MHP Lideri Bahçeli “Şah-Mat” operasyonunda Genelkurmay Başkanı Özel’i eleştirince, Erdoğan’ın tepkisi şu oldu:
“Sen Genelkurmay Başkanımızın atılacak tırnağının bir paresi dahi olamazsın. Terörle mücadele diyorsun, senin bunun için yaptığın bir şey var mı? Terörle, teröristle mücadeleyi bunlar sürdürdüler. Sen Ankara’dan kuru sıkı atıyorsun. Önce haddini bileceksin. Bir taraftan milliyetçi ayaklarına takılacaksın. Genelkurmay Başkanı’na bu denli ifadeleri yakıştırmak akla izana sığmaz.”
Erdoğan, Nisan ayının son günlerinde Kuveyt’teydi. Dönüş yolunda 8 yıl önceki 27 Nisan “e-muhtırası” soruldu. Tuzağa düşürülmek istendiklerini söyledi, buna nasıl tepki gösterdiklerini anlattı ve “Bu süreç bu bakımdan çok çok önemliydi. Sessiz mi kalalım diye bir durum, hamdolsun olmadı. 10 yılların özlemi denen adım hükümet olarak atılmış oldu. Hamdolsun bu kayıplara uğramadan o gün bugün yolumuza devam ediyoruz. Ondan sonra gelen askeri erkân da bu tür durumlara düşmedi. Diyalog içerisinde bu süreç işletildi. Bu 4 sene hele hele çok daha iyi işletildi” dedi.
Tabii, o “uyumun” gerçekte TSK’nın tepesine indirilen “Balyoz” sayesinde sağlandığı, bunun hangi maşalar eliyle, nasıl yapıldığı kimsenin aklına gelmedi.
Bunları hatırlatmamın sebebi şu:
Günlerdir gazete manşetlerinde Erdoğan ve iktidarın Suriye’ye girmek istediği, TSK’nın ise direndiği, “Attığı tırnağın paresi Bahçeli’den daha değerli” görülen Genelkurmay Başkanı Özel’in istifayı düşündüğü bile yazılıyor.
O “Bir askeri yetkili” veya “askeri kaynaklar” her kimse;
– Medyanın meşrebine göre mi konuşuyor?
– Medya duymak istediği kısmını ve işine geleni mi manşete çekiyor?
– Öyle bir devlet aklı kalmadığı için zayıf ihtimal, ama iktidar ve TSK dünyaya karşı “iyi-kötü polisi” mi oynuyor?
– Kritik YAŞ öncesi Suriye üzerinden Erdoğan ve TSK birbirine ayar mı çekiyor?
Anlayamadık.
Ama genel havaya bakarsanız; Sanki Genelkurmay, Erdoğan ve iktidara “intifada” başlatmış!..
Başbakan Davutoğlu’ndan “yazılı emir” isteniyor… “Çekinceler ve kırmızı çizgiler” masaya konuyor vs…
Doğruysa, insanın sorası geliyor; Şah-Mat operasyonunda yazılı emir istendi mi?.. Genelkurmay’daki o operasyon pozları silah zoruyla mı verildi?.. PKK’yla mücadelede askerin kışlasına hapsolması yazılı emirle mi oldu?.. Bugüne kadar pek çok konuda iktidar, Genelkurmay’ın “kırmızı çizgilerini” pembeleştirdi, en son tüm itirazlara rağmen Jandarma İçişleri Bakanlığı’na bağlandı da hangi tepki gösterildi?..
Tahminimi paylaşayım; Genelkurmay da seçim sonuçlarına göre, pozisyon alıyor gibi. Eee, atalarımız boşuna, “Düşmeye gör” dememiş!..
Kimin, ne hesabı varsa var. Ama şu acı bir gerçek ki, Türkiye Irak’ın kuzeyinden, Kıbrıs’a koca bir “kapana” düştü, düşürüldü.
Evet, sorumlusu AKP iktidarıdır…
Evet, felâket göz göre göre geldi…
İyi de bunlar olurken, bugün nihayet “masaya yumruk vurduğu” anlatılan TSK neredeydi?
“Kürt koridoru” daha 2010 Kırmızı Kitabı’na konmuş. Bravo da eeeee ne yapılmış?..
İnandırıcı veya değil, Erdoğan, “Suriye’nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz” diyor.
Peki TSK, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ne söylüyor? Türkiye’nin ileride çok daha ağır bedeller ödememesi için önerileri ne; Duyan, bilen var mı?
Üç-dört gündür gazete manşetleri üzerinden yürütülen “savaşa” bakıyorum da aklıma tek şey geliyor:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Balyoz zamanı sarfettiği, “İyi ki bu generallerle savaşa girmemişiz” sözü…
Bugünlerde tekrarlar mı dersiniz?
Müyesser YILDIZ
28 Haziran 2015