İçeriğe geç

AKP’nin Balyoz Planından MHP’nin Haberi Var mıydı?

5 gün önce, “Balyoz Demokles’in kılıcı mı oluyor?” sorusunu sorup, davadaki ince hesaplara dair tahminlerimi içim cız ederek ve “inşallah yanılıyorumdur” diyerek yazdım.

Meğer doğruymuş… Meğer az yazmışım…

Kimse üzerinde durmadı, ama Ankara’da yargı çevrelerinde hep bu konu konuşuluyor. Her iki Balyoz davasında 31 Mart ve 7 Nisan’da verilen beraat kararlarından sonra Savcıların temyize gitme kararının ardında, bir “üst akıl” bir “devlet aklı” varmış.

Yeniden Yargıtay’a gelecek davada, 5-10 kişinin en azından yattıkları süreye denk gelecek bir cezaya çarptırılmaları planlanmış.

Muhtemelen Savcı, tüm dosya değil, sadece bu kişiler aleyhinde temyize başvuracakmış.

O yazıda bahsettiğim, duruşma öncesi konuştuğum, “Dur bakalım herkes beraat edecek mi?” diyen AKP yöneticisiyle, Savcıların temyiz kararından sonra da konuştum. Açıkça şunu söyledi:

“Toptan beraat doğru değil. Birkaç kişi cezalandırılır, alt rütbedekiler beraat eder herhalde…”

Gözlem ve tespitlerime dayanan şu kanaatimi paylaşmadan geçemeyeceğim; Böylesi bir “sonucun” kumpasların en başından kararlaştırıldığına ve bunu “aldatanların da aldananların da” bildiğine inandım.

“Darbeye eksik teşebbüsten”, çeyrek porsiyon mahkumiyet verilmesinin hedefindeki isimler belli. Çetin Doğan, İbrahim Fırtına, Özden Örnek vs.

Engin Alan’ın da olduğu öne sürülüyor.

Erdoğan’ın Alan’a meşhur öfkesini biliyoruz; “Başbakan anma törenine gider de bir Korgeneral orada ayağa kalkmaz mı? Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Gereği yapıldı, bedelini ödedi. Şimdi gideceği yeri buldu” demesini.

Bilmediğimiz, iddia olunan bu “planda” MHP’nin yeri…

Engin Alan MHP’den milletvekili adayı olmadı. Partiden yarım ağızla, “Sabıka kaydından dolayı” gibi bir mazeret gösterildi. Oysa Engin Alan bu yüzden aday olamaması durumunda yapacağı çok sert açıklamayı bile hazırlamıştı.

Alan’ın aday olmama kararında, “bardağı taşıran son damla” neydi?

Adaylık başvurularına ramak kala MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’ın, her ne kadar Engin Alan’ı ayırsa da Balyoz ve Ergenekon davalarında “darbe” imasında bulunup, “Devlet Bey, Ergenekon ve Balyoz’da tuzağa düşmedi” demesi, Bahçeli’nin de Adan’ın bu sözlerini onaylaması değil miydi?

Şimdi gel de şunu sorma:

Acaba “üst aklın” bazı kişiler için planladığı mahkûmiyet kararından MHP’nin haberi var mıydı ki, Alan’a dirsek çevrildi?

Başka sorularım da var:

İktidar, “kumpas” davalarda görev yapan hakim ve savcılar hakkında “paralel çeteye üye olmaktan” soruşturma başlatılması için düğmeye bastı.

En büyük “kumpas” Balyoz’du. Savcı temyiz kararı aldı, yani dava bitmedi. Dava bitmediğine ve büyük ihtimalle de birkaç kişi cezalandırılacağına göre, o savcı ve hakimler hakkında neyin soruşturmasını yapacaklar acaba? Yeni bir göz boyama ve algı operasyonu yapıldığı belli değil mi?

Ağrı Diyadin’deki çatışmayla ilgili tartışmaların tüm yoğunluyla sürdüğü gün Genelkurmay Başkanlığı şöyle bir açıklama yaptı:

“TSK’nın bazı emekli ve muvazzaf personeli ile ilgili olarak yürütülen soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde, her zaman olduğu gibi bugün de hukuka ve yargı bağımsızlığına saygı çerçevesinde hareket edilmesine büyük bir hassasiyet gösterilmektedir. Yargı’da devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmaların takibine devam edilmekte olup, yasalar çerçevesinde personelimizin kişilik haklarının korunması yönündeki gayretlerimiz sürdürülmektedir.”

Herkes bunu MİT TIR’ları davasıyla ilişkilendirdi. Lâkin bana, Balyoz’la da ilgili ve sanki temyiz planından Genelkurmay’ın da haberi var gibi geldi.

Ve Balyoz temyiz kararının Cemaat cenahındaki yansıması; Ellerini ovuşturuyor, hatta bunu Cemaate yapılmış büyük bir “jest” kabul ediyorlar…

Aslında büyük hengâme arasında fark edilmeyen başka “jestler” de var. Sırası gelince yazacağım.

Diyeceğim seçimden sonra “kumpası” da “aldatılmayı” da unutup, yeniden “ne isterlerse vermeye” başlar ve kucaklaşırlarsa şaşırmayalım.

Cemaatçilerin anlattığı; Herkes, ama özellikle de Cemaatle mücadele edildiğine ve “kumpasların” bittiğine inananlar için kıssadan hisse bir fıkrayla bitireyim:

Karı koca Hacca gider. Şeytan taşlama sırasında kocası küçük taşlar atarken, karısı hınçla koca koca taşlar atar. Kocası, “Dur ne yapıyorsun, bu sembolik bir ibadet” diye uyarır. Karısı, “Bütün kötülükler onun yüzünden başımıza geliyor. Büyük taş atıyorum ki, bir daha yapmasın” karşılığını verir. Kocası şöyle der; “Dur hanım dur, düne kadar onunla birlikteydik, belki yarın yine birbirimize ihtiyacımız olur”!..

Foça ve Paşakapısı’na kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

15 Nisan 2015

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/mhp-bu-nedenle-mi-alana-dirsek-cevirdi-1504151200.html

Kategori:Uncategorized