Bugüne kadar yapılan açıklamalar, verilen ifadeler ile Genelkurmay ve MİT’in TBMM’ye gönderdiği cevaplardan, darbe ihbardan sonra MİT’le Genelkurmay arasında yaşanan trafiği ana hatlarıyla biliyoruz.
Özetlersek;
Genelkurmay’da 2. Başkan Yaşar Güler’in başkanlığında saat 14.00’de başlayan terör toplantısı sürerken, 16.15 civarında Güler’e, “MİT Müsteşarı sizinle görüşmek istiyor” şeklinde bir not gelir.
İfadesine göre, Güler toplantıdan çıkıp, Fidan’ı arar. Fidan gelen bilgiyi aktarıp, Yardımcısı “Sebahattin Beyi” göndereceğini söyler. Bir süre sonra Sebahattin Bey Genelkurmay’a gelip, Güler’e Binbaşı O.K.’nın anlattıklarını detaylı şekilde aktarır. Güler hemen Genelkurmay Başkanı Akar’ın yanına geçip, “Önemli bir durumun olduğunu değerlendiriyorum. Uygun görürseniz Hakan Beyi hemen buraya çağıralım” der. Akar da saat 16.40 sularında Hakan Fidan’ı arar ve kendisini çağırır.
-Genelkurmay ve MİT’ten Farklı Detaylar-
MİT’in raporuna göre ise saat 16.20’de Güler’i arayan Hakan Fidan’dır. Sonrası hemen hemen aynı; Genelkurmay Başkanı Akar, Fidan’ı 16.40’ta arar. Fidan önce ilgili Müsteşar Yardımcısını, Genelkurmay 2. Başkanına gönderir. Daha sonra Fidan, Akar’dan gelen davet üzerine Genelkurmay’a göre, saat 18.15, MİT’e göre, saat 18.00 civarında Genelkurmay Karargâhı’na gider.
Sonrası yine malûm; Toplantı yapılır, kararlar alınır.
Ve Fidan, Kara Havacılık Komutanlığı’na gönderilen Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’tan, “saldırı ihbarının teyidine yönelik herhangi bir haber gelmeyince”, Suriye Ulusal Koalisyonu eski Başkanı Muaz Hatip ile 20.30’da olan randevusuna yetişmek için saat 20.20’de Genelkurmay Karargahı’ndan ayrılıp, MİT Müsteşarlığı’na gider.
Telefon ve geliş-gidiş trafiğine dair bu ufak tefek farklılıklara ilave olarak bir detaya daha dikkat çekelim.
O dönem Genelkurmay Adli Müşaviri olan ve darbeden sonra tutuklanan Hayrettin Kaldırımcı da saat 14.00’te başlayan terör toplantısındadır. İfadesinde, Güler’in emir astsubayının not getirmesi üzerine toplantıdan ayrılmasından sonra yaşananları şöyle anlatmıştı:
“Yerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı İhsan Uyar Paşa (Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’la birlikte Kara Havacılık Komutanlığı’na giden isim) başkanlık ederek, toplantıya devam etti. Yarım saat kadar sonra İhsan Uyar toplantıya ara verdi. Genelkurmay MEBS Başkanı olan Korgeneral başkanlığında toplantı devam etti. Toplantı devam ederken İhsan Uyar Paşa saat 17.30 gibi ‘Hayrettin’ diye seslenerek, beni çağırdı. Ben müsaade alarak yanına gittim. Bana Genelturmay Başkanın, ‘Hayrettin yanına bir savcı alsın, Merkez Komutanı ile irtibatlı olsun’ dediğini söyledi. Ben de Adli Müşavirlikte görev yapan Deniz Hakim Yarbay Doğan Uysal ile beraber toplantıdan ayrıldım.”
Kaldırımcı’nın ifadesine göre, Akar’ın bu talimatı verdiği saat 17.30… Yani henüz MİT Müsteşarının Karargâha gelmediği, sözkonusu kararların da alınmadığı bir saat…
İki ihtimal var; Ya Fidan’dan önce geldiği belirtilen Müsteşar Yardımcısı’nın verdiği bilgiler veya MİT Müsteşarıyla yapılan telefon görüşmelerinden hareketle bu talimat verildi… Ya da…
“Ya da” kısmına geçmeden önce, bir husunun altını çizelim:
15 Temmuz ertesinde, MİT Müsteşarı’nın o gece Karargâhtan ayrıldıktan sonra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’le yemeği gittiği öne sürülmüş, ama bu iddiayı yalanlayan olmamıştı.
MİT’in TBMM’ye gönderdiği rapordan öğrendik ki, Fidan 20.30’daki Suriye Ulusal Koalisyonu eski Başkanı Muaz Hatip ile olan randevusu için doğrudan Müsteşarlığa gitmiş.
Erdoğan’ın yaptığı açıklamadan, darbe girişiminden saat 16.00-16.30 civarında “eniştesinden gelen telefon” üzerine haberdar olduğunu, hemen Fidan ve Akar’a aradığını, ama ulaşamadığını biliyoruz. Hadi gündüz ulaşılamadı. Fidan, darbe başladığı sırada makamındaymış. Acaba o zaman niye ulaşılamadı veya Fidan, Erdoğan ile Başbakan Yıldırım’ı arayamadı?
-İddia: O Gün Hakan Fidan İki Kez Geldi-
Genelkurmay Başkanı Akar’ın, daha Hakan Fidan gelmeden Adli Müşavire verdiği talimatla ilgili ikinci ihtimale gelince;
Darbenin sıcak günlerinde, Hakan Fidan’ın saat 16.00’da Genelkurmay Başkanlığı’na gittiği konuşulmuştu. Resmi açıklamalar ise Fidan’ın o gün saat 18.00’de, bir kez gittiği yönünde.
İşte bu konuda yeni bir iddia gündeme geldi.
Ankara’da 1 ay kesintisiz devam eden ve Cuma günü sona eren Genelkurmay çatı davasında Perşembe günü ifade veren dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in emir subay yardımcısı Yüzbaşı Fatih Ekici, Fidan’ın karargâha o gün iki kez geldiğini öne sürdü.
Çocuğunu doktora götürüp, öğleden sonra karargâha döndüğünde kendisine Güler’in odasında Hakan Fidan’la görüştüğünün söylendiğini belirten Ekici, saat 16.00 civarında Fidan’ı çıkarken bizzat gördüğünü anlattı. 2. Başkan Güler toplantıdayken gönderilen o notu götürenin kendisi olduğunu, notta, “Hakan Fidan kriptolu telefondan görüşmek istiyor” yazdığını da açıklayan Ekici, Fidan’ın bu görüşmeden sonra ikinci kez geldiğini, bunların kamera kayıtlarıyla tespit edilebileceğini vurguladı.
Genelkurmay ile MİT’in bilgilerindeki bazı detay farklılıklarının, ayrıca Akar’ın daha saat 17.30 civarında Adli Müşavir, bir savcı ve Merkez Komutanının hazır bulunması talimatını vermesinin sebebi, gerçekten Fidan’ın 18.00’den önce de Karargâh’a gelip, ihbarı bizzat aktarması mıdır?
Ve şayet doğruysa, bu trafiğin gizlenmesinin sebebi ne olabilir ki?
Müyesser YILDIZ
18 Haziran 2017
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/fidan-15-temmuzda-genelkurmaya-kac-kez-gitti-1806171200.html