15 Temmuz darbe girişimi sırasında TSK’ya ve Emniyet’e ait bazı silahlar ile mühimmatın kaybolduğu iddiası çokça konuşuldu, tartışıldı, Meclis’te soru önergelerine konu edildi. Ancak bugüne kadar sözkonusu iddialar net bir şekilde açıklığa kavuşturulmadı.
Ancak 5 gün önce Ankara’da görülmekte olan bir davaya gelen bilirkişi raporuyla, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ait 11’i kaleşnikof olmak üzere 15 silahın kaybolduğu, aralarında uçaksavar mermisinin de bulunduğu yüz binlerce mühimmatın ise kaybolduğu veya hasar gördüğü ortaya çıktı.
Bu çok önemli bilirkişi raporunun detaylarını aktarmadan önce kayıp silah ve mühimmat iddiasının nasıl gündeme geldiğini hatırlatalım.
Çubuk’ta MP-5’le İşlenen Cinayet
15 Temmuz darbe teşebbüsünden 15 gün sonra, 30 Temmuz 2016’da Mustafa Maraş isimli kişi, imam nikahlı eşiyle piknikten dönerken, Ankara’nın Çubuk İlçesine bağlı Sarısu köyünün girişinde tarla sulamaktan dönen Cesur Demircioğlu (18) ve İdris Demircioğlu’nun (22) bindiği traktörle karşılaştı. Taraflar arasında tartışma yaşandı. Mustafa Maraş, arabanın arka koltuğunda bulunan MP-5 silahı alarak, iki kardeşe ateş etti. Olayda Cesur Demircioğlu ölürken, İdris Demircioğlu yaralandı.
Tam o günlerde medyada, “15 Temmuz’da Emniyet sivillere silah dağıttı mı” başlıklı haberler yer alırken, çok sayıda milletvekili de soru önergeleriyle bu iddiaları ilgili bakanlara sordu.
Dönemin Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Kayıp helikopter ya da araç yok. Kayıp mermi ve silah olabilir.” derken, Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü, “sivillere silah dağıtılmadığını” bildirdi.
Çubuk’taki cinayeti işleyen Mustafa Maraş’a dönelim; Haziran 2017’deki duruşmada, “Tabancayı 15 Temmuz darbe gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde dağıtmışlardı. Ben de oradan almıştım.” deyince, Ankara Valiliği şu açıklamayı yaptı:
“15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan olayların darbe girişimi olduğunun anlaşılması üzerine, İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan, darbecilere hızlı ve etkin karşı koyulmasını sağlamak amacıyla, sorumluları beklenmeden İl Emniyet Müdürlüğü’nün silah depolarının kapılarının kırılarak, uzun namlulu silahların ve mühimmatının personele dağıtılması talimatını vermiştir. Bu talimat doğrultusunda sadece Ankara Emniyet Müdürlüğü mensuplarına personelin kimliği kontrol edildikten sonra yazılı olarak zimmet kaydı tutulmaksızın, silah-mühimmat dağıtımı yapılmıştır. Emniyet Müdürlüğünün deposunda bulunan silahlara ilave olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nden kamyon ile gönderilen silah ve mühimmat da aynı yöntemle dağıtılmıştır. Darbe kalkışmasının engellenmesinden sonra personele dağıtılan silahlar toplanmıştır. Yapılan sayımda 1 adet MP-5 silahının kayıp olduğu anlaşılmıştır. Bu durum tutanakla tespit edilerek, ülke genelinde aranması için ilgili birimler bilgilendirilmiştir.”
