İçeriğe geç

Rusya’yla Domates Dışında Sorunumuz Yok mu?

ABD Suriye’de ne istiyor? İsrail’in güvenliği için bu ülkenin de üçe, dörde bölünmesini, PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’yi hazmetmemizi…

Rusya da Esad’ın kalması şartıyla hemen hemen aynı projeyi destekliyor…

Onların “güvenlikli bölge” ile bizim “güvenli bölge” projemiz arasında da dağlar kadar fark var. Onların istediği, Irak’ın bölünmesinin anahtarı olan “36’ıncı paralel”in benzeri…

Her iki ülkenin PYD/YPG’ye silah desteği ayyuka çıktı. Yetmedi, askerleri ve bayraklarıyla bu teröristleri kanatları altına aldı.

Öyle pervasızlar ki, 1 yıl önce gizli saklı yaptıkları ziyaretleri artık bugün alenen yapıyor, silah sevkiyatı ve kolkola fotolarını resmi internet sitelerinde yayınlıyorlar.

Erdoğan ABD’nin bu tavrına tepkisi ne? Son olarak Hindistan dönüşünde şunları söyledi:

“Ben, 16 Mayıs’ta ABD’ye yapacağım ziyareti önemsiyorum. Yapılanları, adeta Obama döneminin bir kalıntısı, o dönemdeki komuta heyetinin aynı şeyleri devam ettirmesi olarak görüyorum. Ziyaretimizde tüm bunları Sayın Başkan’la görüşeceğiz, resimleriyle kendilerine aktaracağız. Bunların bizi ne kadar rahatsız ettiğini ifade edeceğiz. Bu şekilde devam edecek olursa Amerika ile uzlaşma içinde olmamız mümkün değil. ABD’nin bizim düşmanımız olan terör örgütleriyle birlikte hareket etmesini tabii ki doğru bulmuyoruz. Sanıyorum ki, Sayın Trump da bizim bu düşüncelerimize olumlu yaklaşacaktır. Bizler ülkemize yönelik tehdit ve tacizlere elbette izin veremeyiz.”

Trump CIA Başkanını gönderdi… Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’u gönderdi… Her ikisi de saatlerce Erdoğan’la görüştü. Yapılan açıklamalarda, ABD/PYD ilişkisinin resimleri, belgeleriyle önlerine konduğu bildirildi.

Mesela Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tillerson’un ziyaretinin ardından şunları anlattı:

“Ağır silahlar vermedik dedi, biz de ‘bazı ağır silahlar verdiğinize dair bilgi ve belgeler var’ dedik… Cumhurbaşkanı çok net mesajlar verdi, ‘YPG tercih edilirse ilişkilerimizi etkiler, müttefikliğimize yakışmaz, biz böyle bir şeyde olmayız’ diye olası yansımaları net ifadelerle söyledi. Sonra darbe gecesinin videosunu izlettik. Görüşme iki saat sürdü, beklediğimizden uzundu.”

Yetmedi Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ABD’ye gittiğinde Pentagon’da görüştüğü mevkidaşı Jim Mattis’in, “Kesinlikle biz Münbiç’te PYD/YPG unsuru bulunmasını istemiyoruz. Bunu sağlayacağız” dediğini açıkladı.

Hâlâ dön dolaş, illa Trump’a göstereceğiz, anlatacağız… Velev ki, olanlar Erdoğan’ın sandığı gibi, “Obama dönemi kalıntısı komuta heyetinin işi”… CIA Başkanı, Dışişleri ve Savunma Bakanları neci? Onlar anlattıklarımızı Trump’a aktarmamış, yani Başkanı kandırmış olabilir mi?.. Kendi kendimizi kandırıyor olmayalım?..

-Rusya Üzerinden PYD’yi Kabullenme-

Dünkü Erdoğan-Putin görüşmesinin sembolü Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının twitter paylaşımları sayesinde domates oldu. “Domates dışında her konuda mutabık kalmışız”!..

Ya PYD/YPG, hatta PKK konusu?

Hatırlayalım:

Mart’ta Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısı yapıldı. Erdoğan buradaki konuşmasında, “Suriye’de DEAŞ’a karşı sergilediğimiz kararlı tutumu diğer terör örgütlerine karşı da göstermeliyiz. Bu bakımdan PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin Moskova’daki faaliyetlerine son verilmesini özellikle bekliyoruz” dedi.

Ortak basın toplantısında da Erdoğan mücadele edilmesi gereken terör örgütleri arasında PYD/YPG’yi sayarken, Putin ticaretten, ortak yatırımdan, Türk Akımı’ndan, Rus turistlerden söz etti.

Kısa bir süre sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı sadece PYD/YPG değil, PKK’yı da terör örgütü saymadıklarını açıkladı.

Hemen peşinden Suriye’deki Rus askerlerinin YPG arması taktığını gördük.

