Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Balyoz’dan tutuklanan Özel Kuvvetler eski Komutanı, emekli Korgeneral Engin Alan için Mayıs 2011’de, “Başbakan anma törenine gider de bir Korgeneral orada ayağa kalkmaz mı? Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Gereği yapıldı, bedelini ödedi. Şimdi gideceği yeri buldu” demişti.
Erdoğan’ın 2004’te yaşanan, ama 7 yıl sonra gündeme getirdiği olay böyle değildi. Dönemin Kolordu Komutanı olan Alan, tören alanına gelen Erdoğan’ı karşılamış, ancak yaptığı konuşmada TSK’ya teşekkür etmediği için konuşmasının bitiminde ayağa kalkmayıp, alkışlamamıştı. Alan da gerek cezaevindeyken, gerekse tahliye olduktan sonra konuyla ilgili, “Bu duruşu mensubu olduğum kurum adına sergiledim. Bugün olsa yine aynısı yapardım” şeklinde konuşmuştu.
Alan MHP Milletvekili olarak artık Meclis’te. Ve ilk kez Erdoğan’ı “alkışladı”. Sebebi de “Kobani” konusunda geldiği nokta.
Neyini alkışladığını belirtmeden önce Erdoğan’ın “Kobani” çizgisini özetleyelim:
PKK-HDP’nin “Kobani” bahanesiyle Türkiye’nin altını üstüne getirmesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Sahnelenen şiddet eylemlerinin, Kobani meselesi ile uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığı son derece açıktır… Sahnelenen bu oyunun, Çözüm Süreci’ni ve kadim kardeşliğimizi sabote etme amacını taşıdığı, Doğu ve Güneydoğu’daki huzur ortamını hedef aldığı da açıktır.”
7 Ekim’de gittiği Gaziantep’te, “Şu anda Kobani de düştü düşüyor” dedi. Hemen ardından Rize’de şöyle konuştu:
“Kobani’yle Türkiye’nin ne alakası var? İstanbul’un, Ankara’nın, Siirt’in, Diyarbakır’ın ne alakası var? Kobani’deki 200 bin kardeşimiz sığınmak istedi de içeri mi almadık? Daha ne istiyorsunuz ya? Neymiş Kobani… Kobani’yle Erciş’in, Hakkari’nin, Muş’un ne alâkâsı var? Dert başka.”
26 Ekim’de Estonya’dan dönerken, PYD’nin PKK ile eş değer bir terör örgütü olduğunu, Kobani’de çok farklı hesaplar içinde bulunduğunu, sınırlarımızda bir oyun oynandığını anlatıp, “Kobani ABD için niçin bu kadar stratejik, Kobani düşerse ne olur?” sorularına tatmin edici cevaplar verilmediğini vurguladı. Gazetecilerin, “Sizce buradaki hesap nedir? Kobani neden aniden bu denli önemli hale geldi?” sorularını ise, “Onu artık siz düşüneceksiniz. Muhtemelen daha üst bir akıl var… Bunu konuşmak için biraz erken. Onun için şu anda konuşmamayı yeğliyorum” diye cevapladı.
Kobani Düşerse Büyük Kürdistan Düşer
Erdoğan’ın cevaplayamadığı bu soruları 22 Ekim’de Alan şöyle cevapladı:
“Olayın özü Kobani falan değil. Olayın özü orada, kuzey Suriye’de ‘batı Kürdistanı’nı kurmak. Kobani düşerse, sıra Rajova’nın diğer yerlerine Efrin’e, Cezire’ye gelir ve böylece ‘büyük Kürdistan’ hayali biter. Bu durum, işin mimarı ABD’nin de bizdeki bölücülerin de işine gelmez. Bu kadar basit.”
Bu hatırlatmadan sonra Erdoğan’ın “Kobani” açıklamalarına devam edelim.
20 Aralık’ta DEİK Genel Kurulu’nda şunları söyledi:
“Şu anda orada (Kobani) son haliyle 3 bin kadar savaşçı var. Bunlar DEAŞ ile savaşıyor. Peki Halep ile niye ilgilenmiyorsunuz? Asıl önemli olan orada Halep. Kobani’nin stratejik önemi yok. Birileri için var. Ben şimdi düşünüyorum. Arkadaşlarıma da diyorum ki; Yoksa burada kuzey Suriye’de yeni bir yapılanma mı oluşturuluyor? Yeni bir eyalet mi oluşturuluyor? Bu ülkem için bir sıkıntıdır, bir tehdittir. Bunu görmezlikten gelemeyiz.”
Son olarak da 5 gün önce 7 Ocak’ta Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa kampüsünün temel atma töreninde, şu noktaya geldi:
“Sayın Obama’nın kendisine telefon görüşmesinde söyledim. PYD de PKK gibi bir terör örgütüdür. Onların orada devlet kurmasına müsaade etmenin yollarını mı aralıyorsunuz? Kabine açıkladı bunlar, ona mı aldanıyorsunuz? Maalesef PKK ile PYD birbirinin aynıdır ve dertleri nedir? Dertleri kuzey Suriye’de bir devlet oluşturmaktır ve bu devleti Afrin, Kobani, Kamışlı’ya kadardır. O bölgede, Suriye’nin kuzeyinde kurmaktır. Biz buna Türkiye olarak sıcak bakamayız.”
İşte Erdoğan’ın bu son iki açıklaması, Engin Alan’ı memnun etti ve yakın çevresine şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ömrümüz bu işlerde geçtiği için Kobani’nin ne anlama geldiğini, 2.5 ay önce söylemedim mi? Neticede doğruya geldi, doğruyu buldu. Gerçek buydu. Artık o da Kobani işinin ne olduğunu anladı.”
Engin Alan “Kobani” ile ilgili açıklamasında, Türkiye’nin Barzani’yle ilişkilerini ve Peşmergenin Kobani’ye geçişine izin vermesini de eleştirmişti.
Bakalım iktidar bu konularda da “doğruyu” bulacak mı?!
Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya, Antalya ve Foça’ya kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
11 Ocak 2015
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/engin-alan-erdogani-neden-alkisladi-1201151200.html
Odatv yeni link: https://www.odatv4.com/yazarlar/muyesser-yildiz/engin-alan-erdogani-neden-alkisladi-69954