Yunanistan Başbakanı Miçotakis Pazar günü İstanbul’a geldi, Erdoğan’la Vahdettin Köşkü’nde 2 saat süren bir öğlen yemeği yedi ve ülkesine döndü.
Medyamız Miçotakis’in bu ziyaretini, “Yeni dönemin temelleri atıldı… Ege’de bahar havası” başlıklarıyla kutsarken, işin magazin tarafı da ihmal edilmedi. Yemekte, levrek balığından sonra ikram edilen leblebi helvası Atina’da gündem olmuş. Yunan heyeti, bu helvayı çok lezzetli bulup tarifini istemiş. Bir diğer önemli ayrıntı; Miçotakis görüşmeye kravatlı gitmiş, ancak Erdoğan’ın kravat takmadığını görünce, o da kravatını çıkarmış!..
Bir de Yunan tarafına bakalım. Kulislerde, “Türkiye’nin üslubunun farklı ve keskinlikten uzak olduğu”, “Adaların silahsızlandırılması konusunda Türk tarafının tutumunu yinelediği; ancak bu sefer [uyarıların] farklı bir tonda olduğu” konuşulmuş. Keza bizim medyamızın ifadesiyle, “ilişkilerin iyileştirilmesini istemeyen aşırı milliyetçi çevreler”; “Miçotakis, Kıbrıs konusunu gündeme getirmedi… Adaların silahsızlandırılmasına ilişkin Türk iddiaları için de bir şey demedi” gibi söylemlerle, Yunan Başbakanı’nı eleştirmiş.
Bunlar Olağan İşler mi?
Bu tabloyu aktardıktan sonra işin esasına bakalım.
Daha önce yazdık; Miçotakis, Erdoğan’la görüşmek için değil, Fener Rum Patrikhanesi’ndeki “Ortodoksluk Bayramı” ayinine katılmak için İstanbul’a geldi. Bu vesileyle de Erdoğan’ın yemek davetini kabul edip onunla görüştü.
Zaten resmi ziyaret nasıl olur; gerek İsrail Cumhurbaşkanı Herzog gerek Almanya Başbakanı Scholz geldiğinde gördük. Ankara’ya geldiler; evvela Anıtkabir’e, sonra Saray’a gittiler. Herzog’un, Ankara’daki resmi temasların ardından İstanbul’a gidip Musevi Cemaati tarafından Neve Şalom Sinagogu’nda düzenlenen özel ayine katıldığının da altını çizelim.
Miçotakis’in programının detaylarına geçmeden önce ziyaretinin sebeb-i hikmeti olan Fener Rum Patrikhanesi merkezli bazı gelişmelere dikkat çekelim.
7 Mart’ta önce Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Herve Magro, ardından Almanya’nın “Şehir” (İstanbul) Başkonsolosu Johannes Regenbrecht, İnsan Haklarından sorumlu Paul Dege’yle “Ekümenik Patrikhane”yi ziyaret etti. “Ekümenik Patrik”in üst düzey diplomatlarla güncel konuları görüştüğü bildirildi.
Patrikhane’nin 10 Mart’taki misafiri ise ABD Dışişleri’nin Avrupa ve Asya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Erika Olson’du. Olson ile “Ekümenik Patrik”in, güncel konular, özellikle de Ukrayna’daki savaşı görüştüğü kaydedildi.
Geçtiğimiz günlerde duyurduk; 10 Mart’ta Patrik Bartholomeos bir başka ismi daha ağırladı. Bu isim Ruhban Okulu’nun açılmasını savunan, AKP’nin eski Milli Eğitim Bakanlarından Hüseyin Çelik’ti. Miçotakis’in ziyareti arefesinde gerçekleşen bu ziyarete ilişkin bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmadığını belirtip devam edelim.
Erdoğan’ı Hiç Aradı mı?
Yine Miçotakis’in ziyaretinden iki gün önce, Fener Rum Patriği Bartholomeos’a önemli bir telefon geldi. Arayan Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou’ydu.
“Yaklaşan Ortodoks Bayramı’nı kutlamak” için aramıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Sakellaropoulou ile Bartholomeos, “Ukrayna’da meydana gelen trajik olaylar ve Ukrayna halkının acıları” hakkında konuşup; “uzun zamandır beklenen barışın, bu zor durumdaki ülkede yeniden hâkim olmasını” da diledi.
Ayrıca Patrik, Yunan Cumhurbaşkanı’na, “Ekümenik Patrikhane’ye gösterdiği sürekli ilgiden dolayı” teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Sakellaropoulou’nun ülkemizi ne kadar “sevdiğini” ifade için; ilk ziyaretini Rum kesimine yaptığında, Türkiye hakkındaki sözleri nedeniyle iktidar medyasının attığı şu başlığı hatırlatsak, herhalde yeter:
“Yunanistan’ın ilk kadın Cumhurbaşkanı azılı Türkiye karşıtı çıktı.”
Bir Türk vatandaşı olan Bartholomeos’u arayan Yunanistan Cumhurbaşkanı, Erdoğan’ı hiç aradı mı? Bildiğimiz kadarıyla hayır!..
Miçotakis Arabulucu mu?
Miçotakis’in İstanbul ziyaretine dönüp sırasıyla şu detaylara bakalım:
Pazar sabahı geldi, doğrudan Patrikhaneye gidip ayine katıldı. Patrik Bartholomeos, Miçotakis’e “Yunanistan Devleti’nin Ekümenik Patrikhane’nin meselelerine gösterdiği sürekli ilgiden dolayı” teşekkür edip Erdoğan’la yapacağı görüşmede başarılar diledi. Bartholomeos, “Ekümenik Patrikhane”nin zor durumdaki Ukrayna halkına verdiği desteği de vurguladı.
Miçotakis, ayinden sonra Vahdettin Köşkü’nde Erdoğan’la yemek yedi.
Yemekten sonra ise Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na gidip Patrik Bartholomeos’la bir kez daha görüştü.
Bu görüşmeyle ilgili olarak Yunanistan Başbakanlık Ofisi, “Miçotakis’in, Bartholomeos ile Erdoğan’la temaslarına yönelik değerlendirmede bulunduğu” bilgisini verdi.
Bugün de iktidar medyası, Erdoğan-Miçotakis görüşmesinde ele alınan 6 konudan birisinin “İstanbul’da yaşayan Rum kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla, Batı Trakya Türk Azınlığı ve Onikiadalar’da yaşayan Yunanistan vatandaşı Türklerin eğitim ve dini alanlardaki sorunları” olduğunu yazdı.
Anlaşılan o ki; Miçotakis, Erdoğan ile Bartholomeos arasında resmen arabulucuk yapmış!..
Çok garip değil mi?
Bir haberle bitirelim.
Miçotakis, ayrı ayrı yapılacak telefon görüşmeleriyle Meclis’te grubu bulunan partilerin liderini, Türkiye temaslarının sonuçları hakkında bilgilendirecekmiş.
“Acaba Erdoğan da böyle bir bilgilendirme yapma gereği duyar mı?” demeden önce şunu soralım:
“Acaba Meclis’te, Miçotakis’in şu İstanbul trafiğini merak eden kimse var mı?”
Müyesser YILDIZ
15 Mart 2022