Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Akıncı davasında bugün 10 sanık hakkında tahliye kararı verildi.
Tahliye edilen sanıklar; Hasan Balcı, Samet Acar, Hüseyin Arı, Yasin Göbütoğlu, Hasan Akın, İsmail Boyacı, Eyüp Mert, Burhan Yaranç, Süleyman Zengin, Gökhan Gültekin Demir.
Bunlardan, 481 sanıklı davanın 6 sivil isminden birisi olan Hasan Balcı’ya dikkat çekmek istiyoruz.
Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumu’nda şube müdürüyken, gözaltına alının 70 yaşındaki Balcı 20 aydır tutukluydu.
Tutuklanmasının sebebi de TSK imamı olduğu belirtilen Adil Öksüz’ün 17 Temmuz 2016’da Sincan Batı Adliyesi’nde gözaltındayken, Balcı’yı 3 kez aramasıydı.
Baba Balcı’dan önce ise asker olan iki oğlu Halil Burak Balcı Akıncı Üssü’nde, Gökhan Balcı da Genelkurmay’da darbe teşebbüsüne katıldığı iddiasıyla tutuklanmıştı.
20 aydır Baba ve Oğulları aynı koğuşta yatıyordu.
Medyamız, iddianameden hareketle bu isimler için “Aile boyu darbeciler” başlıklarını attı. Hasan Balcı’nın, “Darbenin önemli sivil ayaklarından” olduğu yazıldı.
Oysa bazı şeyler göründüğü gibi değildi.
Baba Hasan Balcı’nın durumunu ilk olarak 10 Nisan 2017’de gündeme getirdik.
Darbe teşebbüsünden yaklaşık 60 gün sonra 23 Eylül’de tutuklanmıştı
Polis ve Mahkemedeki ifadesinde, Adil Öksüz’ü tanımadığını, Akıncı’da gözaltına alınıp, Sincan Adliyesi’ne götürülen oğlu Halil Burak Balcı’nın o gün kendisini üç kez bilmediği bir numaradan arayıp, avukat istediğini söylemişti.
17 Nisan 2017’de kabul edilen Akıncı İddianamesi’nde ise Hasan Balcı’yla ilgili epey karışıklık vardı.
Mesela onunla ilgili bölümde, ifadelerinden tek satır yok, Adil Öksüz’le sık sık ABD’ye gittiği, darbenin önemli sivil ismi olduğu vurgulanan Kemal Batmaz’la birlikte darbenin ertesi sabahı Kazan’da gözaltına alınan, darbe gecesi de Akıncı Üssü’nde görüldüğü söylenen Harun Biniş’in ifadeleri vardı.
Biniş’in ifadelerinin altına ise Balcı’nın MASAK, KOM ve HTS analiz raporları konmuştu. MASAK raporuna göre, “Şüpheli, darbeye teşebbüs faaliyeti kapsamında hakkında işlem yapılan şüpheli Halil Burak Balcı ve hakkında FETÖ/PDY kapsamında işlem yapılan Gökhan Balcı ile havale işlemi gerçekleştirmiş”ti. Yani oğullarıyla.
Sonraki süreçte verilen ifadelerle “Adil Öksüz’le telefon görüşmesi” gerçeğinin ne olduğu ortaya çıktı.
Şöyle ki; O gün Sincan Batı Adliyesi Nezarethanesi’nde Adil Öksüz’ün yanısıra birçok asker de gözaltındadır. Savcılık ifadeleri için avukatlarının gelmesi gerekir. Ancak görevli askerler, şüphelilerin Nezarethanedeki telefondan ailelerini veya avukatlarını aramasına izin vermez. Bu arada Adil Öksüz, kendisinin telefonlarının orada olduğunu söyleyince, bu telefonlar getirilir ve askerler sırasıyla ailelerini veya avukatlarını arar. Bunlardan birisi de Halil Burak Balcı’dır. Babası Hasan Balcı’yı arayıp, durumu bildirmiştir.
