Tüm dünya koronavirüs belasıyla mücadele ediyor…. Yine tüm dünyada bu mücadeleye ilişkin kararları Sağlık Bakanlıkları ile Bilim Kurulları alıyor; diğer kurum ve kuruluşlar, alınan kararların gereğini yerine getiriyor.
İlk vakanın resmi olarak açıklandığı 10 Mart’tan beri ülkemizde neler oldu?
Bilim Kurulu sık sık toplandı. Hemen her toplantıdan sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, alınan kararları Erdoğan’a arz ettiklerini, ondan önce bir açıklama yapmalarının yakışık almayacağını belirtti.
Peki bugüne kadar hangi kararları Erdoğan’dan veya Saray’dan öğrendik?
İlk karar, okullarda eğitime ara verilmesiydi. Bunu Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın duyurdu.
3 Nisan’da da Erdoğan, 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirildiğini, 30 büyükşehir ve Zonguldak’a araç-giriş çıkışlarının yasaklandığını, ayrıca pazar yeri ve market gibi insanların toplu şekilde bulunduğu tüm alanlarda herkesin maske takmasının zorunlu olduğunu söyledi.
-Genelgeli Sistem-
Şimdi alınan diğer kararlara bakalım.
19 Mart: Gece kulüpleri, bar, pavyon, diskotek, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları, her türlü kapalı çocuk oyun alanları, çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu ve spor merkezlerinin faaliyetleri durduruldu.
21 Mart: 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı olanların sokağa çıkması yasaklandı. Berber, kuaför, güzellik merkezleri kapatıldı. Lokantaların müşteri kabul etmeyeceği, sadece paket servis yapacağı bildirildi.
24 Mart: Marketlerin çalışma saati ve buralardan alışveriş yapan müşteri sayısı düzenlendi. Şehir içi ve şehirlerarası çalışan toplu taşıma araçlarının yolcu taşıma kapasitesi yüzde 50 azaltıldı.
27 Mart: Pazar yerlerinin faaliyetleri saat 17.00’den itibaren durduruldu. Park, mesire, piknik alanları yasaklandı.
28 Mart: Tüm valiliklerde pandemi kurullarının toplanması, şehirlerarası otobüs seferlerinin saat 17.00’den sonra valilik izniyle yapılması kararlaştırıldı. Karayolu ve havayolu ulaşımında seyahat izin belgesi uygulamasına geçildi.
29 Mart: İstanbul, Ankara ve İzmir’de ticari taksilerin trafiğe çıkışında tek-çift plakaya geçildi.
En nihayetinde dün gece 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta 2 gün sokağa çıkma yasağı ilân edildi.
Sıraladığımız tüm bu kararlar da kâh, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile”, kâh, “Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun tavsiyeleriyle” denilerek, İçişleri Bakanlığı genelgesiyle hayata geçirildi.
-Neden Kanun Veya Kararname Çıkarılmıyor?-
Bu tabloda ciddi bir gariplik yok mu? Şöyle ki;
Örneğin, seyahat kısıtlaması. Anayasa’da yer alan temel hak ve hürriyetlerden birisi, “Yerleşme ve seyahat hürriyeti”. Hangi hallerde, nasıl kısıtlanacağı da yazıyor; kanunla.
İstisnası ne? OHAL ilân edilmesi ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çıkarılması… Kanun hükmündeki bu kararnamelerin de Resmi Gazete’de yayınlanıp, aynı gün Meclis onayına sunulması…
2 saat içinde sokağa çıkma yasağı gibi çok ciddi bir karar alınıyor; peki bugünkü Resmi Gazete’de böyle bir Cumhurbaşkanlığı kararı var mı? Yok!..
-Yetkili ve Sorumlu Kim?-
Büyükşehir Belediye Başkanları başta olmak üzere herkesi şok eden o kararın birkaç saat öncesine gidelim.
