Erdoğan, 26 Ekim’deki Azerbaycan ziyareti sırasında, “Bölgede kalıcı barış ve kapsamlı normalleşmeden, iyi komşuluk ilişkilerinden” söz edip şunları söyledi:
“Ermenistan’ın, Azerbaycan ile sorunlarını çözme yönünde samimi bir irade sergilemesi gerekiyor. Azerbaycan ile samimi bir irade ortaya koyması hâlinde, Türkiye’nin Ermenistan ile olan ilişkilerinin de normalleşmesinin önünde bir engel kalmayacaktır. Tüm bölge için birlikte kurulacak müreffeh bir geleceği, küçük hesaplara ve iç siyasete feda etmek zaman kaybı anlamına gelecektir.”
Ancak geçen hafta dikkat çektiğimiz üzere; Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorunu çözülmediği ve de Ermenistan ülkemize yönelik hadsiz, haksız, hukuksuz taleplerinden vazgeçmediği halde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun TBMM’de verdiği müjdeyle “Ermeni açılımının” başlatıldığını öğrendik.
Açılım için özel temsilci atayan ilk taraf Ankara oldu, bunu da Çavuşoğlu duyurdu. Erivan ise birkaç gün sonra Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan’ın atandığını bildirirken, açıklamayı Dışişleri Sözcüsü Vaan Unanyan yaptı!..
Bu arada iki tarafın dilinin bile tutmadığı görüldü. Ankara “normalleşme” derken Erivan “diyalog süreci” ifadesini kullandı.
Yıllardır “normalleşme ve iyi komşuluk ilişkilerini”, tarih boyunca Ermenilerin arkasında duran ABD, AB, Rusya’nın dayattığını biliyoruz. Nitekim, hepsinden destek geldi. Bir tek, “Ermeni soykırımı yoktur” demeyi yasaklayıp 24 Nisan’ı “soykırımı anma günü” ilân eden Fransa eksikti. Aynı zamanda ABD ve Rusya’yla birlikte güya Azerbaycan-Ermenistan sorunlarını çözmek için kurulan Minsk Grubu’nun üyesi olan Fransa da önceki gün, “memnuniyet” mesajı yayımlayıp, “İki ülke arasındaki normalleşme süreci, Güney Kafkasya bölgesine daha fazla istikrar getirmeye ve bölgenin kalkınmasını sağlamaya yardımcı olmalıdır.” diye buyurdu.
Henüz iki temsilci bir araya gelip “yol haritasını” belirlememişken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bir müjde daha verdi; “bazı şirketlerin uçuşlara önümüzdeki günlerde başlayacağını” belirtti.
Ankara’nın Sorması Gerekeni O Sordu
İşte Ankara böyle koşaradım “açılım” yaparken Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Asia Times’a konuştu ve bakın neler söyledi.
Örneğin, Ermeni kültürünün nereden nereye uzandığını anlatırken, İstanbul için “Konstantinopol” dedi.
Dağlık Karabağ’ın kendilerine ait olduğunu ve bu sorunun henüz çözülmediğini vurgularken şunu sordu:
“Karabağ sorunu tam olarak çözülmeden Türkiye ve Ermenistan yakınlaşmaya başlamıştır. Ermenistan ve Azerbaycan arasında savaş sürerken, Azerbaycan ve Türkiye kardeş millet olduklarını ilan ederken, Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerini nasıl normalleştirebileceğini biri bana kanıtlayabilir veya açıklayabilir mi?… Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler normalleşmemişken, Azerbaycan neden Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkileri normalleştirmeyi kabul etsin?”
Türkiye-Ermenistan arasındaki diğer konulara ilişkin şunları anlattı:
“Bu denklemde dördüncü bir oyuncu var ve o dördüncü oyuncu Ermeni milleti. Ermeni diasporası, 1915’te Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşananın bir ürünüdür: Ermeni Soykırımı’nın. Hiçbir başkan bu insanlar adına, öldürülen ya da hayatta kalan büyükanne ve büyükbabalar adına müzakerelere devam edemez. Dolayısıyla Türkiye ile müzakere etmeden önce Ermenistan devleti ile diasporası arasında diyalog olmalıdır. Ve ne yaptığımız konusunda ortak bir anlayışa ve ortak bir politikaya sahip olmalıyız.”
Sözlerinin devamında, geçmişte Avrupa ülkeleri arasında yaşanan felaket ve trajedilerin ardından sağlanan “hoşgörüye” dikkat çekip, “Hoşgörü, kabul etmek demektir. Hoşgörü, ‘Özür dilerim.’ diyecek kadar güçlü olmak demektir. Bireysel ilişkilerde veya aile ilişkilerinde veya devletler düzeyinde ‘Özür dilerim.’ demek bir güç işaretidir. Almanya Yahudilere ‘Özür dilerim.’ demeseydi, sizce aralarında bir ilişki olur muydu?” diye konuştu.
Bitmedi; Türkiye’nin “agresif bir şekilde” Suriye’de, Akdeniz’de olduğunu, ayrıca milyonlarca mülteciyi AB sınırında tutarak Avrupa’yı rehin aldığını öne sürdü.
Ez cümle; Ermeni cephesinde milim değişiklik yok.
Ancak Ankara “açılımda” kararlı… İlginç bir şekilde, muhalefet de bu konuyu gündeme getirip “Nereye koşuyorsunuz?” diye sormuyor…
Bu vesileyle Kars ve Ardahan’ı Ruslardan geri almak için gerçekleştirilen Sarıkamış Harekâtı‘nın 107’nci yıldönümünde, Allahuekber Dağları’nda donarak şehit olan askerlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Mekânları cennet olsun.
Müyesser YILDIZ
22 Aralık 2021