Nitekim Adil Öksüz de Adliye’deki ifadesinde, “Benim telefonda görüştüğüm asker kişi yoktur. Benim telefonumdan sadece bugün koğuştaki asker kişiler kendi ailesini aradılar. Bunun dışında hiçbir askerle görüşmem mevcut değildir” demişti.
-Kamera Kaydı Silindiğinden-
Hasan Balcı daha gözaltındayken 20 Eylül’de, ardından 29 Eylül ve 7 Ekim 2016’da, son olarak da 11 Ocak 2017’de Savcılığa tam dört kez dilekçe verip, şunları anlatmıştı:
“17 Temmuz’da Sincan Batı Adliyesi’ne getirilen oğlum Burak Balcı’ya, Jandarma Kıdemli Başçavuş, ‘Mahkemeye çıkacaksınız, avukat varsa arayabilirsiniz’ demiş. Oradakiler yanlarında telefon olmadığını belirtmişler. Aynı nezarette gözaltında olan bir şahıs görevli personele, ‘Benim telefonum var’ diyerek, poşet içinde ve muhafaza altında tutulan telefonunu istemiş. Görevli Başçavuş da poşetten çıkarıp, vermiş, ‘Kamera karşısına geçin. Görüşmelerinizi kamera önünde yapın. Aradıktan sonra telefonu tekrar teslim edin’ demiş. Bazıları kamera önünde avukatlarını aramış. Oğlum da aynı telefonla beni arayarak, avukat bulmamı istedi. Üç kez aradı, toplam 2 dakika sürdü. Olaya nezarette tutulan 10-15 kişi şahit. Bunlardan bazıları Sincan’da tutuklu Mesut Güney, Fatih Suçatı, Yunus Dağcı, Fatih Pancar ve Hasan Çalmaz’dır.”
Balcı’nın bu iddiaları üzerine o gün ve saatlere ait nezarethane kamera kayıtlarını istenmiş, ancak Savcılıktan 4 ay sonra gelen cevapta, Nezarethane kamera kayıtlarının 15 gün süreyle muhafaza edildiği, bu nedenle 17 Temmuz 2016 tarihindeki görüntülerin bulunmadığı bildirilmişti.
Bu arada şu önemli ayrıntıyı da kaydedelim; Telefonlar verildiğinde ilk kullanan Halil Burak Balcı değil, Adil Öksüz olmuş, telefon değil, ama WhatsApp veya bir başka sistem üzerinden birkaç yeri arayarak, Sincan Adliyesi’nde olduğunu bildirip, avukat istemişti. Ancak Öksüz’ün kimleri aradığı bugüne kadar tespit edilemedi!..
Hasan Balcı’yla ilgili son bir not; Darbenin önemli “sivil” isimlerinden olduğu belirtilmesine rağmen, 481 sanık arasında en son sıradaydı.
Ancak 8 Eylül 2017’deki duruşmada, sıradaki diğer sanıkların hazır olmaması ve avukatının da ısrarlı talebi üzerine Balcı’nın savunması alındı. Balcı, önceki ifadelerini tekrarladı. O gün Adil Öksüz’le birlikte gözaltında olan diğer asker sanıklar da Balcı’nın anlattıklarını doğruladı.
Hasan Balcı’nın talebi üzerine dinlenen oğlu Halil Burak Balcı ise, “Bir evlat olarak en zor anımda babamı aramışım. Babam bu yüzden tutuklu, mesleğinden ihraç edildi, onuru zedelendi. Çektiğim vicdan azabını herkesin takdirine bırakıyorum” dedi.
Herkes, Hasan Balcı’nın o günlerde tahliye edilmesini bekliyordu. Olmadı. Tutuklanmasının üzerinden 20 ay, savunmasının üzerinden 8 ay geçtikten sonra bugün tahliye edildi.
Müyesser YILDIZ
30 Mayıs 2018
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/adil-oksuz-aradi-denilen-o-baba-20-ay-sonra-tahliye-edildi-30051803.html