Açıklamada, Çubuk’taki cinayette kullanıldığı belirtilen MP-5’le ilgili olarak da şöyle denildi:
“Bu silahın, darbe kalkışmasına karşı koyulmasında şehit olan Emniyet Amiri Cüneyt Bursa’nın şehit olduğu esnada yanında bulunduğu 25.07.2016 tarihli tutanak ile tespit edilmiştir. 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden alındığı iddia edilen ve 30.07.2016 tarihinde Çubuk ilçesinde bir cinayette kullanıldığı belirtilen MP-5 makineli tabanca henüz bulunamadığından; şüpheli Mustafa Maraş tarafından kullanıldığı iddia edilen cinayet silahı ile Şehit Emniyet Amiri Cüneyt Bursa’nın şehit olduğu sırada yanında olan ve henüz bulanamayan MP-5 makineli tabancanın aynı silah olduğu tespit edilememiştir.”
Sonrasında ne oldu? Geçtiğimiz Mayıs’ta Sevda Noyan’ın bir televizyon kanalında, “15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Boş bulunduk. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hâlâ 3-5 var, benim listem hazır” şeklindeki tehditlerinden sonra konuşan CHP Balıkesir eski Milletvekili Mehmet Tüm’den dinleyelim:
“Sevda Noyan’ın bu açıklamalarını asla hafife almayın. Neden mi? Gelin, şimdi size 15 Temmuz’dan sonra kaybolan tam 200 bin adet silahın hikâyesini anlatayım. Hikâye bir cinayetle başlıyor. Ankara’da 2016 yılında Mustafa Maraş, bir traktör sürücüsünü öldürdü. Cinayette seri atış yapabilen MP5 kullanıldı. Katil savunmasında, ‘Silahı 15 Temmuz darbe gecesi Ankara Emniyeti’nin önünde dağıtmışlardı.’ dedi. Ben bu cinayetten sonra milletvekili olarak Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğünü aradığımda bana çelişkili yanıtlar verildiği için konuyu derhal araştırmaya karar verdim. İlk işim İçişleri Bakanlığı’nın silahlanma raporlarını okumak oldu. İçişleri Bakanlığı’nın resmi raporlarında ve internet sitesinde 2014 yılında 14 bin 682 silahın kaybolduğu, 2016 yılı içinse tam 107 bin 628 silahın kaybolduğu yazıyordu. Bu rakamlar bizim değil, bakanlığın rakamları. Aradaki bu devasa farkı hemen İçişleri Bakanlığına sordum. Bakanlığın resmi Twitter adresinde verdiği yanıt ise tam bir komediydi; ‘Madem bu silahlar 73 yıldır kayıp, o halde neden 2014 rakamlarına bu sayıyı yazmadınız?’ soruma ise tabii ki, yanıt veremediler.”
Milletvekilinin Sorularına Ne Cevap Verildi?
Bir soru önergesiyle devam edelim. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, 23 Ocak 2019’da İçişleri Bakanlığı faaliyet raporunda yer alan istatistiklerden, 15 Temmuz’da dağıtılıp akıbeti belli olmayan silahlardan ve Çubuk’ta işlenen cinayetten söz ederek, Bakan Süleyman Soylu’ya şunları sordu:
“Aradan geçen 2.5 yılın ardından 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kaybolan silahların akıbeti ile ilgili bir sonuca ulaşılmış mıdır? 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kaybolan silahlardan kaçı bulunabilmiştir? Ankara Valiliği, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü mensuplarınca sadece kimlik kontrolü yapılarak, zimmet kaydı tutulmaksızın silah mühimmat dağıtımı yapıldığını ifade etmiştir. Tüm Türkiye’de bu şekilde kaç silah dağıtılmıştır? Kaçı geri teslim alınmıştır? 15 Temmuz 2016 tarihinden sora kaç kişi kayıp ve çalıntı silah ile yakalanmıştır? Bunların kaçı 15 Temmuz darbe girişimi sırasıda kaybolan silahlar ile yakalanmıştır? Bu kişiler hakkında ne işlem yapılmıştır? Kayıp ve çalıntı silahlara sahip kişiler sözkonusu silahlara nasıl mermi alabilmektedir? 2018 yılı itibarıyla kayıp ve çalıntı silah sayısı kaçtır?”
