İçeriğe geç

Erdoğan, “Burası Konstantinopol Değil İstanbul” Derken Adamlar “Konstantinopol”ün Müstakbel Patriğini Seçti!..

Aylardır gündemimizde sadece İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi değil, İstanbul’un adı da var.

14 Mart’ta İsrail Başbakanı Netanyahu’nun oğlu Yair Netanyahu, Türkiye’yi hedef alıp, “Ona, İstanbul’un adının Konstantinopol olduğunu ve Türk işgâlinden önceki bin yıl boyunca Bizans İmparatorluğu’nun ve Ortodoksların başkenti olduğunu hatırlatırım” şeklinde bir paylaşım yaptı.

Oğul Netanyahu’dan iki gün sonra Yeni Zelanda’daki camilere saldıran caninin de İstanbul’a “Konstantinopol” dediği ortaya çıktı.

Erdoğan, Netanhayu ve caniye şöyle tepki gösterdi:

“Bu ahlâksız İstanbul’a ‘Konstantinopol’ diyor. Bu millet var ya, bu can bu tende oldukça böyle bir şeye asla müsaade etmez. Çıkmış İsrail’in başında bir soyguncu var ya, yargılanan var ya… Onun oğlu da tweet atıyor. İstanbul Bizans’ın başkenti Hıristiyan şehridir diyor. Be ahlaksız, siz Filistin’in tamamını işgâl ettiniz. Netanyahu zalimdir. Dünyada zulmeden bir ülke aranıyorsa o da İsrail’dir. Terör devleti aranıyorsa o da İsrail’dir. Bunları söylüyorum diye rahatsız olan varsa onlar varsın rahatsız olsunlar… Tüm dünyanın gözbebeği olan İstanbul’a ‘Konstantinopol’ ifadesini kullanan Netanyahu, oğlunun kulağını çek. Eğer bu noktada biraz daha ileri giderseniz, terbiye metotlarımız farklıdır. Sizleri o tür de terbiye etmesini biliriz. Artık burası İstanbul’dur.”

31 Mart seçim sonuçlarının ardından Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu’nun “Pontuslu” olduğunun öne sürülmesiyle birlikte İstanbul’un adı tartışmaları yeniden başladı.

Erdoğan son olarak geçtiğimiz günlerde İstanbul’un fethinin 566. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Yenikapı’daki Enderun Teravihi namazından sonra yaptığı konuşmada, “Burası İstanbul, bir diğer adıyla İslambol. Burası Konstantinopol değil, ama burayı böyle görmek isteyenler var. Böyle görmek isteyenlere karşı 22 günümüz var” dedi.

İktidarın Gazetesi’ne Göre “Pontus” Hayalinin Arkasında Kim Var?

Mart’taki “Konstantinopol” tartışmaları sırasında Lozan’a göre, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk kurumu olan, ayrıca “Siyasi ve idari işlerle iştigâl etmemek ve ülkemizdeki Rum Ortodoks vatandaşlarımıza sadece ruhani hizmet vermek koşuluyla” İstanbul’da kalmasına izin verilen Fener Rum Patrikhanesi’nin başı Bartholomeos’un, AKP iktidarı döneminde tüm dünyadaki Ortodoksların liderliği anlamına gelen “Ekümenik” unvanını kullanmakla kalmayıp, kendisine, “Konstantinopolis-Yeni Roma Başpiskoposu” dediğini hatırlatarak, “En önce Bartholomeos’un kulağının çekilmesi gerekmiyor mu?” sorusunu sorduk.

Bir hatırlatma da iktidar gazetesinden:

Milli Mücadelemizin başlangıcı olan 19 Mayıs’ı “Pontus soykırım” iftirası günü ilân eden Yunanistan ve destekçileri bu yıl da çeşitli “etkinliklere” hazırlanırken, 17 Mayıs’ta Yeni Şafak Gazetesi’nde yayınlanan Anadolu üzerindeki 100 yıllık hesaplaşmadan söz edilen uzun bir yazıda Fener Rum Patrikhanesi hakkında şu ifadeler kullanıldı:

“Fener Rum Kilisesi öncülüğünde 20-28 Eylül 1997 tarihinde gerçekleştirilen ‘Karadeniz’i Kurtarma Çevre Kirliliği’ kılıfı altında düzenlenen sempozyumun ardında Pontus hayali bulunuyordu. Bizans İmparatorluğu hayaliyle yanıp tutuşan Fener Rum Patriği Bartholomeos ile birlikte Rahmi Koç, uluslararası silah tüccarı Ağa Han, Dünya Yahudi Cemaatleri temsilcileri, bir yığın Yunanlı çevre bilimci ve işadamlarından oluşan 400 kişilik heyet, ‘Bilim ve Çevre Sempozyumu’ adı altında ‘Karadeniz’i kurtaralım’ sloganı eşliğinde ‘Pontus’ rüyasını yeniden gündeme taşımıştı.”

