamlara bildirimde bulunmayan ve gerekli işlemleri yerine getirmeyen kamu görevlilerinin eylemlerinin TCK’nun ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, iftira, suç uydurma, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi, suçluyu kayırma, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçları başta olmak üzere çeşitli suçlara vücut verebileceği değerlendirilmektedir.”
Bu ifadelerden, sadece “kumpası” yapanların değil, bilenlerin de yetkili makamlara bildirmemekle “suç işlediğinin” hatırlatıldığı, yani bir anlamda Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Akdoğan hakkında da suç duyurusunda bulunulduğu sonucu çıkmaz mı?
Nitekim suç duyurusunun son maddesinde, “Hukuka aykırı olarak TSK’yı ve personelini hedef alan faaliyetleri yürütenlerin” yanısıra, “Bu faaliyetleri yetkili makamlara bildirmeyen, gerekli işlemleri yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da soruşturma başlatılması” isteniyor.
Suç duyurusunun 4’üncü maddesinde de Cumhuriyet Savcılarının görevini ihmal ettiği şöyle ifade ediliyor:
“Ceza Muhakemesi Kanununun 160’ıncı maddesi ‘Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar’ hükmünü amirdir.”
Yani Genelkurmay, “Siz kendiliğinizden harekete geçmediğiniz için biz suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldık” demeye getiriyor.
TAM METNİ MEDYADA İLK KEZ ODATV YAYINLIYOR
İşte Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nin Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı 27 Aralık tarihli o suç duyurusunun tam metni:
T.C.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ANKARA
ADMÜŞ. : 27 Aralık 2013
KONU : Suç Duyurusu.
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ANKARA
1. Star Gazetesinin 24 Aralık 2013 tarihli nüshasında Başbakan Siyasi Başdanışmanı Yalçın AKDOĞAN tarafından “Ellerinde Nur mu Var Topuz mu?” başlığı altında kaleme alınan köşe yazısında ve buna bağlı olarak yazılı ve görsel medyada “devlet yapısı içerisinde teşkilatlanan bir yapının Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kurduğu” şeklinde haber ve yorumlara yer verilmiştir.
2. Bahse konu yazı, haber ve yorumlarda; emekli ve muvazzaf birçok Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında adli işlem yapılmasına neden olan olayların, yargı süreçlerinin ve Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya yönelik faaliyetlerin anılan yapılanma tarafından kurgulandığının ima edildiği belirlenmiştir.
3. Anılan hususların doğru olması halinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini ve personelini hedef alan faaliyetleri yürüten kişilerin, yetkili makamlara bildirimde bulunmayan ve gerekli işlemleri yerine getirmeyen kamu görevlilerinin eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nun 220’nci maddesinde düzenlenen “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, 267’inci maddesinde düzenlenen “İftira”, 271’inci maddesinde düzenlenen “Suç uydurma”, 279’uncu maddesinde düzenlenen “Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi”, 283’üncü maddesinde düzenlenen “Suçluyu kayırma”, 288’inci maddesinde düzenlenen “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçları başta olmak üzere çeşitli suçlara vücut verebileceği değerlendirilmektedir.
4. Bilindiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160’ıncı maddesi “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar” hükmünü amirdir.
5. Bu yöndeki haber ve yorumlara kaynak teşkil eden köşe yazısındaki iddiaların Başbakan Siyasi Başdanışmanı olan bir milletvekiline ait olduğu, benzer iddiaların son dönemde başkaca üst düzey yetkililer tarafından da dile getirildiği, bunun yanında belirtilen hususların çeşitli davalarda haklarında işlem yapılan TSK personelinin, bazı sivil toplum örgütlerinin kamuoyuna yansıyan şikayetleri/açıklamaları ile örtüşür mahiyette olduğu bir bütün olarak dikkate alındığında, CMK’nun 160’ncı maddesi anlamında soruşturma başlatılmasını gerektiren bir halin mevcut olduğu kıymetlendirilmektedir.
6. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, hukuka aykırı olarak TSK’yı ve personelini hedef alan faaliyetleri yürüten kişiler ve yetkili makamlara bildirimde bulunmayan, gerekli işlemleri yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılması maksadıyla, ilgili haber ve yorumların yer aldığı haber örnekleri Ek’te gönderilmiştir.
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html