İçeriğe geç

Genelkurmay O CD’yi de Bulamadı!..

Bugün Ankara’da 28 Şubat davasına devam edilecek. Dönemin İçişleri Bakanı, MHP’li TBMM Başkanvekili Meral Akşener ile dönemin Milli Savunma Bakanı, CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan’ın tanıklık yapması bekleniyor.

28 Şubat davası önemli. Zira Batı Çalışma Grubu’nda görev yapmış olsun, olmasın bir dönemin Genelkurmay Karargâhı toptan yargılanıyor.

28 Şubat artık daha da önemli. Zira 12 yıl boyunca AKP’yle omuz omuza “Türkiye’yi ve TSK’yı dönüştürüp”, şimdilerde ise Erdoğan’ın “28 Şubat’tan beter zulümler” yaptığını anlatanlar var.

Dikkat ettiniz mi; Erdoğan ve arkadaşları ağız ucuyla da olsa Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk gibi davaların “Paralelin kumpası” olduğunu söylüyor, ama 28 Şubat davasının arkasında duruyorlar. Dahası Gülen ve Cemaatin, 28 Şubat’çılarla birlikte hareket ettiğini öne sürüyorlar.

Öyleyse 28 Şubat davasındaki “kumpaslar” kimin eseri?

Evet. Bu davanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında da “hukuksuzluklar ve kumpaslar” var. Aklımıza gelenleri kabaca sıralayalım:

– 1309 sayfalık iddianame, 355 ek klasör, yani 215 bin sayfalık soruşturma dosyası aynı merkezden hazırlanmış izlenimi veren tek yanlı beyanlar, sahte fotokopi belge ve ifadelerden oluştu. “Hükümete darbe” iddiasıyla başlatılan davada, mağdur/müşteki kişi sayısı bine ulaştı.

– Soruşturma süresince yani 14 ay boyunca dosya için gizlilik kararı alınarak, sanık ve avukatların neyle suçlandıklarını öğrenmeleri engellendi. Öte yandan Türkiye çapında kampanya düzenlenip, “mağdur ve müştekilere ifade verme” çağrısında bulunuldu, sağdan-soldan CD’ler toplandı.

– Soruşturma sırasında toplanan belgelerden, sanıklar lehine olanların iddianame içine özenle gizlendiği görüldü. Kovuşturma sırasında ise sanıkların lehine olacak belgelerin bir kısmının bizzat Başbakanlık, MGK ve MİT tarafından Savcılık ve Mahkemeye gönderilmediği, bir kısmının da özellikle imha edildiği ortaya çıktı. MİT’in gönderdiği evrakların ise sadece 2002 yılına kadar olduğu anlaşıldı. Oysa 28 Şubat kararları 2010 yılına kadar uygulandı.

– Sanıklar, lehlerine olan delilleri kendi imkânlarıyla toplamaya çalışıp, resmi kurumlar ve TSK’dan bilgi istediğinde, Savcılık talep edilen bu evraklara hukuka aykırı bir şekilde el koyma kararı aldı, yani sansür uyguladı.

– Çeşitli kişilerin Savcılığa ulaştırdığı ihbar, belge, bilgi ve CD’lerin doğruluğu araştırılmadan, iddianameye kondu.

– Balyoz, Gölcük, Oda Tv, Ergenekon ve Hanefi Avcı davalarında “delil” sayılan, ama sahtelikleri ortaya çıkan hard disk ve CD’ler “delil” kabul edilmeye devam edildiği gibi, bu sözde delillere ilişkin raporları hazırlayan TÜBİTAK uzmanları hakkında dava açıldığı halde, bu kişilerin verdiği raporlar hâlâ davanın esası niteliğinde.

– Mali Suçları Araştırma Kurulunca şüphelilere/sanıklara ait mal varlıkları ve her türlü mali işlem trafiği incelendiği halde, sonuçları iddianameye konmadı. Ancak mal varlıkları üzerinden “28 Şubat üzerinden nasıl zengin oldular” kampanyaları yürütüldü.

– Soruşturma sürecinde Albay Mehmet Haşimoğlu cezaevinde, kovuşturma aşamasında emekli Orgeneral Teoman Koman tahliye edildikten kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Davanın firari sanıklarından dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı emekli Albay Eser Şahan da birkaç gün önce Romanya’da ölü bulundu.

-Genelkurmay’dan Çıkan CD-

28 Şubat davasının “baş aktörü” Tamer Tatar isimli biri. Herşey onun Savcıya götürüp, verdiği bir CD ve ifadeyle başladı.

Sanıklar ve avukatları, bu CD’nin kanuna aykırı yöntemlerle elde edildiğini, Genelkurmay’dan sızdırılıp, üzerinde oynandığını ortaya koydu. Bu iddiaları ciddiye alan Mahkeme de 3 Aralık 2013 tarihinde verdiği ara kararla, Genelkurmay’a yazı yazıp, o CD’nin dışarıya nasıl sızdığının araştırılmasını istedi.

1 yıl 2 ay 13 gün geçtiği halde bir sonuç çıkmadı. Aynen 6 Aralık 2010’da Gölcük Donanma’da savcıların elleriyle koymuş gibi bulduğu, Balyoz davasının kaderini değiştiren ve üzerinde oynandığı ortaya çıkan 5 Nolu Harddisk’i oraya kimin/kimlerin yerleştirdiğinin bunca yıl bulunamaması gibi.

Ergenekon, Balyoz gibi davalara mesafeli duran Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in 28 Şubat davasıyla ve sanıklarla yakından ilgilendiği biliniyor. Bilindiği için de bu CD’nin kaynağının nasıl bulunamadığına anlam verilemiyor.

28 Şubat bin yıl sürmedi, ama davası bin yıl sürecek gibi… Zira Erdoğan’ın kızları da bu davanın tarafı…

Foça’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

15 Şubat 2014

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/kizlari-taraf-oldugu-icin-mi-1502151200.html

Kategori:Uncategorized