ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bugünden itibaren yedi ülkeyi kapsayan Avrupa ve Ortadoğu turuna çıkıyor.
Pompeo’nun ziyaret listesinde sırasıyla Fransa, Türkiye, Gürcistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan var.
Pompeo, Türkiye hariç diğer ülkelerin tamamında devlet başkanı, başbakan ve dışişleri bakanlarıyla görüşecek. Türkiye programında ise sadece İstanbul’da Fener Rum Patriği Bartholomeos’la görüşme var.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözkonusu programı, “Fener Rum Ortodoks Patriği’yle görüşmede, Türkiye ve bölgedeki dini meseleler ele alınarak, ABD’nin tüm dünya genelinde dini özgürlükler konusundaki güçlü duruşu vurgulanacak” ifadeleriyle duyurdu.
Pompeo, geçtiğimiz aylarda Rum kesiminin yanısıra iki kez Yunanistan’a gidip, hem KKTC’yi hem de Türkiye’yi es geçtiğinde Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun yanısıra AKP yöneticileri de tepki gösterdi.
Ancak Pompeo’nun İstanbul’a gelip, sadece Bartholomeos ile görüşecek olmasına sadece Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’dan bir açıklama geldi. Aksoy, “Misafir yabancı devlet adamlarının ziyaret ettikleri ülkelerdeki dini cemaatlerin temsilcileriyle bir araya gelmelerinde esasen bir sakınca görülmemektedir. Nitekim, birçok farklı inanca yüzyıllardır ev sahipliği yapan ve bu konuda dünyada özel bir konuma sahip olan ülkemizi ziyaret eden yabancı konuklarımız da bugüne kadar Türkiye’deki çeşitli cemaatlerin temsilcileri ile her zaman istedikleri gibi görüşmüşlerdir” dedikten sonra Türkiye’de dini özgürlüklerin son 20 yılda ilerlediğini kaydetti ve ABD’nin önce aynaya bakmasının daha doğru olacağını bildirdi. Aksoy, Ankara’nın konuyla ilgili tepkisinin ABD’ye iletilip, “Öncelikli olarak bölgesel ve küresel konularda ülkelerimiz arasında işbirliğinin artırılmasına odaklanmasının telkin edildiğini” de ekledi.
Hepsi bu!..
Yani, “Gelmenize de Bartholomeos’un sizinle görüşmesine de onay vermiyoruz” vs. şeklinde bir tepki yok.
Oysa bu ziyaretin içeriği de muhatabı da birçok açıdan o kadar önemli ki!..
O Raporun Arkasında da Bartholomeos Vardı
Ziyaretin içeriğinden başlarsak; Pompeo, Bartholomeos’la ne görüşecek?
“Türkiye ve bölgedeki dini meseleleri.”
Hatırlanacaktır, geçtiğimiz Nisan’da ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 yılı Dini Özgürlükler Raporu yayınlandı. Türkiye raporunda ağır ifadeler kullanılmış ve ülkemizin “Özel gözlem listesine” alınması önerilmişti.
Ankara’nın buna tepkisi sert oldu; “Bu rapor dinimize, devletimize ve milletimize saldırıdır” denildi.
Raporda dikkat çekici iki ayrıntı vardı.
İlki; Haziran 2019’da Dışişleri Bakanı Pompeo ve Uluslararası Dini Özgürlükler Büyükelçisi Samuel D. Brownback’in, Ruhban Okulu’nun yeniden açılması için “Türk Devleti’ne baskı yaptığı” belirtilmişti.
İkincisi; Raporun hazırlanmasından kısa bir süre sonra, 16 Ocak’ta Büyükelçi Brownback’in Türkiye’ye gelip, Fener Rum Patriği Bartholomeos’la “Dini özgürlük sorunlarını” görüştüğü, ayrıca İstanbul ve çevresindeki önemli dini mekânları ziyaret ettiği vurgulanmıştı.
Özetle, Ankara’nın tepki gösterdiği o raporun arkasındaki isimlerden birisi Bartholomeos’tu.
Sakıncası Var Hem de Çok
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Pompeo’nun sadece Bartholomeos’la görüşecek olmasında herhangi bir “sakınca” görmediklerini açıkladı, ama pek çok sakıncalı sonucu var.
