İçeriğe geç

Gölbaşı’ndaki Cenazeye Saldırı Olayını Hatırlıyor musunuz?

Türkiye, dün Ankara’nın Çubuk İlçesi’ndeki şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenlenen saldırıyı konuşuyor. Gözaltıların yapıldığı, olayın sonuna kadar araştırılacağı söyleniyor vs.

Tabii testi kırılmadan öncesi de hatırlanıyor, Erdoğan ve AKP’nin “Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı” diline dikkat çekilirken, faturanın büyüğü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya kesiliyor.

Keza Ankara Valiliği’nin saldırıyı, “Müessif protesto eylemi” olarak nitelendirmesi, Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, “Değerli arkadaşlarım, şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz” şeklindeki hitabı da eleştiriliyor.

Biz bu filmin bir benzerini daha önce görmedik mi?

Ne zaman, nasıl mı? Çok değil, 1.5 yıl önce. Yine Ankara’da, ama Gölbaşı’nda, HDP’li Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesinde.

Defin sırasında bir grubun, “Buradan çıkamazsınız, buraya terörist cenazesi gömdürmeyiz. Burası Ermeni mezarlığı değil” sloganları eşliğinde saldırması sonucunda, cenaze mezardan çıkarılıp, Tunceli’yi götürülmüştü.

O zaman da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu. HDP’lilerin araması üzerine olay yerine gitti, ardından karakola geçti, soruşturma talimatı verdi. Sonrasında Soylu’nun karakolda, saldırganlardan birisi ise fotoğraf çektirdiği ortaya çıktı. Soylu fotoğrafı, “Mahalle eşrafı sandım” diye açıklarken, sözkonusu sloganların atıldığını yalanladı. Ancak, yargılamalar sırasında saldırganlardan birisi, “Burası Ermeni mezarlığı değil dedim” itirafında bulundu.

Neyse ki, Kılıçdaroğlu saldırısında böyle bir fotoğraf skandalı yaşanmadı.

Ankara Valiliği’nin Gölbaşı’ndaki saldırıyla ilgili açıklamasını da kaydedelim; “20-25 kişilik bir grubun sataşma girişimi” olduğu bildirildi.

-Kılıçdaroğlu Soylu’nun İstifasını İstedi-

O zamanki tepkilere gelince;

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “İnsanlık dışı. İnsanlığımızı kaybediyoruz” dedikten sonra şunları söyledi:

“En büyük tepkiyi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın vermesi lâzım. Başbakanın, Cumhurbaşkanın çıkıp, ‘Bu yapılan insanlık dışıdır’ demesi lazım. Defnedilen bir kişinin defnedildiği yerden tepkiler üzerine alınıp başka bir yere götürülmesi olayının bir başka örneğine tarihte ne tanık olduk ne duyduk. Bunun sorumlusu hükümet. Toplumu bu noktaya kim taşıyor? Ülkeyi yönetenler laf ettiler mi? ‘Yanlıştır’ dediler mi? Kutuplaştırma açısından ‘Yapmayın, etmeyin’ dediler mi? Devleti kinle, öfkeyle, gerginlikle düşmanca yönetiyorlar. Düşmanlık yaratarak yönetiyorlar.”

Kılıçdaroğlu, saldırganla fotoğrafının ortaya çıkmasından sonra da İçişleri Bakanı’nın istifasını isteyip, şöyle konuştu:

“Nasıl olur da Türkiye’yi bu hale getirenlerle birlikte bir ülkenin İçişleri Bakanı oturup, beraber fotoğraf çeker. Mezara saldıranlarla oturup, fotoğraf çekileceksiniz. Üstelik nerede? Karakolda çekeceksiniz fotoğrafı. Bu ne demektir, ‘İstediğiniz kadar, istediğiniz kişinin mezarına saldırabilirsiniz, sizin tek güvenceniz benim’ demektir bu fotoğraf. O fotoğrafı çektiren kişinin siyasette, inançta, ahlâkta, hayatta yeri yoktur.”

