İçeriğe geç

Münbiç’te Son Durum; Yine Kandırıldık!..

Mart ayında Erdoğan’ın katıldığı AKP Trabzon İl Kongresi’nde, “Reis bizi Münbiç’e götür. Afrin’den bir şey anlamaduk” pankartı açıldı.

Haziran başına kadar hemen her toplantıda “Bir gece ansızın Münbiç’e gitme” konuşulup, milletvekilleri ve bakanlar dahi, “Allah bize de şehitliği nasip etsin” diye dua ederken, bedelli askerlik gündeme geldi. 24 Haziran seçimlerinden sonra da bedelli kararı çıktı. Şimdi milletvekillerinin, “Bedelli bizim ilimizde yapılsın” rekabetine tanık oluyoruz. Özetle Münbiç’e gitme beklenirken, bedelliye gidiliyor.

Ama Münbiç’le ilgili konumuz bu değil, “Gittik, gidiyoruz” denirken 4 Haziran’da ABD ile yapılan anlaşma.

-60 Günlük Münbiç Planı-

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile Washington’da biraraya geldi. Kulisilere, “Üç aşamalı bir yol planı hazırlandığı” bilgisi sızdırıldı.

60 günlük plana göre, Suriye PKK’sı YPG ilk 1 ay içinde bölgeden çekilecek, takip eden 45 günün sonunda Türkiye ile Amerika Münbiç’te ortak denetime başlayacak, son aşamada ise yerel unsurlarla bir yönetim kurulacaktı.

Anlaşmanın ardından Çavuşoğlu şunları söyledi:

“Yol haritasının sadece onaylanması değil, uygulanması da önemli. Güvene dayalı adımlar atmak gerekiyor. ABD daha önce sözünü tutmamış ve terör örgütlerine destek vermişti. Yol haritası, ABD’nin bize 2016’da verdiği sözün tutulması anlamına geliyor. PKK/PYD-YPG bölgeden temizlenecek ve baskı ile kentlerini terk eden Münbiçliler şehirlerine geri dönecektir. Bu işbirliği diğer bölgelerde de devam edecek. Artık ABD ile ilişkilerde bize göre, topu taca atma sürecinin bitmesi lâzım. Suriye bunun önemli bir adımıdır.”

Anlaşmanın yapıldığı gün Bakanlar Kurulu toplanmıştı. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’dan da şu açıklama geldi:

“Türkiye ve ABD, YPG’nin bölgeden çekilmesi konusunda ve yönteminde mutabakat sağladı. Bütün bunların hepsi takvime bağlanmış durumdadır. Umarız ki, müttefikimiz ABD, aramızdaki bu ön mutabakat çerçevesinde alınan kararların birlikte hayata geçirilmesi konusunda mutabakatın gereğini yerine getirir.”

Bizim taraf bunları söylerken, ABD tarafı detaylara girmeyip, “İşbirliğinin artırılması için yol haritasına ilişkin ana hatların belirlendiğini” vurgulamakla yetindi.

Temmuz başında medyamız, YPG’lilerin Münbiç’ten çekilmeye başladığını duyururken, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da yol haritasının uygulanmasının önceliğimiz olduğunu belirterek, “DEAŞ’a, PKK/YPG’ye karşı en büyük mücadeleyi biz verdik. ABD ile aramızdaki uzun zamandır en büyük sorun olan YPG konusunda bir yol haritası belirledik ve şimdi bunu uygulama safhasındayız. Hazırlık safhasına da bir takım adımlar atıldı. Şimdi ise ortak devriye ve şehrin içine girme zamanı. Bu süreçte de PKK/YPG buradan çekilecek ve bunların silahları alınacak” dedi.

Bir hafta sonraydı; Medyamız, ABD’li askerlerin Münbiç sokaklarında teröristlerle kol kola, hatta halı saha maçı yaparken görüntülerini yayınlayıp, “ABD Türkiye’yi oyalıyor mu?” diye sordu.

26 Temmuz’da da Erdoğan, “Tel Rıfat ve Münbiç’ten terör örgütü YPG’nin çıkışının istenilen istikamette olmadığını” açıkladı.

Özetle, yol haritasının üzerinden 1 ay geçmişti ve teröristler hâlâ Münbiç’teydi.

30 Temmuz’da, “Yeni yapısı ve oturma düzeni” ile Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yapıldı. Toplantıdan sonra yayınlanan bildiride, “ABD ile Münbiç konusunda sağlanan mutabakatın, Suriye meselesinin çözümüne önemli katkı sağlayacağı vurgulanmış, bu kapsamda PKK/PYD-YPG terör örgütünün Münbiç’i terk etmesiyle ilgili yol haritası üzerinde durulmuştur. Bölgede güvenlik ve denetimin sağlanmasına ilişkin ilave hazırlıklar ile bölge halkının evlerine dönüşünü hızlandıracak tedbirler gözden geçirilmiştir” denildi.