Çipras ve İbrahim Kalın’ı Ağırlayan İsim

Fener Rum Patrikhanesi’nin, Lozan’a aykırı olarak sadece yabancı ülkelerde değil, Türkiye içinde de hiç Rum nüfus olmayan birçok ilimize metropolit atadığını kaydedip, “misyonunu” ifade etmeye çalıştıktan sonra konumuza geçelim.

Hatırlarsınız, Yunanistan Başbakanı Çipras Şubat başında ülkemize geldi. Ankara’daki görüşmelerin ardından İstanbul’a geçip Bartholomeos’la buluştu. Dahası ABD ve AB’nin “Açın da açın” diye kafamızda boza pişirdiği kapalı Ruhban Okulu’nu ziyaret eden ilk Başbakan oldu.

Okulu ziyaretinde Çipras’a refakat eden isim Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dı. Birlikte fidan diktiler ve Çipras, “Dilerim bu okula yapacağım gelecek ziyaret, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte olur ve 48 yıldır kapalı olan okulun kapısını beraber açarız” dedi.

Bartholomeos’la birlikte Çipras ve Kalın’ı karşılayan isme; Ruhban Okulu Müdürü, aynı zamanda “Bursa Metropoliti” olan Elpidophoros Lambriniadis’e gelelim.

Lambriniadis bir Türk vatandaşı. Din eğitimini Selanik’teki Aristotle Üniversitesi’nin Teoloji Fakültesi’nde aldı.

Mart 2011’de Rum cemaatin bulunmadığı Bursa’ya Metropolit yapıldığında ilk işi, Yunanca ve İngilizce broşürler bastırarak, Bizans dönemi Bursa haritası yayınlamak oldu.

Büyükelçi unvanını da taşıyan İbrahim Kalın ile Lambriniadis’in Ruhban Okulu’ndaki görüntüsünün anlamı neydi? Bunu, Yunanistan’ın Ege’deki işgâl ve ihlallerinin peşini bırakmamakla kalmayıp, Şubat’taki ziyaretinde Heybeliada’da Çipras’ı yakalayıp, hesap soran Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan dinleyeyim. Yalım’ın söyledikleri özetle şöyleydi:

“Lozan Antlaşması’nın 14. Maddesi ve Türk ve Rum Ahali’nin Değişimi Sözleşmesi’ne göre, İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada dışındaki tüm Rumlar mübadeleye tabi tutuldu ve tüm dini örgütler lağvedildi. Fener Rum Patrikhanesi, İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada dışında hiçbir yerde kilise ve/veya dini örgüt açamaz. Ancak Fener Rum Patrikhanesi, 2004 yılında İznik ve Bursa’da, 2016 yılında da İzmir’de metropolitlik açtı. Patrikhane ve Patrik Bartholomeos Lozan Antlaşması’nı ve Anayasa’nın 90. Maddesini ihlal ederek TCK 309’da tanımlanan Anayasayı ihlal suçunu işledi. Tayyip Erdoğan, Fener Rum Patrikhanesi’nin açtığı gayrimeşru Metropolitliklere karşı bugüne kadar hiçbir müdahalede bulunmadı. Şimdi de Erdoğan, temsilcisini Heybeliada Ruhban Okuluna göndermek suretiyle Bursa Metropolitliğini de zımnen ve hukuken tanımış oldu. 4 bin Türk soydaşımızın yaşadığı Rodos Adası’nda 1972 yılından beri Müftü yok. Yunanistan’da Batı Trakya dışında, Selanik, Atina, Larissa ve diğer şehirlerde Müftülük yok. Erdoğan bu durumu nasıl izah edecek? Bu nasıl Müslümanlık?”

Rumlar Artık Yok ama Cemaatler Tekrar Canlanıyor

Lambriniadis’i anlatmaya devam edelim.

