Kerkük’ten Kıbrıs’a “Büyük İsrail” projesi adım adım hayata geçiriliyor. Bu kapsamda ABD ve AB başta olmak üzere birçok ülke Doğu Akdeniz’e çöreklendi, etrafımız kuşatıldı.
Gidişat bu iken, Ankara “Cek-cak”lardan öteye geçemiyor, tüm çağrılara rağmen KKTC’de üs kurma, KKTC’nin tanınması veya Türkiye ile entegrasyonu yönünde hiçbir adım atmıyor. Atmadığı gibi, “Kıbrıs sorununa” çözüm bulmak için müzakereleri sürdürüyor.
Erdoğan dün 5. Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Toplantısı için bu ülkeye gitti.
Malûm, Tank Palet Fabrikamızı verdiğimiz Katar için işadamı Ethem Sancak, “İki devlet, bir milletiz” demişti.
Erdoğan da dün “Kara gün dostu” olarak nitelendirdiği Katar’ın güvenliğini, ülkemizin güvenliğinden ayrı tutmadıklarını söyledi.
Toplantılardan sonra Türkiye ile Katar arasında 7 anlaşma imzalandı. İktidar medyasının “Dev anlaşma” dediği anlaşmalar şunlardı:
– Türk Lirası-Katar Riyali ikili para swap düzenlemesi.
– Şehircilik alanında işbirliği.
– Ticareti kolaylaştırmak ve tüketicinin korunmasını sağlamak üzere laboratuvar kurulum projesi.
– Sınai ve teknolojik işbirliği.
– Standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanında işbirliği.
– Cumhubaşkanlığı Finans Ofisi ile Katar Finans Merkezi arasında işbirliği.
– Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Katar Yatırımı Destek Ajansı arasında mutabakat zaptı.
Bir de ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, Suriye ve Filistin’in yanısıra Kıbrıs’la ilgili olarak şu ifade yer aldı:
“Türkiye ve Katar, Kıbrıs meselesine ilişkin mevcut gerçeklere ve iki halkın siyasi eşitliği temelinde yapıcı diyalog yoluyla bir siyasi çözüme varılmasını vurguladı.”
-“Dev Anlaşma” Şu Olurdu-
Madem ki, Katar’a “İki devlet, tek millet” ve de “Kara gün dostu” olarak bakılıyor…
Ve yine madem ki, “Katar’ın güvenliği, ülkemizin güvenliğinden ayrı tutulmuyor”, bunun için Tank Palet Fabrikamız bile onlara veriliyor…
Şu kritik süreçte bu ülkeden en önce KKTC’yi tanımasını istememiz ve bunun anlaşmasını yapmamız gerekmez miydi?
İşte bu yapılsa, o zaman gerçekten “Dev anlaşma” olurdu!..
Oysa biliyoruz ki, Rum kesimi ile Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama anlaşması yapan ülkelerden birisi de Katar.
Demek ki, onlar bizi “Kara gün dostu” saymıyor… Ülkemizin güvenliğini, kendi güvenliğinden ayrı tutmadığını gösterme gereği duymuyor!..
-Rumlarla da 7 Anlaşma İmzaladı-
Dahasını söyleyelim.
Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi üyelerinden Rum kesimiyle ilk diplomatik ilişki kuran, yani onların sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni tanıyan ülke hangisi biliyor musunuz? Katar.
2001’de “Katar-Kıbrıs ilişkilerini ilerletmek ve işbirliği alanlarını genişletmek için” anlaştılar. Rum kesimi 2004’te Doha’da, Katar da 2007’de Lefkoşa’da büyükelçilik açtı.
Rum kesimi Cumhurbaşkanı 2009’da Katar’ı, Erdoğan’ın “Dostu” Katar Emiri de 2010’da Rum kesimini ziyaret etti.
Ayrıca Katar ve Rum kesimi arasında bugüne kadar, “Çifte vergilendirmenin ve vergi kaçakçılığının önlenmesi, sağlık, turizm, bankacılık, karşılıklı yatırımların korunması, ticari-teknik işbirliği ile hava taşımacılığı” konularında anlaşmalar imzalandı.
İşte “Kara gün dostu” saydığımız bu ülke!.. Bir kez daha hatırlatalım dedik!..
Müyesser YILDIZ
26 Kasım 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/erdoganin-kara-gun-dostu-dedigi-katar-bakin-kimlerle-isi-pisirdi-26111922.html