10 gün önce, ABD’nin Irak’ın Süleymaniye kentindeki askerlerimizin başına çuval geçirmesinin 18’inci yıldönümüydü. O çuvalın sebebi, TSK’yı Türkmenlere ve Kerkük’e sahip çıkmaktan vazgeçirmekti. Ankara, bu vahim olay karşısında ABD’ye “müzik notası” bile vermediği gibi, Kerkük ve Türkmenler konusunu Dışişleri Bakanlığı’na havale etti.
Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin Irak’ı işgalinden bu yana Türkmenler çok katliam, zulüm, sürgün gördü; kadim Türkmen toprağı Kerkük çok ağladı. 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalinden beri de Türkmenler ve Kerkük, Barzanilerin insafına bırakılmış durumda.
62 Yıl Önceki Katliam
Kerkük’teki katliamlardan birisi de 62 yıl önce bugün yaşandı. Irak’ta krallığın devrilip cumhuriyetin ilân edilmesinin birinci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan yüzlerce Türkmen, dönemin Kürt kökenli Komünist Partisi üyeleri tarafından öldürüldü.
Tarihe “14 Temmuz Kerkük Katliamı” olarak geçen vahşeti tüm dünya seyretti, Türkmenler desteksiz ve sahipsiz kaldı.
O günleri yaşayan, 20 yıl sonra kendisi de “Türkçülük” suçundan tutuklanıp 1980’de idam edilen Türkmen önderlerden merhum Doç,Dr. Necdet Koçak’ın, “14 Temmuz Kerkük Katliamı” için söyledikleri şunlar olmuştu:
”Geride kalan Türkmenlerin kalbi kırılmış, gururu incinmiş, yalnız ve kimsesiz bir millet olduğunu öğrenmiş; Anavatan’a kırılmış, ama Türklüğe iman ve inancı bir kat daha artmış ve her şeyi kendisinin yapmak mecburiyetinde olduğunu kesinlikle anlamıştı.”
Kerkük’ün Hali Nicedir?
Bu katliamı Ankara’dan hatırlayan olur mu, bilemeyiz; ama Mayıs’ta Türkiye’nin Bağdat Büyükelçiliği’ne atanan Ali Rıza Güney hatırladı, dün Kerkük ve ilçelerini ziyaret etti.
İzlenimlerini de Twitter hesabından paylaştı. Paylaşımlarından birisi şuydu:
“Amirli’deyiz… Okulu yok, hastanesi yok, elektriği yok… Biz Türkmenleri Irak’ın bir parçası gördük. Irak Devleti de Türkmenleri Irak’ın bir parçası görüyor mu?”
Sözkonusu paylaşıma yapılan bazı yorumları aktaralım. Denildi ki;
“Sadece Amirli değil Tüm Türkmeneli bölgeleri ne yazık ki bu durumda, Saddam rejiminden beri şimdiye kadar Irak devleti Türkmenleri Irak’ın bir parçası olarak görmedi. Asıl Devletimiz (Türkiye) bir girişimde bulunana dek görmemeye devam edeceğini düşünüyorum.”
“Sn. Büyükelçim Irak ne zaman Türkmenleri bir parçası görmüş ki, şimdi görsün Osmanlı den sonra biz hep zulüm altında kaldık şimdiye kadar 2023 bekliyoruz.”
“Irak Türkmenleri hiçbir zaman bir parçası olarak görmedi, Türkmenleri hep Türk uzantısı ve Türk ajanı olarak gördü.”
“Kesinlikle görmüyor. Ya petrol zengini Kerkük’ün içler acısı haline ne demeli…”
“Büyük devletimiz gerekeni yapar.”
“Sayın Büyükelçimiz, hoş geldiniz safalar getirdiniz… Bu sıkıntıları 100 yıldır çekiyoruz. Türkün Türk’ten başka dostu yoktur sözü çok anlamlıdır. Size garip gelebilir, ama bu sıkıntılara rağmen bir vize kolaylığı halkımızı çok mesut eder…”
Barzani’ye İdlib’e Var Ya Kerkük’e?
Büyükelçi’mizin, “Okulu yok, hastanesi yok, elektriği yok” yakınmasına dönelim.
“Yeni Türkiye” ki her yere yetişiyor; okul, hastane, yol yapıyor; su, elektrik götürüyor…
Elektrik örneğinden gidelim.
Biliyoruz ki Barzanilere, biz Türklerden daha ucuza elektrik veriliyor.
Bir de Suriye İdlib örneği var. Rusya ve Suriye yönetimiyle aramızdaki en büyük problem olan İdlib’deki konumumuz malûm; buraya yerleşmiş rejim muhaliflerinin garantörüyüz!.. O yüzden çok da şehit verdik.
İdlib’in elektrik sorununa gelirsek; Şubat’ta iktidar medyası, İdlib’de yerle bir olan elektrik altyapısını yeniden kurduğumuzu, “uzun yıllar elektriksiz kalan İdlib’in yeniden elektriğe kavuşacağını” müjdeledi… Elektriğin Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nden ulaştırılacağı bildirildi… Elektriğin, İdlib merkezdeki bütün ev ve iş yerlerinden sonra köylerine de ulaştırılmasının beklendiği vurgulandı…
Anadolu Ajansı’nın 25 Mayıs’taki, “Türkiye’den sağlanan elektrik İdlib’i 6 yıl sonra aydınlatmaya başladı” başlıklı haberinde de özetle şunlar anlatıldı:
“İç savaşın sürdüğü Suriye’nin kuzeyindeki İdlib ilinde, Türk ve Suriyeli özel şirketlerin 7 aylık çalışmasının ardından kent merkezindeki bazı bölgelere 6 yılın ardından ilk defa 24 saat kesintisiz elektrik verilmeye başlandı… Suriyeli Yeşil Enerji şirketinin yöneticisi Useme Ebu Zayed, özel bir Türk şirketiyle koordineli şekilde İdlib halkına Türkiye’den elektrik sağlamak için çalışma başlattıklarını söyledi… İdlib’de işletme sahibi Ahmed Ebu Ömer, ‘Türkiye’den elektrik gelmeden günde 2 saat elektriğimiz oluyordu. Bugün ise 24 saat elektriğe kavuştuk.’ diye konuştu.”
Son olarak önceki gün Fransız Haber Ajansı AFP’nin konuyla ilgili haberine yer veren Hürriyet Gazetesi, “İdlib’in elektriği Türkiye’den” diyerek, şu bilgileri aktardı:
“Mayıs ayından beri İdlib ve sınıra yakın diğer yerleşimlerdeki hastane, su istasyonu, fırın gibi zorunlu tesislere günün yarısından uzun süre elektrik sağlanıyor. Evlere de amper başına 50 TL’den günde 10 saat elektrik sağlanmasına çalışılıyor.”
Okulsuz, hastanesiz, elektriksiz Amirli başta olmak üzere Kerkük’le ilgili müjdeli manşetleri de görmek dileğiyle, şehit soydaşlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Müyesser YILDIZ
14 Temmuz 2021