26 Kasım’da İstanbul Sancaktepe’de eğitim uçuşu yapan helikopterimiz düştü, 5 askerimiz şehit oldu.
O kazadan yaklaşık 2.5 ay sonra 11 Şubat’ta aynı facia yaşandı, bu defa 4 askerimizi kaybettik.
Her iki acı olayda da;
İstanbul Valiliği ve Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamaları,
Kazanın sebebine ilişkin resmi ve gayrı resmi değerlendirmeler,
Yapılan çalışmalara ilişkin duyurular,
Hatta hatta taziye mesajları bile neredeyse birebir aynıydı.
İlk gün itibarıyla tek fark, 11 Şubat’taki kaza için yayın yasağı konmasıydı.
-Başka Farklar-
Geçen 4 gün süre zarfında iki kaza arasında başka farklılıklar da yaşandı.
Mesela ertesi gün, daha olayın ne olduğu anlaşılamadan iktidarı destekleyen gazetelerden birisi “Güvenlik kaynaklarına” dayanarak, “4. Kara Havacılık Alay Komutanlığı’nın farklı bir yere taşınmasına ilişkin sürecin hızlanacağı” yazdı.
Yazının mürekkebi kurumadan, birkaç saat sonra Milli Savunma Bakanlığı, Samandıra’daki Kara Havacılık Alay Komutanlığı’nın Trakya Bölgesi’ne taşınacağını duyurdu.
Böylece ilk fatura, askeri bölgeyi imar ve yerleşime açanlara değil, doğrudan Alay’a kesilmiş oldu.
Bir başka fark; Yine kazadan 1 gün sonra Şehit Kara Pilot Yüzbaşı Semih Özcan’ın son yolculuğuna uğurlanmasının ardından ailesine taziye ziyaretinde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “İnşallah bunlar son olacak. Bu konudaki aldığımız tedbirler, her geçen gün artmakta. Çok ayrıntılı tedbirler alınmakta” dedi ve şunları söyledi:
“Gözlerini budaktan esirgemeden dağda, karda, kışta, bayırda devamlı suretle kendilerine verilen görevleri en iyi şekilde yaptılar. Yine dün de benzer şekilde daha önce meydana gelen bazı olaylardan dolayı motorların testi, tecrübesi için çıktıkları bir uçuşta maalesef bir kazayla karşılaşıldı ve bunun sonucunda da şehit oldular. Şu anda bu kazayla ilgili çok geniş çaplı teşkil edilen bir heyet bugün sabah saat 06.00’dan itibaren vazifesine başladı ve hava alayı bölgesinde çalışmalarını ayrıntılı şekilde sürdürüyorlar. Bunun sonucunda kazanın nasıl olduğu konusunda daha geniş, ayrıntılı bilgi sahibi olacağız. Bunları tabii ki sizlerle, kamuoyuyla paylaşacağız.”
Bugüne kadar hemen hiçbir “kaza”nın sonucunun kamuoyuyla paylaşılmadığını hatırlatıp, devam edelim.
-İhsas-ı Rey Gibi Açıklama-
Yine kazadan 1 gün sonra Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Tanıtım Subayı Binbaşı Nadide Şebnem Aktop, “Askeri helikopterin test uçuşu sırasında kaza-kırıma uğradığını” belirtip, “Asıl nedenin, detaylı inceleme sonucu belirleneceğini” kaydetti.
Akar gibi, inceleme sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılacağını bildiren Binbaşı Aktop’un açıklamalarının asıl önemli kısmına gelirsek;
“Envanterdeki helikopterlerin bakımlarının hem kendi birlikleri hem de 5. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğünce periyodik olarak yapıldığına” dikkat çekti…
“Gövde yenileştirmeden, bakım testlerine kadar detaylı çalışmaların yapıldığını” söyledi…
“Motor bölümlerinin en küçük ayrıntısına kadar sökülerek, gerekli değişim ve onarımların gerçekleştirildiğini” anlattı…
Ve de UH-1 helikopterlerinin 60’dan fazla ülke tarafından kullanıldığını vurgulayıp, “Gövde yenileştirme işlemi sonrasında hava araçlarında bulunan malzemelerin hemen hemen yüzde 100’ünün kontrolünün yapılıyor olması, değişmesi gerekenlerin tamamının değişmesi sebebiyle hava araçlarının yaşı, gövde yenileştirme işlemine göre değerlendirilmektedir. Bu kapsamda hava platformlarında kullanılan her malzemenin uçuş saati bazında sicil kayıtları tutulmaktadır. Bu sebepten dolayı hava araçlarının yaşının olmadığı değerlendirilmektedir” dedi.