Hemen ertesi günü Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, şu açıklamayı yaptı:

“Münbiç planı tasarlandığı şekilde uygulanmaya devam ediliyor. Ama şunun da altını çizeyim, Münbiç planı, sürecin tamamını ifade etmiyor. Bizim beklentimiz, ABD’nin PYD, YPG ile her türlü angajmanını sonlandırmasıdır. Madem DEAŞ tehdidi ortadan kalktı. O zaman artık ABD’nin YPG PYD ile işbirliğini devam ettirmesini gerektirecek bir durum da bulunmamaktadır.”

-Gelişmelerden Memnun Türkler Kimler?-

Ağustos’a geldik. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra “NATO’da birlikte çalıştıkları subayların tutuklanması veya emekli edilmesini” eleştirip, “Onların darbe planlamasında yer almadığını” savunan, bu arada Türkiye’nin PYD’ye yönelik operasyonlarına, “ABD’yle yeterli koordinasyon kurulmadığı” gerekçesiyle karşı çıkan ABD Avrupa Kuvvetleri ve NATO Müttefik Kuvvetler Harekat Komutanı Orgeneral Scaparrotti, Türkiye’yi ziyaret etti. Scaparrotti, yeni Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’le görüştü. Her iki görüşmede de Münbiç konusunun ayrıntılı şekilde ele alındığı, teröristlerin Münbiç’i boşaltması konusunda “Sürenin gittikçe azaldığı” mesajı verildiği ve “İki ülke askeri unsurlarının Münbiç merkezine girmesi” gerektiğinin bir kez daha hatırlatıldığı bildirildi.

Scaparrotti’nin ziyaretinden 26 gün sonra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’li mevkidaşı James Mattis’le telefonla görüştü. Görüşmede, “İkili savunma ilişkileri, Suriye ve terörle mücadele konularında görüş alışverişinde bulunulduğu” açıklandı.

Bu görüşmeden iki gün sonra ise Türkiye’nin olası hava taarruzlarına karşı ABD’nin PYD/YPG kontrolündeki Kobani ve Haseke’de hava savunma ve elektronik radar sistemi kurduğu ortaya çıktı. Sistemin kurulmasına ilişkin görüntüler sosyal medyadan paylaşıldı. Bu, Irak’ın kuzeyindeki gibi “Uçuşa yasak bölge” kurulacağı mesajıydı. Ankara, “İddianın yakından takip edildiğini, gereken incelemelerin yapıldığını” duyurmakla yetindi.

Aynı gün, Akar’la telefonla görüşmüş olan ABD Savunma Bakanı Mattis, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dunford’la bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alımına karşı çıktıklarını hatırlatan Mattis, “Türkiye Savunma Bakanı ile dün görüştüm. Açık bir konuşmamız oldu. Münbiç’te ilerliyoruz, diğer sorunlar üzerinde de çalışıyoruz. Ama hepsinde bilgi veremem, çünkü şu anda bile çalışma sürüyor” dedi. Dunford da Münbiç konusunda şunları söyledi:

“Suriye’de güvenliğin sağlanması için Türklerle beraber çalışıyoruz. Bu çalışma Münbiç’e odaklanmak durumda. İki aşamalı. İlki, koordineli bağımsız devriyeler, ikinci aşama ise birlikte yapılan devriyeler olacak. Şu an bağımsız devriyeler aşamasındayız. Birlikte devriye için kumanda merkezi ve birlikte eğitimlerin olması gerekiyor. Türkler de biz de gelişmelerden memnunuz.”

Washington cephesindeki bu açıklamalardan bir gün sonra ise iktidar medyasında şu haber vardı; “ABD, terör örgütü PYD’ye önceki gece 200 TIR’lık daha silah yardımı yapmıştı”!..

-88 Gün Geçti-

Bugün 31 Ağustos. Yani Münbiç anlaşmanın yapılmasının üzerinden tam 88 gün geçti. Durum ne mi?

Cevabı, dün Genelkurmay Karargâhı’nda düzenlenen rütbe takma töreninde konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan alalım. Münbiç’le ilgili Türkiye’ye daha önce askeri ve siyasi çok sayıda söz verildiğini vurgulayan Akar, dedi ki;

“O sözleri hatırlatarak, bilindiği gibi, bir yol haritası yapıldı. O çerçevede münasebetlerimizi hassas bir şekilde sürdürüyoruz. Verilen sözlerin yerine getirilmesi için onların takipçisi olduğumuzu kendilerine bildiriyoruz. Yavaş da olsa bir ilerleme oluyor. Muhataplarımıza, YPG’nin yani PKK’nın bölgeyi tamamen terk etmesi gerektiği konusunu sürekli hatırlatıyoruz.”

Yöneticilerimiz “Muhataplarına” hatırlatmaya devam ede dursun, biz de Milletimize hatırlatalım istedik!..

Müyesser YILDIZ

31 Ağustos 2018

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/munbicte-son-durum-yine-kandirildik-31081847.html

Kategori:Uncategorized