Bilim Kurulu saat 16.00’da toplandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca saat 19.30 civarında, günlük ölüm ve vaka sayılarını açıkladı. Sağlık ordumuza güvenilmesini isterken, “Ülkemiz, virüsün dünya kamuoyuna duyurulduğu 31 Aralık 2019’dan itibaren bu tehdidi, sözün bilime ve bilim insanlarına bırakılacağı bir sağlık sorunu olarak ele almıştır. Bir halk sağlığı tehdidini, diğer tüm konulardan ayıran stratejiye güvenin” dedi. Sosyal hareketliliğin asgariye indirilmesi uyarısını tekrarlarken de şunları söyledi:
“Türkiye’nin bütün illeri, bütün ilçeleri, bütün köyleri; hepimiz bu mücadelenin kurallarına ne kadar hızlı, ne kadar net adapte olursak, o kadar hızlı sonuç alırız. Kuralları hepimiz birlikte hiç tavizsiz uygularsak o andan itibaren hastalığın aramızdan yeni kişilere bulaşmasını önlemiş olacağız veya bunu çok azaltmış olacağız. Hastalığı kontrol altına aldığımız anda ise özlediğimiz hayatın güneşi doğmaya başlayacak. Güneşin, sokakların çekiciliğine biraz daha direnmek zorundayız. Şu ana kadarki kazanımı kaybetmemeliyiz. Size söyleyeceğim şu; biz, çok daha büyük bir baharı bekliyoruz. Onu geciktirmeyelim, sabırlı olalım. Büyük bahara daha var, evde kalalım.”
Bu sözlerde, sokağa çıkma yasağının izi, işareti var mıydı? Yoktu!..
Ama ne oldu? Koca’dan 2 saat sonra sokağa çıkma yasağı ilân edildi. Yine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından ve şu sözlerle:
“İşin başından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla gerçekleşen bir süreç yönetimi ortadadır. Dört temel meseleyi kaçırmadık. Birincisi kamu düzeni, ikincisi sağlık sisteminin ayakta kalması, üçüncüsü üretimin devam etmesi, dördüncüsü sosyal izolasyon. Akşamüstü Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı çerçevesinde hafta sonu itibariyle 30 + Zonguldak’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Vatandaşlara çağrım şudur: bir telaşa gerek yok.”
En azından bu önemli kararı, Sağlık Bakanı Koca’nın duyurması, gereği için İçişleri’ne bildirildiğini söylemesi uygun olmaz mıydı?
Anlaşılan, onun da haberi yoktu.
Nereden anlıyoruz? İçişleri Bakanı Soylu’nun sözlerinden. Meğer Sağlık Bakanı, Bilim Kurulu ile toplantıdayken Erdoğan, Soylu’ya talimat veriyormuş!..
Aynı saatlerde Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerinde alınan tedbirlerin süresinin uzatılmasına ilişkin olarak yaptığı açıklamayı da dikkatlerinize sunalım; “Bugün toplanan Koronavirüs Bilim Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda ceza infaz kurumlarında uygulanan koronavirüs tedbirlerinin 30 Nisan’a kadar uzatılması kararı alındığı” bildirildi.
Bir tarafta, “Cumhurbaşkanı talimatı”, diğer tarafta “Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri” diyen iki Devlet kurumu!..
Bu ciddi bir karmaşa değil mi?
Evet, çok hayati bir durumla karşı karşıyayız. Alınan kararlara itiraz ediyor da değiliz. Beklenen ve istenen sadece şu:
Hiçbir hâl ve şart altında, hukuk devleti olduğumuz unutulmasın; mücadele için kanunsa kanun, kararname ise kararname çıkarılsın ve de muhalif belediyeler dahil tüm kurum/kuruluşlarla koordinasyon içinde yürütülsün… Savaşta bile bir hukukun olduğu unutulmasın…
İçişleri Bakanı Soylu’nun, “Vatandaşlara çağrım şudur, bir telaşa gerek yok” sözlerine gelirsek;
Son dakika kararından sonra dün gece yaşanan paniği gördük… Bursa’da bu sabah kurulacak pazar yeri bile adeta yağmalandı.
İçişleri Bakanlığı hemen her gün birilerini, “Toplumu korku, panik ve endişeye sevk etmekle” suçlayıp, haklarında cezai işlem yapıyor ya; dün gece tam da bu olmadı mı?
Silivri’deki Barış’lar, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’e kucak dolusu sevgiler.
Müyesser YILDIZ
11 Nisan 2020
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/herkesi-soke-eden-o-kararin-birkac-saat-oncesinde-ne-oldu-11042032.html