İçeriğe geç

Emekli Amiraller Davasında İlginç Diyaloglar: “Çişini Tutamayan Adamlar mı Darbe Yapacak?”

Geçen Nisan’da yaptıkları bir açıklamayla “Montrö’ye sahip çıkılması ve TSK’da yeni tarikat yapılanmalarına izin verilmemesi” çağrısında bulundukları için haklarında “Anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma iddiasıyla 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 103 emekli amiralin yargılanmasına devam edildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü celsesine birkaç sanık ile çok sayıda sanık avukatı ve izleyici katıldı. Bu arada duruşma savcısının değiştiği görüldü.

Mahkemenizi Reddediyorum”

Duruşmanın başlangıcında Mahkeme Başkanı Ersin Eryılmaz, dosyaya gelen belgeleri okurken, Bülent Gürkut, “Sesiniz duyulmuyor.” diye müdahale etti. Bunun üzerine Başkan, Gürkut’un dışarı çıkmasını istedi. Bunu reddeden Gürkut, görevliler tarafından dışarı davet edilince, “Sizin mahkemenizi reddediyorum.” sözleriyle çıkarken salondakilere de, “Susuyorsunuz, hepinize yazıklar olsun.” diye tepki gösterdi.

Bu krizden sonra sanık avukatlarının talepleri alınmasına geçildi.

Av. Tuba Ceylan, merhum sanatçı Ferhan Şensoy’un “Pardon” filmini hatırlattı; ülkeyi yönetenlerin Montrö’nün önemine ilişkin açıklamalarının da emekli amirallere “pardon” denilmesi anlamına geldiğini söyledi. Balyoz kumpası davasında verilen cezaların onanmasından sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e tepki gösterdiği için 6 ay süreyle orduevlerine giriş yasağı konan bir emekli albayın açtığı davada Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararı okuyan Av. Ceylan şöyle konuştu:

Bu emekli albayın tepkisi düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiş ve tazminata hükmedilmiştir. Bu konuda başka çok sayıda daha karar var. Durum bu iken, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı konusunda, ‘Emekli amiraller hariç.’ diyemezsiniz.”

Av. Yiğit Gökçehan Koçoğlu da şikâyet dilekçelerinin tek merkezden hazırlandığını belirterek iddianamenin iddianame olmadığını vurguladı. Emekli amirallerin, muvazzafları harekete geçirmesinden söz edildiğini hatırlatan Av. Koçoğlu, “Dosyada tek bir muvazzaf yok. Kimi harekete geçirmişler?” diye sordu. Av. Koçoğlu, açıklamayı beğenen ama destek vermeyen emekli amiral Semih Çetin’in WhatsApp yazışmasındaki, “Biraz korkuyorum.” ifadesine dikkat çekerek şunları söyledi:

Burada açıkça ifade özgürlüğünün ihlâli var. Bu korkan kişi yıllarca cezaevinde yatmış, geleceği alınmış bir amiral. Sokaktan geçen herkesin Montö’yü konuştuğu bir dönemde ömürlerini bu konuya adayanlar konuşunca yargılanıyor. İfade özgürlüğü bu kadar kısıtlanamaz. İddia olunan suçun işlenmesinde elverişli araçlar nelerdir? Bu amirallerin elinde sadece emekli kimlik kartları ve orduevi giriş kartı var; ki, orduevine girişleri yasaklanınca bu kart da ortadan kalktı. İddia olunan suçu emekli kimlik kartlarıyla mı işleyecekler?”

Savcı Neden Değişti?

Av. Ahmet Erdoğan ise müvekkili Arif Vehbi Alpman’ın, “Kuvvet bunlara gereken yanıtı vermeli.” şeklindeki WhatsApp yazışması hakkında, “Kuvvet tekil, TSK çoğuldur. Burada kastedilen sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’dır. Ayrıca bu ifade Feyyaz Öğütçü’nün gönderdiği, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nı karalayan bir video üzerine yazılmıştır. Emekli amirallerin duyurusuyla ilgisi yok.” açıklamasını yaptı. Av. Erdoğan şöyle devam etti:

Yetkililer, ‘Montrö’nün önemini biliyoruz. Bu açıklamaya gerek yoktu.’ dediler. Ama denize kıyısı olmayan Zambiya ve Çad’la denizcilik anlaşması imzaladıklarını gördük. Bu, alay konusu oldu. Amiraller emekliye sevk edildiğinde terhis belgesi verilir. Artık onlar sivil. ‘Emekli amiral’ denmesi tamamen dil alışkanlığı.”

