İçeriğe geç

Anayasa Mahkemesi’nden Necdet Özel’e Hem Ders Hem 4 Bin Lira Ceza!..

Balyoz kumpasında sadece hapse konan askerler ve ailelerine değil, dışarıda onları destekleyip, Genelkurmay’ın sessizliğine tepki gösterenlere de bir şekilde bedel ödettirildi.

Bunlardan birisi, Harbiye 79’lular Derneği’nin Başkanlığını yapan emekli Kıdemli Piyade Albay Hüsnü Şimşek’ti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 9 Ekim 2013’te Balyoz’da verilen cezaları onadıktan sonra kendisine yönelik eleştirilere yazılı bir açıklamayla cevap veren dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, “TSK içinde ayırımcılık yapma, nifak sokma ve huzur bozmaya yönelik girişimleri kınadığını” söyleyince, Şimşek, “Genelkurmay Başkanı’nın Balyoz açıklamasından sonra o koltukta 1 gün, 1 dakika daha oturmaması lâzım” dedi.

Bu sözlerin cezası şu oldu; Şimşek’in 6 ay süreyle TSK sosyal tesislerine girmesi yasaklandı. Daha doğrusu Şimşek o cezayı Orduevi’ne gidip, içeri alınmayınca öğrendi. Genelkurmay’a müracaat edip, sebebini sordu; “TSK İç Hizmet Yönetmeliği uyarınca Genelkurmay Başkanı tarafından oluşturulan kurulun kararı” cevabı verildi.

Şimşek, Genelkurmay’a ikinci kez başvurdu, yine sebebini sorup, yasağın kaldırılmasını istedi. Ancak 60 günlük yasal süre içinde Genelkurmay’dan herhangi bir cevap gelmedi.

O da yürütmenin durdurulması ve kararın iptali için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Genelkurmay Mahkeme’ye gönderdiği savunmasında, “Gizli bilgi ve belgelerden” söz etti. Sözkonusu “belgelerin” ise sadece Şimşek’in, Özel’e yönelik o sözlerinin yer aldığı bir internet çıktısı olduğu anlaşıldı.

Şimşek, “genel ve özel hukuk kuralları içinde en temel hak olan eleştiri hakkını, silah arkadaşlığı dayanışması kapsamında kullandığını” söylese de AYİM, “üslubun eleştiri sınırlarını aştığı” gerekçesiyle davayı aleyhine sonuçlandırdı.

Pes etmeyen Şimşek, Haziran 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

“Sanki sosyal tesisler içinde siyasi faaliyet yürütmüş; laf atma, sarkıntılık gibi yüz kızartıcı suçlar işlemiş gibi devre arkadaşları, meslektaşları ve ailesi nezdinde küçük düşürüldüğünü” vurgulayan Şimşek, Milli Savunma Bakanlığı’ndan maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu.

Böylece Türkiye, Genelkurmay’ın AYM’lik olduğunu gördü.

Yasak Kanuni Değil Keyfi

Şimşek’in 5 yıllık bu davası önceki ay sonuçlandı.

Ulusal ve uluslararası hukuk açısından başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, şu çarpıcı tespitlerde bulundu:

– Bir hak ya da özgürlüğe müdahale sözkonusu olduğunda, öncelikle tespiti gereken husus, müdahaleye yetki veren bir kanun hükmünün mevcut olup, olmadığıdır… Yasama organının, temel kuralları saptadıktan sonra uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye bırakması, yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz… Somut olayda kanunla verilen yetki, yalnızca orduevlerinin kuruluş ve idaresine ilişkindir…

– Olayda her ne kadar sosyal haktan yararlandırmama şeklinde bir yasaklama olsa da sonuç itibarıyla disiplin cezası mahiyetinde bir yaptırım sözkonusudur…

– Anayasa’nın 26’ıncı maddesinin asıl işlevi, herkesin ifade özgürlüğünü korumaktır. Askerlerin dahil olduğu kamu görevlileri de toplumun diğer bütün bireyleri gibi ifade özgürlüğünden yararlanır…

– Anayasa Mahkemesi, siyasetçilerin, kamuoyunca tanına kişilerin ve kamusal yetki kullanan görevlilerin gördükleri işlev nedeniyle daha fazla eleştiriye katlanmak durumunda olduklarını ve bunlara yönelik eleştirilerin sınırlarının çok daha geniş olduğunu her zaman vurgulamıştır. Bu kapsamda Genelkurmay Başkanı’nın da üst düzey bir kamu görevlisi olarak eleştiriye daha fazla katlanmak durumunda olduğu kabul edilebilir…

– Başvurucu emekli bir albay olup, askeri yapının emir-komuta hiyerarşisi içinde yer almamaktadır. Muvazzaf askerlerin üste itaat etmek, sır saklamak, siyaseten yansız davranmak ve siyasi faaliyetlerden kaçınmak gibi kanundan doğan vazifeleri bulunmaktadır. Ancak benzer vazife ve sorumluluukların emekliler için aynı oranda sözkonusu olması beklenmemelidir… Ayrıca başvurucunun ifadeleri nedeniyle kurumdaki astlık-üstlük münasebetlerinin hangi surette zarar gördüğü ve ifadeler nedeniyle askerlik mesleğinde dayanışma duygusunun nasıl yitirildiği ortaya konmamıştır…

– Başvurucunun basına yansıyan sözleri, Balyoz davasında verilen mahkumiyet kararının Yargıtay tarafından onanması sonrasında ve muhatabın açıklamaları üzerine söylenmiştir. O dönem sözkonusu davada çok sayıda emekli ve muvazzaf rütbeli askerler yargılanıp, mahkum olduğu için dava kamuoyunun gündeminde de yoğun bir şekilde tartışılmaktaydı. Bu çerçevede emekli albay ve aynı zamanda Harbiye 79 Derneği’nin Başkanı olan başvurucunun, Balyoz davasına ilgisiz kalması düşünülemez. Bu nedenle muhatabının açıklamalarından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmiş olması, eleştiri sınırları içerisinde ve ifade özgürlüğü kapsamındadır…

Neticede Anayasa Mahkemesi, Necdet Özel’in Orduevi yasağının yasal dayanağının bulunmadığı ve ifade özgürlüğüne müdahale edildiği gerekçesiyle, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Şimşek’e 4 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi.

Oy birliğiyle alınan karanın bir örneği de “bilgi ve gereği” için Milli Savunma Bakanlığı’na gönderildi.

Müyesser YILDIZ
10 Aralık 2018

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/anayasa-mahkemesi-genelkurmaya-ceza-kesti-10121835.html

Odatv yeni link: https://www.odatv4.com/makale/anayasa-mahkemesi-genelkurmaya-ceza-kesti-10121835-151843

Kategori:Uncategorized