Hanefi Avcı Gülen Cemaati’nin poliste teşkilâtlanmasını anlattığı Haliç’te Yaşayan Simonlar-Dün Devlet Bugün Cemaat adlı kitabı yazdıktan kısa bir süre sonra tutuklandı. Önce Devrimci Karargâh, ardından Odatv davasında sanık oldu. Bir zamanların ünlü polis müdürü, her iki davada da “terör örgütüne yardım ve yataklıkla” suçlandı.
Fetullah Gülen, “Allah taksiratını affetsin” dedi.
Devrimci Karargâh davasında çeşitli suçlardan toplam 15 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Odatv davasında ise yargılaması sürüyor.
Hanefi Avcı tam 3 yıl 9 ay Silivri’de yattı.
Bugün Devrimci Karargâh davasının Yargıtay temyiz sonucu açıklandı. Bir grup solcuyla birlikte Avcı’nın, “terör örgütüne yardım”dan aldığı 5 yıl 7 ay hapis cezası onanırken, ruhsatsız tabanca ve kalaşnikof bulundurmadan verilen 5 yıllık hapis cezası sadece kalaşnikoftan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle 1/6 oranında azaltılarak onandı. Yargıtay, Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabıyla “yargıyı etkileme ve soruşturmanın gizliliğini ihlâl” suçlamalarında ise Avcı’nın beraatine karar verdi. Avcı, bu suçlardan da toplam 4 yıl 8 ay cezaya çarptırılmıştı.
CEMAAT AĞIRLIKLI HAKİMLER
Yargıtay için Hanefi Avcı özelinde zor, sıkıntılı ve tartışmalı bir karardı.
Çünkü kararı veren yer, Balyoz’u da onayan ve “paralel yapı” ağırlıklı olduğu öne sürülen 9. Ceza Dairesi’siydi. Başkan Ekrem Ertuğrul dahil 3 üye Balyoz davasına bakan isimlerdi.
Ve bu karar belki de 9. Ceza Dairesi’nin mevcut yapısıyla verdiği son karardı. Zira son yargı paketiyle Yargıtay’da yapılan düzenlemelerin ardından en geç 15 gün sonra bu dairenin sadece üyeleri değil, görev alanının bile değişmesine kesin gözüyle bakılıyor.
SON DAKİKA GOLÜ
Haliyle, Gülen’in Allah’a havale ettiği Avcı hakkındaki kararının zamanlaması “manidar” bulunabilir, “Paralel yapı son dakika gölü attı” denilebilir.
Öyle mi, değil mi?
İktidar ve “paralel yapı” arasındaki yüksek yargı savaşının Şubat 2014’te başladığını,
İktidarın Temmuz’da Yargıtay 1. Başkanlık Divanı seçimlerini 12-0 kaybettiğini,
Yeni HSYK seçimlerinin 19 Ekim 2014’te yapıldığını, peşinden Yargıtay ve Danıştay’ın yapısını tümden değiştirecek paketin çıkarıldığını, geçen hafta da Yargıtay’a yeni üye seçimlerinin tamamlandığını,
Özetle Şubat-Aralık arasında tam bir sıcak savaş yaşandığını, gidişatın da yaz aylarında netleştiğini hatırlattıktan sonra;
Devrimci Karargâh davasının Yargıtay süreci takvimini aktaralım, kararı siz verin.
2 Mayıs 2013: Hanefi Avcı uzun tutukluluk gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
19 Temmuz 2013: İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı.
13 Haziran 2014: Devrimci Karargâh dosyası Yargıtay’a geldi. Davada tutuklu sanıklar olduğu için dosya hemen ön incelemeye alındı.
18 Haziran 2014: Anayasa Mahkemesi Avcı’nın tahliyesi yönünde karar aldı.
19 Haziran 2014: Anayasa Mahkemesi’nin kararı Yargıtay’a ulaştı.
20 Haziran 2014: Yargıtay Avcı’nın tahliyesine karar verdi ve Avcı tahliye oldu.
14 Ağustos 2014: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 69 sanıklı bu davayla ilgili Tebliğnameyi hazırladı. Temyiz duruşması için 3 Aralık’a gün verildi. Tebliğnamede Avcı için “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” dışında tüm suçlardan onama istendi. Bunun üzerine Avcı, “Tebliğnameyi henüz görmedim, ancak söylendiği gibiyse; özel yetkili mahkemelerdeki yapının uzantısının Yargıtay’da da olduğunu anlıyoruz” dedi.
3 Aralık 2014: Temyiz incelemesi, her bir suçtan 10 yılın üzerinde ceza alan 3 sanık için duruşmalı yapılırken, Avcı ve diğer sanıkların durumu dosya üzerinde ele alındı. Karar için de 24 Aralık’a, yani bugüne gün verildi.
KARAR YARGITAY GENEL KURULU’NA GİDEBİLİR
Son olarak şunu da ekleyelim:
Yargıtay yetkilileri, ilk duruşma tarihi belirlenirken Yargıtay’ın yapısında değişikliğin gündemde olmadığını, duruşmalı temyizlerin makûl sürede bitirilmesi gerektiğini, ayrıca bu tip davaların bir sonraki yıla bırakılmaması gibi bir teamül olduğunu, bu nedenle önlerinde 17 veya 24 Aralık gibi iki tarih kaldığını, bunun da raportörün çalışmasına göre tespit edildiğini belirttiler.
Bir önemli ayrıntı da şu; Uygulamalara göre, kararda temyiz duruşmasına giren hakimlerden en az üçünün olması gerekiyor. Bu durumda teamüller ve kurallar zorlanarak, kararın Ocak ayına bırakıldığını varsayalım; 9. Ceza Dairesi başta olmak üzere önemli tüm dairelerin başkan ve üyelerinin, hatta dairelerin görevlerinin değiştirileceği kesinleşmişken, davanın akıbeti belirsiz hale gelecekti.
Peki bu karardan sonra Yargıtay cephesinde her şey bitmiş mi oldu? Tabii ki hayır… Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karara itiraz edip, davayı Yargıtay Genel Kurulu’na götürme yolu var ve bunun da olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html