Duruşma savcısının değişmesini de gündeme getiren Av. Erdoğan, “Burada hazin, duygusal, vicdanları sızlatan savunmalar yapılmıştı. Maalesef savcımız bunu kaçırmıştır. Bu değişiklik konusunda endişelerimizi belirtmek isterim.” dedi.

Açıklamada ismi bulunan Deniz Kuvvetleri eski Komutanları Eşref Uğur Yiğit, Bülent Bostanoğlu ve Murat Bilgel’in Avukatı Hüseyin Ersöz de savcı değişikliğini, adil yargılanma hakkına müdahale olarak düşünmek istemediğini bildirdi. Davanın siyasi bir dava olduğunu vurgulayan Av. Ersöz, müvekkillerinin koruma kararının kaldırıldığını ve lojmanlardan çıkartıldığını, buna ilişkin açtıkları davalarda tam 6 kez yürütmeyi durdurma kararı verildiğini, ancak İçişleri Bakanlığı’nın uygulamadığını anlatıp bunun davaya siyasi bir yaklaşım olduğunu gösterdiğini söyledi. Av. Ersöz, Milli Savunma Bakanlığı’nın davaya katılım talebinin reddedilmesi ve emekli amirallerin WhatsApp grubundaki tüm isimlerin dinlenmesi talebinde bulundu.

Savcı Gülerek Ne Sordu?

Av. Nevzat Güleşen ise müvekkilinin ifadesini alan savcının gülerek, “Peki elverişli vasıta neymiş?” diye sorduğunu belirtirken şunları anlattı:

O savcının adını veremeyeceğim. Siyasi bir dava olduğu için başına bir şey gelmesini istemem. Yine sorgu sırasında bir müvekkilimin tuvaleti geldi. Tuvalete giderken, ‘Çişini tutamayan bir adamım. Ben mi darbe yapacağım?’ dedi. İşte bu davanın özeti budur.”

Av. Hamit Baykara da Anadolu’da çok konuşan çocuk için, “Ağzına vur.” dendiğini, bu davada da bunun yapıldığını ifade etti. Müvekkilinin avukatlık ruhsatının bu dava yüzünden iptal edildiğini, ancak gerekçeye PKK’ya ilişkin kararların konulduğunu kaydeden Av. Baykara, “Bakın bu dava dalga dalga neleri etkiliyor. İnsan biraz saygılı, hassas olur. Koskoca amiral, o kararı ağlayarak gösterdi. Bu amiral Gölcük’ü FETÖ’den alan adam. Biz kendi kendimize çelme takıyoruz. Bakın ben de emekli askerim. Darbeye en karşı olan kesim askerdir. Darbeyi istemeyiz; çünkü döner, bizi vurur. Savaşa da en karşı olan askerlerdir. Çünkü sonuçlarını bilirler.” dedi ve MSB’nin davaya katılım talebinin reddiyle, dosyanın esas hakkında mütalaa için bir an önce savcıya tevdii edilmesini istedi.

Sanık avukatlarından sonra beyanı alınan Cumhurbaşkanlığı’nın Avukatı, sanıkların cezalandırılması talebinde bulundu.

MSB’ye Yine Ret

Mahkeme Başkanı Ersin Eryılmaz, “Savcı Beyle 2 sene birlikte çalıştık, görev yaptık. Mahkememizin yabancısı değil.” açıklamasını yaptıktan sonra Savcının mütalaasını sordu.

Savcı Emre Giray Görmez, MSB’nin katılım talebinin daha önce reddedildiğini hatırlatarak bu konuda yeniden karar verilmesine gerek olmadığını bildirdi; soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenen isimler ile WhatsApp grubundaki diğer emekli amirallerin dinlenmesi yönünde görüş bildirdi.

Verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Eryılmaz, MSB’nin katılım ile tanık dinlenmesi taleplerinin reddiyle, dosyanın esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için Savcıya tevdiinin kararlaştırıldığını ve duruşmanın 19 Eylül’e bırakıldığını söyledi.

Müyesser YILDIZ
27 Haziran 2022

Kategori:Uncategorized