Şöyle ki;
Evet, ABD çok uzun yıllardır Fener Rum Patrikhanesi’ni “Ekümenik” kabul ediyor. AKP iktidarının da Patrikhane’nin “devlet içinde devlet” olması anlamına gelen bu kabule itirazı yok. İşte Pompeo’nun bu ziyaretiyle Patrikhane’nin bu statüsünün altı bir kez daha çizilmiş olacak!..
Oysa biliyoruz ki; Lozan Antlaşması’na göre, Fener Rum Patrikhanesi, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk kurumu… Sadece İstanbul’daki Rum azınlığın dini meseleleriyle ilgilenme görevi var… Patrik de bir Türk vatandaşı… İşte Pompeo’nun bu ziyaretiyle, ABD’nin Lozan Antlaşması’nı tanımadığı mesajı da verilmiş olacak!..
Pompeo’nun Bartholomeos dışında hiçbir yetkiliyle görüşmemesinin yegâne anlamı ise, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tanımıyoruz” mesajı değilse, nedir?
Üstelik de ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Pompeo’nun ziyaret programını açıkladığı gün Erdoğan, Trump’a gönderdiği seçim mesajında, “Resmi seçim sonuçları ne şekilde tecelli ederse etsin, son dört yıllık Başkanlık döneminizde, Türkiye-ABD ilişkilerinin ortak çıkar ve değerlerimiz temelinde gelişmesi için ortaya koyduğunuz samimi ve kararlı vizyon için teşekkür ederim. Ülkelerimiz arasındaki tarihi dostluk, ortaklık ve müttefiklik ilişkilerinin bu güçlü zemin üzerinde daha da ilerletilmesi karşılıklı çıkarlarımızın bir gereği olup, Türkiye olarak önümüzdeki dönemde de bu yönde her türlü çabayı sarfedeceğimizden emin olmanızı isterim. Bu vesileyle, her zamanki sıcak dostluğunuz için bir kez daha içtenlikle teşekkür ederim” demişken…
Biden’ın 2016’daki Ziyareti
Gerek Aralık’ta Erdoğan’ı hedef alan açıklamaları gerekse de Başkanlık seçimini kazanmasından sonra Biden’in Ocak 2016’daki Türkiye ziyareti ve o ziyarette yaptığı görüşmeler hatırlandı.
O vakitler Başkan Yardımcısı olan Biden’ın bu ziyaretinin dikkat çeken yönü neydi?
İstanbul’da bazı gazetecilerin yanısıra şimdi tutuklu olan Osman Kavala ile firari Can Dündar’ın eşi ve oğluyla görüşmüştü.
İşte iktidar ve medyası, Biden’ın bu görüşmelerini “15 Temmuz darbe teşebbüsüne hazırlık” olarak yorumladı, yorumlamaya devam ediyor. Oysa Biden o ziyarette, MHP hariç diğer partilerin temsilcileriyle “yuvarlak masa” toplantısı yapmış, ayrıca Erdoğan’la da görüşmüştü.
Soru şu:
Şayet Biden’in yaptığı “hükümete darbe teşebbüsü” idiyse, Pompeo’nun yaptığı doğrudan Devlete ve Lozan’a bir darbe değil midir?
İkincisi; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı açısından Bartholomeos’la aramızda hiçbir fark olmadığından dikkat çekmek istiyorum, asla kabul etmem de, örneğin Pompeo cezaevinden yeni çıktığım için Türkiye’nin hukuki sorunlarını benimle konuşmak için Türkiye’ye gelse, Ankara buna izin verir mi ve de iktidar medyası beni “darbeci” olarak nitelendirir mi, nitelendirmez mi?
Müyesser YILDIZ
13 Kasım 2020
Not: Keyfi tutukluluk sürecimde bana inanan, desteğini esirgemeyen tüm dostlara en içten teşekkürlerimle, kucak dolusu sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html
Odatv yeni link: https://www.odatv4.com/yazarlar/muyesser-yildiz/muyesser-yildizdan-ozgurlukte-ilk-yazi-195804