Soylu’nun Kılıçdaroğlu’na cevabı ise şu oldu:

“Tam çıkarken oradaki vatandaşlar, polisler, bütün arkadaşlar, ‘Biz sizle fotoğraf çektirelim’ dedi. Biz de çektirdik. Onlardan bir tanesi de bu işlere karışan bir kişi. Geceleyin baktım ki fotoğrafı koymuşlar, at kaçtı, torba düştü… Şimdi bir fotoğrafla istifa edeceksem… Bir fotoğrafla ben ahlâksız oluyorsam ki, gereğini yapan bir adamım ben. Ben bir fotoğrafla istifa edeceğim… Etrafın FETÖ’cü kokuyor senin ya. PKK’yla fotoğraf çektirdin, PKK’yı destekleyenlerle fotoğraf çektirdin, DHKP-C’yi destekleyenlerle fotoğraf çektirdin, ömrün böyle geçti, ömrün. Bu millet senin dününü, bugününü, yarınını biliyor.”

Diğer tepkileri de hatırlatalım.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Yaşanan hadiseyi, Cumhurbaşkanlığı adına en net şekilde kınayıp”, ölüye saygının, inancımızın en temel unsurlarından olduğunu vurguladı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, adli tahkikatın başladığını belirtip, “Bizim inancımıza göre, insanların ölümünden sonra defnedileceği yerlerde yapılması gereken işler bellidir, onun dışında yapılacak şeyler inancımızın da tasvip etmediği, doğru görmediği şeylerdir. Toplumumuzu gerecek, insanlarımız arasındaki kardeşlik hukukunu zedeleyecek böylesi saygısız davranışlardan uzak durmak lazım. Bu tür davranışların kimseye bir faydası yok. Aksine terör örgütlerini mutlu edecek, toplumu birbirine düşürmek isteyen çevrelerin arayıp da bulamadığı şeylerdir. Milletimizin her ferdinin uyanık olması ve bu kişilerin yapacakları şeylerin kuvveden fiile geçmeden engel olması gerekir. Bu saldırıyı kınıyor ve yapanları lanetliyorum” dedi.

Diyanet İşleri Başkan Vekili Ekrem Keleş de şu açıklamayı yaptı:

“Bu olay, İslâm dini bakımından tasvip edilecek bir olay değildir. Şiddetle kınanması gereken bir olaydır. Kesin bir şekilde reddediyoruz. Bu tür olayların olmaması gerekiyor. Cenazeler, öfkenin üzerinden ifade edileceği bir materyal yapılmamalıdır. Cenazelerin bu tür olaylara alet edilmesi asla kabul edilemez.”

-Bugünün Suskunları-

Gölbaşı saldırısı üzerine Diyanet İşleri Başkan Vekili Keleş, böyle konuşmuşken, Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde düzenlenen saldırıyla ilgili henüz bir ses çıkmış değil.

Keza, o vakitler Süleyman Soylu’nun, “Hiç merak etmeyin, buraya defnetmek istiyorsanız buraya, Karşıyaka’ya götürmek istiyorsanız Karşıyaka’ya, memleketine götürmek istiyorsanız memleketine. Sayın Cumhurbaşkanımızın uçak talimatı oldu” şeklindeki sözlerinden, Erdoğan’ın olayla ilgilendiğini biliyoruz. Ama Kılıçdaroğlu olayında, ondan da ses çıkmadı.

-Gölbaşı Saldırganlarına Ne Oldu?-

Saldırganların akıbeti mi?

Soruşturma, nefret suçu değil, toplantı ve gösteri yürüyüşleri mevzuatı çerçevesinde yürütüldüğü için çok sayıda şüpheli serbest bırakıldı.

Tutuklanan 3 sanık da 1 ay sonraki ilk duruşmada tahliye edildi.

2 ay önce sonuçlanan toplam 19 sanıklı davada, 16 sanığa “Hakaret” ile “İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi” suçlarından 10 ay 15 günden, 4 yıl 8 aya varan hapis cezaları verildi.

Ez cümle; Sorunun kaynağı olan bu zehirli dilden vazgeçilmedikçe, bir süre sonra Kılıçdaroğlu olayı da unutulur ve maalesef benzer başka olaylar daha yaşanır!..

Müyesser YILDIZ

22 Nisan 2019

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/peki-golbasindaki-saldirganlara-ne-oldu-22041908.html

Kategori:Uncategorized