Taşçıer’in önergesi tam 14 ay sonra 9 Mart 2020’de şöyle cevaplandırıldı:
“Kayıp ve çalıntı silahı elinde bulunduran kişilerin 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun ve 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yasal yollarla mermi temin etmeleri mümkün değildir. Ayrıca; bahse sonu silahlar, (KİHBİ) Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığının uhdesinde bulunan ‘Kayıp Eşya ve Belge’ projesine işlenerek ülke genelinde aranmaktadır.”
Sadece MP-5 Değil Kaleşnikoflar da Kaybolmuş
Evet, 15 Temmuz gecesi kaybolduğu belirtilen silah ve mühimmatlarla ilgili sıcak gelişmeye geçelim.
Emniyet Genel Müdürlüğü 2017’de darbe davalarında yargılanan 661 sanık hakkında davacı oldu.
Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın konusu, 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan saldırılar sonucu meydana gelen maddi zararlar.
Emniyet Genel Müdürlüğü, sözkonusu zararların sanıklardan tahsili için her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları, banka hesapları, maaş ve ücret alacakları, varsa emekli ikramiyeleri ile şirket hisseleri üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etti.
Mahkeme de emniyetin tüm zararlarının tespiti için inşaat, makine, elektrik mühendisleri ile silah mühimmat uzmanı, iç denetçi ve Sayıştay uzman denetçisinden oluşan 7 kişilik bir bilirkişi heyeti görevlendirdi.
Konuyla ilgili çalışmasını tamamlayıp, 5 gün önce mahkemeye sunan bilirkişi heyeti, 15 Temmuz’da Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde meydana gelen toplam zararın maliyetini 28 milyon 237 bin 867 lira olarak belirledi.
Raporun, konumuzla ilgili bölümüne gelince;
“Silah ve mühimmat yönünden” başlığı altında, “Ankara Emniyet Müdürlüğü kuvvesine kayıtlı olup kaybolan silah ve sarf veya hasar gören mühimmatlarla ilgili maliyet, dava tarihi olan 2017 yılı Kasım ayına göre güncellenmiştir.” denildikten sonra “kayıp silahlarla” ilgili şu döküm yapıldı:
- 3 adet G-3 piyade tüfeği
- 11 adet Kaleşnikof Tüfek
- 1 adet MP5A3 otomatik tabanca
- 1 adet kuru sıkı tabanca
“Mühimmatlar” kısmında da, “15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü kuvvesine kayıtlı olup, kaybolan sarf veya hasar gören mühimmatlarla ilgili maliyetler Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen Taşınır Mali İşlem Belgeleri üzerinden yapılmıştır.” bilgisiyle, şu listeye yer verildi:
- 197 bin 261 adet Parabellum fişek
- 108 bin 981 adet Kaleşnikof mermisi
- 120 adet 37/38 mm Gaz Fişeiği Tip 1-B
- 265 adet 37/38 mm Gaz Fişeği Tip 1-A
- Bin adet 5.56 mm M16 fişeği
- Bin 200 adet 5.56 mm Hollow Point Fişek
- 24 adet renkli sis kutusu
- Bin 100 adet 7.62xMG-3 Nato Fişeği (Mayonlu)
- 880 adet 5.56×45 mm mayonlu fişek
- 880 adet 12.7 mm uçaksavar mermisi
Bilirkişiler, 39 bin 500 lirası kayıp silahlara, 240 bin 985 lirası ise mühimmatlara ait olmak üzere toplam 280 bin 486 TL’lik maliyet çıkardı.
Böylece de 15 Temmuz’da bazı silahlar ile mühimmatın kaybolduğu ilk kez kesinleşmiş ve resmileşmiş oldu!..
Müyesser YILDIZ
19 Ocak 2021
Odatv link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/iste-15-temmuzun-kayip-silahlari-19012136.html
Odatv yeni link: https://www.odatv4.com/makale/iste-15-temmuzun-kayip-silahlari-19012136-200442