Hızla bir derleme yaptık.
“FETÖ” hakkında söyledikleri şunlardı:
15 Temmuz 2014 – “Faaliyetlerini eğitim ve insani yardım görüntüsü altında sürdüren bu örgüt gerek Türkiye’de gerek faaliyet gösterdiği kimi ülkelerde devlet ve siyaset üzerine etkili olma hedefini güdüyor. Bu konuda gerçekten biz de aldandık. Bunu da açıkça itiraf ediyorum. Bu bir özeleştiridir.”
30 Temmuz 2016 – “Bakın 20 sene önce söylenseydi, 15 sene, 10 sene, 3-4 yıl öncesine kadar bile ben inanın bu kadarını düşünmüyordum. Ama ne yazık ki, ciddi manada yanılgıya düşmüşüz. Allah bizi affetsin.”
3 Ağustos 2016 – “Fethullahçı terör örgütü kendisini eğitim öğretim hizmetinde yer alan bir kuruluş gibi göstermiştir. Bu örgüt 40 yıldır kanserli bir hücre gibi, büyümesi dini değerleri öne çıkaran kimliği sayesinde mümkün olmuştur. Milletimiz meşrebi ne olursa olsun Allah diyen peygamber diyen en azından böyle gözüken herkesi desteklemiştir. Rahmetli Özel, Demirel, Ecevit, hatta biz bu yapıya destek olduk. Ben de katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen bunlara yardımcı oldum. Yurtdışında yürüttükleri eğitim faaliyetlerinin hatrına bunlara müsamaha gösterdik. Hatta ve hatta Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Ortak bir yanımız var dedik. Ama aynı menzile giden farklı yollardan bir yapı gördüğümüz yapının sinsi emellerin örtüsü olduğunu uzun süre göremedik… Çok yakından tanıdığım bazı komutanlara yöneltilen suçların gerekçesi beni ikna etmiyordu. O sıralarda meseleyi kendi arkadaşlarımıza bile anlatmakta güçlük çekiyorduk… Her şeye rağmen, bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içerisindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin.”
4 Ağustos 2016 – “Dün söyledim, Rabbimden af diliyorum, milletimden özür diliyorum dedim. Çünkü burada hata yapmışız. Olaya biz tabii samimiyetle baktık. Hesap soramazsak, milletimize hesap veremeyiz.”
-PKK da Kandırmıştı-
Sadece “FETÖ” değil, PKK da var. Buna dair sözlerini de hatırlayalım:
Eylül 2015 – “Tabii bu çözüm süreci bunlar tarafından bir ihanetle değerlendirildi. Çözüm sürecini bunlar adeta Güneydoğu’da, kısmen Doğu’da kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar. Burada bu süreç içinde güvenlik güçlerimiz, tabii ‘herhangi bir çatışmaya, şuna buna girmeyelim’ dediler, ama daha sonra anladık ki, bu süreç içinde bunlar bunu yaptılar.”
Mart 2016 – “Çözüm Süreci içinde valilerimize bazı bizim tavsiyelerimiz olmuştu, yani ‘sakın böyle bazı ufak tefek konularda sıkıştırmayın, üzerlerine gitmeyin’ vesaire diye. Güvenlik güçlerimizi de valilerimiz doğrusu o noktada biraz baskıyı aldılar diyebilirim. Niye? Yani devletin bu noktada ciddi bir baskısı yok, dolayısıyla bu bölgede de özellikle benim Kürt vatandaşlarım ‘Bize işte devletin baskısı var, şunu var’ demesin diye elinden o kozu alalım istediler. Bu bir iyi niyetti, fakat bu iyi niyet ne yazık ki ciddi manada istismar edildi ve o süreç içinde ülkemize ciddi manada bir silah girişi oldu.”
-Ya Avrupa Birliği?
AB’yi de unutmamak gerekiyor. İşte bu cenaha dair açıklamalarından ikisi:
Temmuz 2011 – “ Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türklere haksızlık yaptı. Türkiye’yi ise açıkça aldattı, bize dürüst davranmadılar. Annan Planı referandumunda Tükler yüzde 65 evet, Rumlar yüzde 75 hayır demesine rağmen Türk tarafını cezalandırdılar.”
Haziran 2016 – “AB’nin Türkiye ile ilgili çifte standardı artık gizlenemeyecek bir hale gelmiştir. Bize engel üstüne engeller koydular. Ve 53 yıldır bizi kapılarında beklettiler. Hala bekletiyorlar. Bunlarla bütün müzakerelerde hep şunu söylemişimdir. Alacaksanız, ‘buyurun’ deyin, almayacaksanız ‘boşuna uğraşmayın, almayacağız sizi, bizi de yormayın, siz de yorulmayın’ deyin. Ama hep aldattılar, dürüst davranmadılar.”
-Ne Olacak Şimdi?-
Ve bugün Saray’daki 37’inci muhtarlar toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun darbe ile ilgili iddialarına cevap verirken, şunları söyledi:
“Ana muhalefetin başındaki zat 15 Temmuz’u karalar. Bak ne diyor, çok çirkin ya. Diyor ki ‘Örtülü bir darbedir’ diyor. Sen şehitlerimize bu hakaret yetkisini nereden buldun ya? Örtülü darbeyse, zerre kadar haysiyetin, şahsiyetin varsa çık dosyalarını ortaya koy. Biz de gereğini yapalım. Siyasi hayatımda ne aldanan oldum, ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan olacağız, ne aldatan olacağız.”
Erdoğan’ın kendi sözlerini sıfırlayan bu itirafın çok tartışılacağı kesin de acaba niye bunu yaptı?
Sebep;
“FETÖ”den tutuklanan veya işten atılanların, “Koca Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı aldanmış, ben nasıl aldanmam” şeklindeki savunmaları mıdır,
Yoksa referanduma “hayır” diyenlerin, “Bu kadar aldatılan birisine bu yetkiler verilemez” söylemini boşa çıkarma gayreti midir bilinmez, ama madem ki, hiç “aldanmamış ve aldatmamış”,
O halde olanların siyasi hesabını da tez günde vermeleri gerekmiyor mu?
Müyesser YILDIZ
5 Nisan 2017
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/niye-sifirladi-0504171200.html