Geçtiğimiz 19 0cak’ta Patrik Bartholomeos’un Mudanya Trilye Kilisesi’nde düzenlediği ve Selanik Milletvekili ile bazı Yunan belediye başkanlarının da katıldığı ayinde Lambriniadis şöyle konuştu:

“Bugün Trilye için tarihi bir gün. Çünkü tarihte ilk kez bir İstanbul Rum Patriği Trilye’ ye geldi, bu tarihi kilisede ayin yönetti… Yaklaşık 30 yıldır Patriklik görevinizi onurla ve şerefle yerine getiriyorsunuz ve her zaman sözleriniz insanlar arası sevgi ve barış ile ilgili olmuştur. Kalplerimize ektiğiniz tohumlar sadece halklar arası karşılıklı saygı ve sevgi besleyen meyveler vermiştir. Bu meyvelerden biri, eski Metropolitliklerin tekrar canlanmasıdır. Mübadelede Rumların terk ettiği cemaatler bugün tekrar canlanıyor. Tabii ki, Rumlar artık yok. Ancak, yeni yerleşmiş Hristiyan Ortodokslar var. Bunlar Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan’dan farklı nedenlerden Türkiye’ye göç etmiş ve yerleşmiş Hıristiyanlardır. Bu Hristiyanların dini ihtiyaçlarını karşılamak için, siz muhterem ve saygıdeğer Patriğimiz 2011’de Bursa Metropolitliğini de canlandırdınız. Allah’ın izniyle bu Metropolitlik bugüne kadar iki tarihi kiliseyi satın alabildi; Biri Trilyemiz’de bulunan Kemerli Kilise ve diğeri komşu Kumyaka’da bulunan Başmelekler Kilisesi… Aynı anda Hıristiyanlarımız için daimi bir papaz atadık; Peder Haralambos Niçef. Peder Haralambos her hafta, her Cumartesi, Bursa Fransız Kilisesinde ayin yapıyor ve Hıristiyanlarımızın ihtiyaçlarını karşılıyor.”

Lambriniadis’in bir diğer özelliği; Ukrayna Kilisesi’nin Rusya’dan ayrılarak Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlanmasında önemli rol oynadı.

Çipras’ın ziyaretinden bir gün önce Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Lambriniadis, 1990’dan beri Ukrayna Kilisesi üzerinde çalıştıklarını anlatırken, Rusya’nın tepkisine yol açan gelişmeler karşısında Türkiye’nin tavrıyla ilgili olarak, “Putin iki kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Ukrayna Kilisesi konusunda müdahale etmesini istedi. Biri 2008, diğeri 2018’de. Her iki zamanda Erdoğan, Patrikhanemize müdahale etmeyi reddetti. ‘Türkiye’de laik bir devlette yaşıyoruz, Patrikhanenin işleri din işleridir. Devlet din işlerine karışmaz, Patrikhane bağımsız bir Patrikhanedir’ tarzında bir tepkide bulundu. Biz bunu çok takdir ediyoruz” dedi.

Çipras’ın yapacağı ziyaretin, “Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasıyla ilgili moral olacağını” belirten Lambriniadis, “Türkiye’de sadece Patrikhane değil, bütün azınlıkların bir önceki yönetime göre, altın çağını yaşadığını” da vurguladı.

Ve O İsmin Yeni Görevi

Uzatmayalım;

Tüm ülke İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine kilitlenmişken, 11 Mayıs’ta “Konstantinopolis Ekümenik Patrikliği” Meclisi Sen Sinod, Amerika’daki Rum Ortodoks Başpiskoposluğu’na atama yaptı.

Kim mi atandı? İstanbul doğumlu, Türk vatandaşı ve “Bursa Metropoliti” Elpidophoros Lambriniadis…

1996’dan beri Dünya Kiliseler Konseyi üyesi de olan Lambriniadis’le yeni görevinden sonra ilk görüşen ismi de aktaralım; 31 Mayıs’ta Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Katrugalos, “Çok saygıdeğer” ifadesini kullandığı Lambriniadis’i Bakanlıkta ağırladı.

İçimizdeki “Patrikhaneciler” bu atamaya çok sevinebilir, hatta Ankara’nın “diplomatik başarısı” olarak takdim edebilir.

Lozan adım adım çiğnenmiş, ne gam!..

Lambriniadis’in bundan sonraki “misyonu” mu?

Gelişmeleri izleyen çevrelere göre, bu dikkat çekici atamayla “Geleceğin Fener Rum Patriği” işaret edilmiş oldu.

Ez cümle; AKP’liler, Ekrem İmamoğlu için “Pontuslu” imasında bulunup, İstanbul’un “İstanbul mu Konstantinopolis mi” olduğunun belirlenmesine 22 gün kaldığını anlatadursun, Rumlar ve Pontuslular, “Konstantinopolis”in müstakbel başını çoktan belirledi!..

Müyesser YILDIZ
3 Haziran 2019

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/erdoganburasi-konstantinapol-degil-istanbul-derken-adamlar-konstantinopolun-mustakbel-patrigini-secti-03061902.html

Odatv yeni link: https://odatv4.com/makale/erdoganburasi-konstantinapol-degil-istanbul-derken-adamlar-konstantinopolun-mustakbel-patrigini-secti-03061902-162422

Kategori:Uncategorized