Tepki Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’tan geldi. Işık, “Maalesef bu görüntüler Türkiye’yi üzüyor. YPG, PKK’nın Suriye uzantısıdır. YPG ile ABD ve Rusya Federasyonu’nun hiçbir şekilde işbirliği yapmasını Türkiye olarak kabul etmiyoruz. Bu konudaki YPG’nin terör örgütü olduğu gerçeğini hem ABD’ye hem de Rusya’ya söylemeye devam edeceğiz. Ümit ederiz ki bir an önce YPG ile iş yapmanın yılanla çuvala girmek olduğunu anlarlar. Bu konuda Türkiye kararlılıkla tezlerini savunmaya ve tezlerini hayata geçirmeye devam edecek” dedi.

Ve Erdoğan-Putin buluşmasından hemen önce Rus askerleri PYD/YPG’ye kalkan olmak için Afrin’e gitti.

Erdoğan Putin’le buluşmadan önce, Hindistan’dan dönerken bu konuda ne söyledi? Şunu:

“Bizim son dönemdeki mücadelemiz Afrin tarafında değil. El Rai ve güneye iniyoruz; Dabık, El Bab ve oradan doğuya gidiyoruz.”

Hindistan gezisine katılan Hürriyet Yazarı Verda Özer, Erdoğan’ın bu sözlerini nasıl yorumladı? Şöyle:

“Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin’de Rusya’nın YPG güçleriyle ilişkisi Ankara için doğrudan bir konu değil. Şöyle ki; Amerikan askerlerinin Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG’lilerle görüntü vermesi, Ankara’da ciddi rahatsızlık yarattı. Ancak buna mukabil Ankara, Rusya’nın YPG ile ilişkisine farklı bir pencereden bakıyor. Moskova’nın bu ilişkiyi, ABD ile rekabetinde bir araç olarak kullandığını düşünüyor. Dolayısıyla Rusya’yla aramızdaki YPG meselesi, dolaylı ve araçsal bir konu.”

Peki Erdoğan’ın Moskova’dan dönerken Rus askerleri ile YPG’li teröristlerin yan yana fotoğrafları hakkında yaptığı şu açıklamaya ne demeli?

“Fotoğrafları ilettik. Tarihleri yerleri ile verdik. Konuyu anlattık. İnceleyeceğini söyledi. Bundan sonraki süreç Putin’e kaldı. Putin, Suriye’de Kürt devletine olumlu bakmıyor. Putin, ‘askerimiz böyle bir şey içinde olamaz. PKK ve PYD’ye silahlarımız verilemez’ dedi.”

Demek, Putin de askerlerinin neler yaptığını bilmiyor, görmüyor, duymuyor!.. Erdoğan’dan duyup, “inceleme” kararı alıyor!..

Sahi PYD’nin Moskova’daki faaliyetleri ne durumda? Putin son verdi mi?

-S-400 Füzesi Ne Oldu?-

Bu arada Rusya’yla bir de S-400 füzesi alışveriş meselemiz vardı.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Erdoğan-Putin’in Mart zirvesinde iki liderin Türkiye’de S-400 sistemlerinin satışı konusunu görüştüklerini açıklamıştı.

Işık, geçen ay da acilen bir hava savunma sistemine ihtiyacımız olduğunu, S-400’lerle ilgili süreçte son karar aşamasına gelindiğini belirtip, “Son karar, Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız tarafından verilecek” demiş ve şunları söylemişti:

“Biz S-400’leri NATO’nun sistemine entegre edemeyiz. Bunu biliyoruz. Bununla ilgili NATO’dan bir talebimiz yok. NATO bu noktada anlayışlı olmak durumundadır. Siz hem teknoloji paylaşmayacaksınız, hem ortak üretim taleplerine olumlu cevap vermeyeceksiniz hem de maliyet etkin teklifler ortaya koymayacaksınız. Diğer taraftan da ‘NATO dışından böyle bir sistemi alamazsınız’ deme şansınız yok.”

Peki zirve öncesinde gazetecilerin, “S-400 sistemlerinin sevkiyatı ve Türkiye için kredi konularına değinilecek mi?” sorusu üzerine Putin’in Sözcüsü Peskov’un, “Askeri teknik işbirliği detaylı biçimde görüşülecek” demesi dışında Soçi görüşmesinde buna dair bir açıklama oldu mu?

Ne o, NATO aynen Çin füzesi gibi, Rus füzesi almamıza da mı “anlayış” göstermedi?

Milletimizi yanıltmayalım, “domates” diye de bir sorunumuz kalmadı.

Çünkü ABD ve Rusya arasında “salça” olduk!..

Müyesser YILDIZ

4 Mayıs 2017

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/domates-sorunumuz-kalmadi-cunku-salca-oldu-0405171200.html

Kategori:Uncategorized