Dün devletin en “muteber” gizli tanığı Abdullah kod adlı askerin sürpriz bir şekilde emekli edildiğini duyurduk.
Bugün de iktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi, “FETÖ soruşturma ve davalarının simge ismi haline gelen gizli tanık Abdullah’ın emekliye sevk edilmesi büyük şaşkınlık yarattı” diyerek, “O albayı neden emekli ettiniz?” sorusunu yöneltti.
Dünkü haberimizden sonra kod adı Abdullah’a ilginç bir telefon geldiğini öğrendik. İngiltere’den arayan ve kendisini Ahmet Erdoğan olarak tanıtan bir kişinin, kod adı Abdullah’a, “Allah belanı vermiş. Hem bu dünyan hem gelecek dünyan mahvolacak” şeklinde tehditler savurduğu öne sürüldü.
-Ahmet Erdoğan Kim?-
Ahmet Erdoğan kimdir, önce bunu hatırlatalım.
“Bavulcu” Mehmet Baransu’nun teslim ettiği sözde Balyoz belgeleri için, “Belgeler doğruysa, bu bir darbe planıdır” şeklinde rapor veren bilirkişi Pilot Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan’dı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 3. Kolordu Komutanı olduğu sırada burada plan subayı olarak görev yapıyordu.
Baransu’nun, Savcılara teslim ettiği o sözde belgeler üzerine 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca başlatılan soruşturma için 3. Kolordu Komutanlığı’ndan bilirkişi istenince, Ahmet Erdoğan görevlendirildi. Bu görevlendirmeyi yapan kimine göre Akar, kimine göre de Kolordu Kurmay Başkanı’ydı.
Bilirkişi Ahmet Erdoğan, “Bu belgeler gerçekse, bu bir darbe planıdır” şeklinde varsayıma dayalı bir rapor verince, Balyoz davasının seyri değişti.
Bunun üzerine Balyoz’dan tutuklanmış subaylar Erdoğan kadar Akar’a da tepki gösterdi. Akar’ın 3. Kolordu Komutanı’yken Hasdal Cezaevi’ne yaptığı ziyarette bu konudaki tepkilere, “Ben Ahmet Erdoğan’ı nereden bileyim” karşılığını verirken, Yargıtay’ın Balyoz mahkumiyetlerini onamasından sonra Kara Kuvvetleri Komutanı sıfatıyla gittiği Mamak Cezaevi’nde, “Ahmet Erdoğan iyi bir arkadaşımızdır. O rapor, bir kazaydı” dediği anlatıldı.
Ahmet Erdoğan’a dönersek; Balyoz bilirkişiliğinden sonra önce Kocaeli, ardından İzmir Gaziemir Kara Havacılık Alay Komutanlığı’na tayin edildi.
Bu arada Balyoz kumpası mağdurları “gerçeğe aykırı bilirkişilik yaptığı” suçlamasıyla Erdoğan hakkında dava açtı. Bu dosya yıllarca askeri mahkemeler ile askeri Yargıtay arasında gidip geldi. Yargılanmasına karar verildiğinde ise dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “kanun yararına bozma” yoluna gidip, yargılanmasını engellemeye çalıştı.
Yıl 2014; Ahmet Erdoğan’ın İngiltere Innsworth’daki NATO ARRC (Allied Rapid Reaction Corps – Yüksek Hazırlık Kolordusu)’a gönderildiği ortaya çıktı. Bu görevdeyken terfi aldı ve Albay oldu.
Hakkında açılan davaya gelince; Nihayet Askeri Yargıtay, 3.Kolordu Komutanlığı Mahkemesi’nin kararına uyup, Ahmet Erdoğan’ın Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanması yönünde görüş bildirmiş ve ilk duruşma için 6 Aralık tarihine gün vermişken, 15 Temmuz darbe teşebbüsü yaşandı.
Erdoğan’ın İngiltere’deki 2 yıllık görev süresi Temmuz başında bitiyordu. Ancak dönmedi. 15 Temmuz’dan sonra açığa alındı. Firar ettiği anlaşılınca da Ağustos YAŞ toplantısında TSK’dan ihraç edildi.
-Abdullah’ı Arayan O mu?-
İşte dün kod adı Abdullah’ı arayan -tabii gerçekten oysa- Ahmet Erdoğan böyle biri.
Abdullah’ın, Ahmet Erdoğan’la devre arkadaşı olduğunu ve ifadelerinde onun için de “FETÖ’cü” dediğini kaydedelim.
Abdullah ile kendisini Ahmet Erdoğan olarak tanıtan kişi arasındaki telefon görüşmesine gelince;
İngiltere kodlu bir numara WhatsApp’tan Abdullah’ı arar. Abdullah duymaz, daha sonra cevapsız çağrıyı görünce döner.
Profilinde Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, ülke için gerçek amaç ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Fakat sen buna karşı direneceksin, önüne sonsuz engeller de yığacaklardır; kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin” sözünün yer aldığı görülen bu kişi, “Ben Ahmet Erdoğan” dedikten sonra şunu söyler:
“Haberlerde okudum, emekli edilmişsin. Allah belanı vermiş.”
Abdullah, “Asıl Allah sizin belanızı vermiş. Niye kaçıyorsun, niye yurtdışındasın?” karşılığını verir.
Karşıdaki kişi, şu tehditleri savurur:
“Senin yaptıklarının hepsini biliyorum. Hem bu dünyan hem gelecek dünyan mahvolacak. Hep iftira attın. Ben FETÖ’cü değilim. Vatanperverim, göreceksiniz.”
Sürpriz bir emekliliğin İngiltere’de böylesine yankı bulması ne kadar ilginç, değil mi?
Müyesser YILDIZ
11 Ağustos 2018
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/firari-isimden-tehdit-telefonu-hem-bu-dunyan-hem-gelecek-dunyan-mahvolacak-11081811.html