Geçen yıl başında Türkiye’nin en çok konuştuğu dava, Limak Holding ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in kayınbiraderi olan eski korgeneral Metin İyidil hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının bozulup beraatine karar verilmesi oldu.
15 Temmuz sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK)’nda Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı olan Metin İyidil, 19 Temmuz’da “darbe teşebbüsüne” katıldığı iddiasıyla tutuklandı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık 3 yıl süren yargılamadan sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
1.5 yıl sonra geçen Ocak’ta dosyaya bakan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, İyidil’in beraatına ve tahliyesine karar verince ortalık karıştı. İyidil ertesi gün yeniden gözaltına alınıp tutuklanırken, Erdoğan şöyle konuştu:
“Bu yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur. Ve ilginç olan şey şu; tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik, kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ’cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Bunun arkasında daha ne gibi oyunlar olabileceğini de çok açık, net gösteriyor. Ama bir gerçek var ki hak sonunda, er veya geç yerini buluyor. İşte düşünün, müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme veya tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor? Böyle bir adım nasıl atabiliyor? Bu, anlaşılabilir bir şey değil ve sağ olsun Adalet Bakanlığı’mız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar ve en kısa zamanda İçişleri Bakanlığı’yla beraber yaptıkları operasyonla da yakaladılar. Tekrar kendi cezai müeyyidesi uygulanmaya başlandı. Şu anda malum içeride.”
Tepkiler bununla sınırla kalmadı. Hakimler Savcılar Kurulu da beraat kararını veren İstinaf 20. Ceza Dairesi heyetini görevden alıp başka illere atadı, ayrıca haklarında inceleme başlattı.
Yargıtay’ın Kararı
Dosya 1 yıl önce ise Yargıtay’da ele alındı. 16. Ceza Dairesi, İyidil hakkındaki beraat kararını bozup, tutukluluk halinin devamına karar verirken, “eksik inceleme yapıldığı” gerekçesiyle İyidil’in yanısıra diğer sanık Hamza Koçyiğit’e verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozdu.
Bozma gerekçesinde; mevcut dosya durumuna göre, İyidil ve Koçyiğit’in eylemlerinin “darbeye yardım” suçunu oluşturduğu, ancak dosyadaki eksik incelemeler tamamlandıktan sonra “asli fail” olup olmadıklarına karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Daire, yerel mahkemenin eski korgeneral Abdullah Barutçu hakkında verdiği beraat kararını da “Barutçu’nun eylemlerinin anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozdu.
Yerel Mahkemenin İkinci Kararı
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma kararından sonra geçen Ekim’de İyidil ve diğer sanıkların, 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanmasına başlandı. Eski Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ve Mart’ta Bitlis’te bindiği helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Elazığ 8. Kolordu Komutanı merhum Korgeneral Osman Erbaş başta olmak üzere çok sayıda tanık dinlendi.
Yargılamanın ardından 2 Şubat’ta kararını açıklayan Mahkeme, Metin İyidil, Hamza Koçyiğit ve Abdullah Barutçu’yu “darbeye yardım”dan 12 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Hükümle birlikte tutuksuz yargılanan Barutçu da tutuklandı.
Yargıtay’ın Son Talebi
Yeniden yargılama aşamasında davaya katılan Cumhurbaşkanlığı ve TBMM avukatlarının, sanıklara ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi talebinde bulunduğunu kaydedip, bu davadaki son gelişmeyi aktaralım.
Sanık avukatları ile Cumhurbaşkanlığı ve TBMM avukatları kararı temyiz etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da temyiz talepleriyle ilgili tebliğnamesini 25 Haziran’da tamamlayıp, 16. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
35 sayfalık tebliğnamede; Metin İyidil hakkında verilen kararla ilgili şu değerlendirme yapıldı:
“Sanığın, darbe planlaması ve icrası kapsamında sistematik ve örgütlü bir bağlantı içerisinde bizzat darbenin icrasında görev aldığı, mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olup, içinde yer almak suretiyle atılı suçu işlediğinin sübut bulduğu anlaşılmakla, müşterek fail olarak TCK’nın 37. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 309. maddesinden mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma içeriği gereğince sanığın iştirak nevinin belirlenmesi bakımından, dosya içindeki deliller tartışılıp, sanığın darbe girişiminden önceden haberinin olup, darbe plan ve organizasyonu içinde olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme de yapılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup, katılan vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına…”
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, “delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü” bildirip, Hamza Koçyiğit’in de “darbeye iştirakten” müebbet hapisle cezalandırılmasını isterken, Abdullah Barutçu’ya verilen cezada ise artırım yapılması gerektiği yönünde görüş bildirdi.
Özetle, 6 yıllık bu davada bir anlamda başa dönüldü. Bakalım Yargıtay’ın nihai kararı ne olacak?
Müyesser YILDIZ
6 Temmuz 2021
Odatv link: https://odatv4.com/erdoganin-bizzat-takip-ettigi-davada-flas-gelisme-06072144.html
Odatv yeni link: https://www.odatv4.com/yazarlar/muyesser-yildiz/erdoganin-bizzat-takip-ettigi-davada-flas-gelisme-06072144-216740