Koronavirüs belası başımıza geldiği günden beri can kaybı, vaka ve test sayılarının ne kadar sağlıklı olduğu tartışılıyor.
Bu tartışmalara ışık tutar mı bilmiyorum, ama 5 gün önce yaşanan bir olayı anlatmak istiyorum.
Olay yeri, İstanbul’da ünlü bir eğitim ve araştırma hastanesi.
Hastanın adı C.S.
86 yaşında ve siroz hastasıdır.
Yılbaşından beri karnından su alınmaktadır.
5 gün önce yine bu işlem yapılır, dren takılır.
Ancak eve geldiğinde, istifra etmeye başlar.
Kızı Y.S. drenden kaynaklandığını düşünerek, babasını hastaneye götürür.
Kan tahlili yapılır, röntgen çekilir vs.
Bu işlemler yapıldıktan sonra doktor gelir. Hastanın yüzünü görünce, “Aaa çok kötüymüş. Enfeksiyon olabilir. Bir de enfeksiyon bölümüne götürün, onlar baksın” der.
Kızı, babasını oraya götürür.
Burada iki hasta daha vardır. Biri mahkûm, diğeri 82 yaşında bir kadındır.
Konuşmalardan, ikisinin de kovitli olduğunu anlar, telaşlanır.
Hemşireye, babasının kovitli olmadığını söyler.
Hemşire, 2 gün yatırıp, tedavi edeceklerini anlatır.
Y.S. korona salgınından beri herkesi yatırmadıklarını bildiği için önce teşekkür eder.
Ancak hemşirenin, “Normalde refakatçi almıyoruz, ama hastanız çok yaşlı olduğu için sizi alıyoruz. Kovitliler için böyle. Siz de odadan çıkmayacaksınız. Telefonla iletişim kuracağız” sözleri üzerine iyice panikler, “Babam kovitli değil” diye itiraz eder.
Hemşire gider, servis doktoru gelir.
Hiçbir şey söylemeden, Y.S.’tan bazı kağıtları imzalamasını ister; “Kızıyım, bu tedaviyi kabul ediyorum” şeklinde.
Y.S. kağıtların üst kısmını okumadan, imzalamaya başlar. Sonra aklına gelir ve doktora şunu sorar:
“Babam daha önce de bu hastanede yattı. Hiç bu kadar kağıt imzalamadım, sadece ameliyat edileceği zaman imza verdim. Şimdi niye bu kadar çok kağıt imzalatıyorsunuz?”
Doktor, “Aşağıda size bilgi vermediler mi?” sorusuyla karşılık verir.
Ardından, şu diyaloglar yaşanır:
Doktor: Babanızın testi pozitif çıkmış.
Y.S. : İmkânı yok. (Bir yandan da imzaladığı kağıtları yırtmaya başlar)
Doktor: Paniğinizin sebebini anladım, demek ki, size bilgi vermemişler. Şimdi bir şey diyemiyorum. 5 gün ilaç tedavisi uygulayacağız. Sonrasını bilmiyoruz, yoğun bakıma geçebilir, komaya girebilir.
Y.S. : Kovit olamaz. Baksanıza elleri, ayakları buz gibi!.. Babamı götürmek istiyorum… Bir şey olursa onu da mı torbaya koyacaksınız?..
Doktor: Evet.
Y.S. : Kabul etmiyorum. Eve götürüp, temiz yatağında yatırırım. Bir şey olursa da kendi ellerimle kefenlerim. Götürebilir miyim?
Doktor: Tabii götürebilirsiniz. Ancak şu kağıdı doldurmanız ve imzalamanız gerekiyor.
Y.S.’tan istenen, kovit tedavisini kabul etmediğine ilişkin bir kağıdı imzalamasıdır.
Y.S. “KOVİT-19”un üstünü karalar, “Babam sirozdur. Alıp, götürüyorum” yazar.
Ve de özel bir ambulans çağırıp, babasını eve götürür.
Sonrası mı?
Ertesi sabah kapı çalınır. Sağlık Bakanlığı’ndan gelen 2 görevli uzaktan, “Babanız kovitmiş. Temasta bulunduğunuz için siz de 14 gün karantinada olacaksınız” der, gider.
Konu, komşuları tedirgin olur.
Günde 3-4 kez sırasıyla Sağlık Bakanlığı, aile hekimliği ve hastaneden telefon gelir.
Daha fazla dayanamayan Y.S. Sağlık Bakanlığı’ndan arayanlara, “Yeter artık!.. Babam kovit değil. Test sonucu yarın çıkacak, görürsünüz” diye bağırır.
Bakanlık görevlisi, “O zaman CİMER’e şikâyet edebilirsiniz” tavsiyesinde bulunup, telefonu kapatır.
Peşinden aile hekimliği ve hastaneden aranır.
Y.S., neden ısrarla aradıklarını sorar.
İlgililer, “Kara listeye girmişsiniz. Her gün aramak zorundayız” cevabını verir.
Ertesi günü test sonucu çıkar; negatiftir.
Aile kovitten kurtulduğu için biraz rahatlar, ancak bu durum fazla sürmez.
Baba C.S. bir gün sonra hayatını kaybeder.
Neyse ki, ölüm raporuna “Kovit” değil, “Evde, normal ölüm” yazılır.
Cenazesi de memleketine götürülüp, normal bir şekilde defnedilir.
Ne denir ki; İnşallah bu olay bir istisnadır, başka yerlerde benzer yanlışlıklar yapılmıyordur!..
Silivri’deki Barış’lara, Hülya Kılınç’a ve Murat Ağırel’e kucak dolusu sevgiler.
Müyesser YILDIZ
17 Mayıs 2020
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/muyesser-yildiz-yazdi-siroz-hastasi-kagit-uzerinde-nasil-korona-oldu-17052001.html