İçeriğe geç

“Türk yargısının yüzünü kızarttılar”

Emekli Orgeneral Nusret Taşdeler AKP döneminde çok kritik görevlerde bulunan bir isimdi. ABD ile 1 Mart tezkeresi pazarlıklarını yürüten heyetteydi. Dönemin bakanları Yaşar Yakış ve Ali Babacan’ın, Bush’la “at pazarlığına” tanıklık etti. Başbakan Erdoğan’ın askeri danışmanlığını yaptı. Yani “Ergenekon” Erdoğan’ın burnunun dibine kadar sızmıştı!..

İstanbul’daki malum mahkeme, internet andıcından yakalama ve tutuklama kararı çıkarttığında da YAŞ üyesiydi. Müebbete çarptırıldı.

Kalp hastasıydı. Hatta bir defa kalp krizi geçirdiğinde, Başbakan Erdoğan da hastaneye koşmuştu. Öldü… Dirildi…

1.5 yıldır GATA’da bir odada tedavi altında bir tutukluydu. Üç operasyon geçirdi. Dördüncüsü için bacağında damar kalmadı.

Hiçbir hasta tutukluyu umursamayan Adli Tıp bile “hayati riski var, tahliye edilmeli” raporu verdi. Lâkin o güne kadar “İlla Adli Tıp raporu” diye tutturan malûm mahkeme, bu raporu dahi kaale almadı.

Taşdeler dün tahliye oldu. Onun tahliye gerekçesi diğerlerinden farklıydı; uzun tutukluluk veya gerekçeli kararın yazılmaması değil, sağlık sebepleriyle tahliye edildi.

Taşdeler halen GATA’da. Tedavisi devam edecek. Eğer doktorlar izin verirse, bir iki gün çok özlediği evine gitmek, ikiz torunlarını görmek istiyor o kadar.

Taşdeler Paşa’yı da ayda bir GATA’da ziyaret ediyordum. Dün tahliyesinin ardından ilk kez telefonla konuştum. Mutlu ve umutluydu, ama “Tabii ki bazı konular zamanı gelince konuşulacak” demeyi ihmal etmedi.

İlker Başbuğ’un Silivri çıkışındaki açıklamaları için “Bir komutan gibi konuştu. Gurur duyduk. Onun tahliyesi hepimiz için ayrıca mutluluk verici. Çünkü hepimizi temsil ediyor” değerlendirmesini yapan Taşdeler, şöyle devam etti:

“Hem aileler, hem bizler için ızdırap verici günlerdi. Umudum alevlendi. Milletimiz için daha aydınlık günlerin geleceğine inanıyorum. Milletlerin hayatında bir takım bedellerin ödendiği zamanlar oluyor. Türk Milleti de öyle bir dönemden geçiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefe ve ilkeleri doğrultusunda geleceğe hep umutla bakmalıyız. Büyük Önder Atatürk 29 Ekim 1923’te Meclis’e yaptığı teşekkür konuşmasını, ‘Türkiye Cumhuriyeti mesut, muaffak ve muzaffer olacaktır’ cümlesiyle bitirdi. Tüm Meclis ayakta, gururla alkışladı. Biz bu heyecanı bugün de taşıyan bir kuşağız ve bizden sonrakilere de intikal ettireceğiz. Üzerimize düşen görevleri ve mücadeleyi yapacağız. Güneşimizin önünü bir bulut kaplamıştı. O bulut, milletin gücüyle açılıyor.”

Taşdeler Paşa’nın son cümleleri yargıya dair oldu, şunları söyledi:

“Demek Türk yargısının bir kesimi, Türk yargısının yüzünü kızartacak davranışlarda bulunmuş. Berlin’de hakimler var, Bursa’da kadılar var deniyordu. Demek İstanbul’da da hakimler varmış.”

Müyesser Yıldız

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html

Kategori:Uncategorized