4 dönem Giresun Milletvekili olan, AKP Meclis Grup Başkanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Milli Savunma Bakanlığı yapan, şimdi de AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Nurettin Canikli, 31 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun “Pontuslu” olduğunu öne sürerken, öyle bir benzetme yaptı ki, bir kez daha “AKP, nereden nereye?” dedirtti.
Canikli’nin, Giresunluların İstanbul’daki nüfus yoğunluğuna dikkat çektikten sonra söyledikleri özetle şunlar:
“Topal Osman Ağa’nın Kurtuluş Savaşı döneminde Pontuslulara karşı, bu bölgeyi Pontuslulaştırmak isteyenlere karşı verdiği mücadelenin bir benzeri şu anda yine biz torunları tarafından bu mücadelenin verilmesiyle karşı karşıyayız. Daha doğrusu böyle bir yükle, böyle bir sorumlulukla karşı karşıyayız. O zaman Topal Osman Ağa hangi amaçla kime karşı bu mücadeleyi vermişse, şimdi de aynı hain projeyi hayata geçirmek isteyenlere karşı o projeyi inşallah biz akamete uğratmak için Giresunlular olarak bu çalışmayı sürdüreceğiz… Artık onların özel yetiştirilmiş, bu amaç için koçbaşı olarak kullanılmak üzere yetiştirilmiş özel bir proje olduğu bugün ayan beyan ortada… Beyni bu milletin emrinde değil, çıkıp bunu bile söylemiyor. ‘Olur mu öyle şey, ben her şeyimle Türk Milleti’ne aitim’ demiyor, diyemiyor… Bir kez daha bu millet için ne yapılması gerekiyorsa elbette hemşehrilerimiz onu yapmaya hazır. Topal Osman Ağamız ne yapmışsa, Pontuslulara karşı hangi mücadeleyi vermişse, onların bu topraklarda tekrar yeşermemesi için, hayat bulmaması için, işgal edilmemesi için hangi mücadeleyi vermişse, hangi yaklaşımla hareket etmişse, hangi kahramanlık duygularıyla hareket etmişse şimdi Giresunlular da Topal Osman Ağa’nın torunları da yine aynı amacı, aynı hain projeyi ortadan kaldırmak için bu mücadeleyi verecek inşallah.”
-Fesli Kadir’in Görüşleri-
Evet, Topal Osman bir milli kahramandır. Sadece Pontus/Rum çetelerine karşı değil, Yunan ve Ermeni çetelerine karşı da savaşmış, Koçgiri ayaklanmasını bastırmış, Mustafa Kemal Atatürk’ün Muhafiz Alayı Komutanlığını yapmıştır.
Ancak AKP’liler ve fikir babalarının, Topal Osman’ı milli kahramanlığından çok Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in “katili” saydığını ve Topal Osman’a bu cinayeti işleme emrini Atatürk’ün verdiğine inandıklarını da biliyoruz.
Nereden biliyoruz?
En önce, “Keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı, ne şeriat yıkılırdı” şeklindeki sözleri belleklere çakılan, Erdoğan’ın “Hocam” deyip, Saray’da ağırladığı, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden “Fesli Kadir” olarak bilinen “Tarihçi-Yazar” Kadir Mısırlıoğlu’ndan. Mısırlıoğlu, Topal Osman’la ilgili bir söyleşisinde şu iddiaları dillendirmişti:
“Ali Şükrü Bey’in katilidir. Bu işi kim emretti, ‘İngiliz casusu’ diyerek, Topal Osman’ı kim kandırdı?.. Bu halk Çankaya’dan Ulus’a kadar sürükledi Topal Osman’ı. Başını halk kopardı. Bugün Ulus’ta Mustafa Kemal’in heykelinin olduğu yerde ayağından asıldı. Ali Şükrü Bey muhalifti. Dindar, muhafazakar, tarih şuuru olan bir adamdı. Hilafete, saltanata, Osmanlı’ya, İslâm’a bağlıydı. Ehemmiyeti bu. Onun ölümünden sonra Mustafa Kemal, hakim-i mutlak olmak için çok önceden yaptığı planları hayata geçirdi. Tek seçici, tek hakim oldu. Ali Şükrü Bey bize, benim devam ettirdiğim davayı bıraktı.”
İşte “Fesli Kadir”in bu görüşlerinden olsa gerek;
Mesela Erdoğan, 2013’te Trabzon mitinginde ilk kez Ali Şükrü Bey’den söz edip, “Gençler sizlerden rica ediyorum, gidin Trabzonlu Ali Şükrü Bey’in hayatını okuyun. On yıllar boyunca bu millete dayatılan kelimelerin, kavramların, yaşam tarzlarının ne kadar suni, ne kadar yapay, ne kadar yeni, ne kadar anlamsız olduğunu göreceksiniz” deyince, yandaş yazarlar ve devletin Anadolu Ajansı hemen “Lozan görüşmelerindeki başarısızlıklara karşı çıktığı için onu Topal Osman’ın öldürdüğünü. Bunun, Türkiye’nin ilk siyasi suikastlarından biri olarak tarihe geçtiğini” hatırlatıp, Ali Şükrü Bey’in, içki yasağı için büyük çaba sarfettiğini ve Halifeliğin kaldırılmasına karşı çıktığını vurguladı.
