İçeriğe geç

Milli ve Manevi Değerlerimize Husumet Besleyenler!..

İki gün önce Malazgirt Zaferi’nin 951’inci yıldönümüydü.

Erdoğan yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada; Biz ezanlar susmayacak, bayrak inmeyecek dedikçe yürekleri daralanlar, gözleri dönenler, elleri ayakları titreyenler beyhude yere endişe ediyor.” sözleriyle yine muhatabı belirsiz eleştirilerde bulunup şunları söyledi:

Bu ezanlar, bu bayraklar, bu zaferler, bu şehitler onların da özgürlüğünün, haysiyetinin, geleceğinin teminatıdır. Yeter ki vatanlarına ihanet etmesinler, yeter ki, milletine düşmanlık yapmasınlar, yeter ki millî ve manevi değerlerimize husumet beslemesinler. Bunun dışında herkes başımızın tacıdır. Ülkemizin hamdolsun herkese yetecek imkânı vardır.”

Gelin milli ve manevi değerlerimizin ve bunlara yönelik husumetlerin bir bilançosunu çıkaralım.

Türk Milleti” adı en başta gelen milli değerimiz olduğu halde, on yıllardır bu ifadeyi kullanmaktan çok mecbur kalmadıkça kaçınanlar, “Türk” yerine “Türkiyeli” kavramını yerleştirmeye çalışanlar, Ne Mutlu Türküm Diyene tabelalarını söktürenler, T.C. ibarelerini sildirenler kimlerdir?

Bir başka en önemli milli değerimiz; Mustafa Kemal Atatürk’ün devlet huzurunda lanetlenmesine izin verilip adının anılmasından imtina edilmiyor ve ayyaş denmiyor mu?

Ya okullarımızda okutulan Öğrenci Andı’nın kaldırılması neyin nesiydi? Hani MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, dönemin Başbakanı Erdoğan’a, “Bir gün iktidardan ayrıldığın dönemde, MHP’ye iktidar nasip olursa, nerede ikamet edersen et onun 25-30 metre karşısına ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazmazsam, okula giden çocuklara, evinin önünde Andımız’ı okutmazsam, bunların alayının hesabını sormazsam namerdim.” diye seslendiği konu. Bahçeli artık Cumhur İttifakı’nın ortağı, ama Andımız yasağı hâlâ sürmüyor mu?

Fabrikalar, limanlar, ormanlar, topraklar milli değerlerimiz değil mi? Peki bunları kimler haraç-mezat satıyor? Üstelik de yabancılara!..

Manevi Değerlerimiz Ne Durumda?

Adil, ahlâklı, vicdanlı, ayrıştırıcı değil birleştirici olmak…

Kul hakkına girmemek…

Yolsuzluk-hırsızlık yapmamak…

Liyakâttan ayrılmamak…

Dini, siyasi çıkarlara alet etmemek…

Okula, kışlaya, camiye siyaset sokmamak…

Bunlar da bizi biz yapan manevi hasletlerimiz değil miydi?

Peki bu hasletlerimiz ne zamandan beri, nasıl ve kimler eliyle böylesine çürütüldü?

Sultan Alparslan’ın İzinde

Erdoğan aynı törende, Ecdadımızın izinde aynen yürüyeceğiz.” dedikten sonra Sultan Alparslan’ın namazgâhında hep birlikte Cuma namazı kılacaklarını bildirdi.

Bu vesileyle; Sultan Alparslan nasıl biriydi, bunu da kaydedelim.

Tüm kaynaklarda; “Her şeyden önce samimi, ihlaslı, donanımlı bir Müslüman, asalet timsali bir sultan, adalet, ahlâk ve merhamet anıtı bir insan” olduğu anlatılıyor.

Şimdi ara ki bulasın böyle birini!..

Hasıl-ı kelâm; bizce de herkes başımızın tacıdır. Yeter ki vatanımıza ihanet etmesin, milletimize düşmanlık yapmasın, milli ve manevi değerlerimize husumet beslemesin!..

Müyesser YILDIZ
28 Ağustos 2022

Kategori:Uncategorized