Özetle; Milli Savunma Bakanlığı Sözcüsü, “Helikopterlerde bir sorun yok” demeye getirdi.
-Sancaktepe’de Komutan Kimdi?-
Helikopterlerde sorun olmadığına göre, geriye ne kalıyor; Tabii ki, pilotaj hatası!..
Peki pilotları yetiştiren yer neresi; Samandıra’daki 4. Kara Havacılık Alay Komutanlığı mı, Ankara’daki Kara Havacılık Komutanlığı mı?
3 gün önceki yazımızda, 26 Kasım’daki Sancaktepe kazasıyla ilgili olarak soruşturma başlatan Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Samandıra 4. Kara Havacılık Alay Komutanlığı’na şu soruları yönelttiğini hatırlattık:
– Helikopterin envantere girdiği tarihten itibaren tüm bakım, onarım, yaptığı uçuşlara ilişkin belgeler nelerdir?
– Helikopter kaç yaşında?
– Helikopterdeki askerlerin görevleri nelerdir? Helikopterdeki askerlerin resmi görevlendirme emirleri nelerdir?
İlk iki sorunun muhatabının, Kara Havacılık Komutanlığı ile helikopterlerin “Konfigürasyon yönetimi”nden sorumlu 5. Ana Bakım Merkez Komutanlığı olduğu çok açık.
Ancak o sorular 4. Kara Havacılık Alay Komutanlığı’na yöneltildi.
Bu sorulara ne cevap verildi, keza son kazanın ardından kime, hangi kuruma neler soruldu bilmiyoruz, ama dün Sancaktepe kazasından farklı “Yeni” bir adım daha atıldı ve Milli Savunma Bakanlığı, “Soruşturmanın selameti” için 4. Kara Havacılık Alay Komutanı Kara Pilot Albay Mehmet Tayfun Ülbeği’nin başka bir birimde görevlendirildiğini duyurdu.
Yani önce Alaya “taşınma”, ardından komutana “görevden alma” faturası kesilmiş oldu.
O halde yeniden Kasım’daki kazaya dönelim.
Devletin başı kimdi; Erdoğan…
Milli Savunma Bakanı kimdi; Hulusi Akar…
4. Kara Hava Alay Komutanı kimdi; Yine Kara Pilot Albay Mehmet Tayfun Ülbeği…
Kasım’daki kazada 5 askerimiz şehit olmuş… Adli ve idari soruşturma başlatılmış… O vakit, “Soruşturmanın selameti açısından” Komutan Ülbeği’nin görevden alınmasına gerek duyulmamış, ama şimdi böyle bir karar alınıyor!..
“Delil karartıldı, soruşturmanın selameti sakatlandıysa”, zaten geçen 2.5 ayda olan olmuştur.
Öyleyse “Soruşturmanın selameti”nin o zaman değil de bugün hatırlanmasının sebebi nedir?
Olmayacak duaya “amin” sayılsa da bu noktadan sonra tek dileğim, tüm şehitlerimiz, ama illa da İzmir’de son yolculuğuna uğurlanan 32 yaşındaki Pilot Yüzbaşı Ümit Özerli’nin naaşını omuzlayıp, “Oğlum sen beni taşıyacaktın, ben seni taşıyorum” diyerek tüm Türkiye’yi ağlatan annesi Ayşe Özerli’nin hatırına gerçekten bir “ilk”in gerçekleştirilip, selametli bir soruşturma yapılması ve sonucun kamuoyuyla paylaşılmasıdır.
Müyesser YILDIZ
15 Şubat 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/sancaktepedeki-kazadan-sonra-cok-garip-seyler-oldu-15021947.html