-Ali Şükrü Beye Yapılan Bize de Yapılmak İsteniyor-
Erdoğan, 30 Mart seçimleri için 2014’te Trabzon’a gittiğinde de şunları anlattı:
“Trabzonlu bir kahraman, bir şehit üzerinden Türkiye’de oynanan oyunu anlatmak istiyorum. Ali Şükrü Bey Trabzon’un meclisteki ilk mebusuydu. 1920’de meclis açılırken Trabzon’u temsil etmek üzere oradaydı. Ali Şükrü Bey Osmanlı’nın kahraman bir subayı olduğu kadar en yürekli vekillerinden biriydi. Her türlü haksızlığa karşı çıkıyordu. Esarete, korkaklığa tahammülü yoktu. Ne yaptılar biliyor musun? Bu kahraman Trabzonlu’yu tam 91 yıl önce Ankara’da alçakça şehit ettiler. Ali Şükrü Bey’in katledilmesinin çok önemli bir manası vardı. Ali Şükrü Bey’e suikast düzenlerken herkese korku salarak, ‘Sonunuz Ali Şükrü Bey gibi olur’ mesajı veriyorlardı. Merhum Trabzonlu Ali Şükrü Beye ve Menderes’e yapılmak istenen neyse bize de yapılmak istenen aynısı.”
Devam edelim.
Cumhurbaşkanı olduktan sonra Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’nü mü kullanacağı Saray’a mı taşınacağı konuşulurken, iktidarın büyük destekçilerinden bir yazar, şunları yazdı:
“Darbelerde öncelikle ele geçirilecek yerdir, Çankaya. Uğruna rejim savaşları verilen bir makamdır. Eskiye ait ne varsa onun simgesidir Çankaya Köşkü… Eğer Erdoğan Çankaya Köşkü”nü kullanmaz ve yeni Türkiye ile birlikte yeni binaya geçerse, eski Türkiye’nin sembolü olarak Çankaya’da ne kalacak?.. Demokrasi şehidimiz Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’in Köşk’ün yakınında bulunan naaşı, onun katili Topal Osman’ın, Papazın Bağı’nda kıstırılıp öldürülmesi kalacak…”
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Trabzon’da düzenlenen protesto mitinginde konuşan Erdoğan’ın dünürü Gazeteci-Yazar Sadık Albayrak’ın, “Toplumun, Trabzonlu Şükrü Bey’in yolundan gideceğini ve darbecilere karşı duracağını” söylediğini de kaydedelim.
Başka?
Ali Şükrü Bey’in bu yılki anma töreninde anıt mezarın Erdoğan’ın talimatıyla yapıldığını belirten Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Fevzi Gümrükçüoğlu, “Ali Şükrü Bey mukaddes davasında Allah’tan başka hiç kimseden korkmayarak, büyük mücadelesine devam etti. O büyük mücadelesinin neticesinde Ankara’da şehit edildi, katledildi” dedi.
CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı’nın törendeki şu açıklamasını ise duyan olmadı:
“Ali Şükrü Bey’in Topal Osman Ağa tarafından öldürülmediğini, Topal Osman Ağa’nın kabrine gidip dua eden ve yerel basına mülakat veren Ali Şükrü Beyin çocukları bile kabul etmiştir. Ancak, her yıl bu aylarda Cumhuriyet karşıtı yeni Osmanlıcıların bu konuyu ısıtıp ısıtıp gündeme getirmeleri terbiyesizlikten, had bilmezlikten ve saygısızlıktan başka bir şey değildir.”
-“Ergenekon’un İdolü” Dediler-
Dahası var.
Hatırlanacaktır; Emekli Tuğgeneral Veli Küçük Giresun Jandarma Bölge Komutanıyken 2001’de Topal Osman’ın heykelini yaptırıp, uygun bir yere dikilmesi için Giresun Belediyesi’ne verdi, ama o heykel dikilmedi, depoya kaldırıldı.
Ergenekon kumpasında tutuklandığında, Küçük’ün “Vahim eylemleri” arasında bu olay da sayıldı.
Küçük içerdeyken, 2008’de Topal Osman’ın heykeli, Giresun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ali Kara’nın evinin önüne dikildiğinde ise birçok yandaş, kumpas destekçisi medya ile “Yetmez, ama evetçi”ler, şunları yazdı:
“Ergenekoncu paşanın Osman Ağa heykeli dikildi… Ergenekon içerde, idolüne ise heykel dikiliyor!.. Birinci Meclis’in muhalif ismi Ali Şükrü Bey’i katleden Topal Osman’ın heykeli Giresun’a dikiliyor, isteyense Veli Küçük… Katliamcı Topal Osman Yine ‘Milli Kahraman’… Topal Osman’dan Ergenekon’a…”
Veli Küçük tahliye edildikten sonra da, “Rum ve Ermeni katilinin heykelini dikti” denildi.
Toparlarsak;
CHP Giresun Merkez İlçe Başkanı Hakan Türker geçen yıl AKP’lilere, “Eğer samimi iseniz, TBMM de ortak imza ile Topal Osman Ağa’mızın iade-i itibarını da isteyin” çağrısında bulunmuştu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin dünkü açıklamalarından sonra bu talebi de hatırlatalım dedik.
Müyesser YILDIZ
5 Haziran 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/akp-dun-ona-katil-diyordu-05061946.html