15 Temmuz darbe davalarından en uzun soluklu olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) davasında 1 numaralı sanık olan eski Koramiral Metin İyidil hakkında altıncı karar çıktı. İyidil, son olarak 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ağustos 2017’de başlayan toplam 7 sanıklı davanın ilk yargılaması sonucunda, aralarında Metin İyidil’in de bulunduğu üç sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken diğer sanıkların beraatına karar verildi.
İstinaf aşamasında; Ankara 20. Ceza Dairesi diğer sanıklarla ilgili kararı onarken, İyidil’in ise beraatını ve tahliyesini kararlaştırıldı. Bizzat Erdoğan’ın tepkisi üzerine üst daireye yapılan itiraz sonucunda İyidil, tahliyesinden bir gün sonra tutuklandı. İyidil’in beraatına karar veren heyet ise görevden alınarak başka illere tayin edildi.
Aylar sonra dosyayı ele alan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Metin İyidil’in ve EDOK eski kurmay başkanı Hamza Koçyiğit’in yanı sıra, beraatına karar verilen sanıklardan Abdullah Barutçu’nun darbeye yardımdan cezalandırılması gerektiğini bildirdi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yeniden yargılama sonucunda, her üç isim 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve Abdullah Barutçu duruşma salonunda tutuklandı. İstinaf da bu kararları onadı.
Ancak Yargıtay, İyidil’e ve Koçyiğit’e verilen cezaları az bularak üst sınırdan cezalandırılmalarını istedi.
Bu kararın ardından İyidil ve Koçyiğit’in yeniden yargılanmasına başlanırken süreç içinde davaya bakan 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti üç kez değişti.
Üçüncü yargılamada duruşma savcısı, Yargıtay ilamına uyularak her iki ismin üst sınırdan cezalandırılması yönünde mütalaa verdi. Geçtiğimiz 14 Ekim’de de İyidil ve Koçyiğit, esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını yaptı.
Bugünkü üçüncü celsede ise sanık avukatlarının savunmaları alındı.
“İdarenin Müdahalesi Var”
Metin İyidil’in avukatlarından Abdullah Kaya, ilk soruşturma sırasında hazırlık savcısının üç kez değiştiğini, son olarak takipsizlik kararı verilmesini isteyen savcının Yargıtay’a tayin edilmesinin ardından alelacele hazırlanan bir iddianame ile yargılamanın başladığını anlattı. İyidil’in beraatı ve tahliyesi yönündeki kararın, İdare tarafından verilen “gereğinin yapılması” talimatıyla hukuk katledilerek iptal edildiğini öne süren Av. Kaya, Yargıtay’ın da bu kararı aklama girişiminde bulunduğunu söyledi. Av. Kaya şöyle devam etti:
“Bu süreçten sonra verilen ceza yine beğenilmedi ki, heyet yine değişti ve bu defa üst sınırdan ceza verilsin, herkes rahatlasın demek istendi. Beraat kararı hariç bu kararların hiçbirisi hukukun gereği değildir. İdare bizzat müdahil olmuş ve Metin İyidil lehindeki beyanlar tövbe billah asla gerekçeli kararlara geçirilmemiştir. Hangi kararı verecekseniz verin, ama lehindeki delilleri de inceleyin. 15 Temmuz gecesi Ankara’yı kana bulayan tankların müvekilime bağlı olduğu zannediliyor. Hayır, bunlar 4. Kolordu Komutanlığı’na bağlı. O gün darbe ihbarı alındıktan sonra Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, 4. Kolordu Komutanı Metin Gürak’a, ‘Etimesgut Zırhlı Birlikler ve Kara Havacılık Komutanlığı’na git, bir bak’ diyor. Akar, Zırhlı Birlikler’in bağlı olduğu EDOK Komutanı’nı veya Metin İyidil’i değil, doğrudan Metin Gürak’ı arıyor. Şeytanın avukatlığını yaparsanız; Ankara’yı kana bulayan tankların komutanı, kendi birliğinden uzaklaştırılıyor. Bu hareket, 4. Kolordu’nun başsız kalmasına yol açıyor. Bu kararların bir tane örneği yoktur. Ama bundan sonra herhangi bir mahkeme, ‘Ben beraat veriyorum, ama tutukluyorum da.’ diyebilir. Bu dosya kamuoyuna mal olmuş bir dosyadır. Sebebi de İdarenin müdahale havası vermesi, basının ise abarttıkça abartmasıdır. Çünkü Metin İyidil meşhur birisi. Oysa Metin İyidil, darbecilerin görevlendirme listesine göre, emre alınmış birisi. Emre alınmak ne demek; kendilerinden görmüyorlar. Metin İyidil’i bulsalar öpecekler, en iyi ihtimalle derdest edip Akıncı’ya götürecekler. Şu anda Metin İyidil’e yapılan, nitelikli hürriyeti tahdit suçudur. Bunun aynısı Balyoz’da, Şike’de de yapıldı. Yarın-öbür gün, ‘Yargıtay şöyle dedi, şu telefon açtı, Cumhurbaşkanlığı avukatı aradı.”; ne denirse densin, bu kararları alanlar kendilerini kurtaramaz.”
İyidil’in diğer Avukatı Ali Rıza Bildik de beraat kararı veren hakimlerin Türkiye’nin dört bir yanına gönderildiğini ve haklarında soruşturma açıldığını belirtip, “Sizden bu cesareti beklemiyorum. Ama bizim tezlerimiz bir yana deliller ve tanık beyanları gözardı ediliyor. İnsaf!.. Cesur hakimlerin gördüğü delilleri siz de görün veya en azından bunları çürütün. İnsanların hayatı bu kadar kolay mı? Bari yargılama yapmayıp iddianame ile cezalandırsaydınız.” dedi.
Yine İyidil’in avukatlarından Onur Aksu ise Yargıtay ilâmlarında ciddi hatalar olduğuna, İyidil’in rütbesinin ve birliklerinin adının bile bilinmediğine dikkat çekti.
“Bana da FETÖ’cü Dediler”
Sanık Hamza Koçyiğit’in Avukatı, eski Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu da Savcı mütalaası ve Yargıtay ilamlarına bakıldığında kurdun kuzuyu yemeye karar verdiğinin anlaşıldığını kaydederek şunları söyledi:
“2 yıl Ergenekon kumpasında tutuklu kalmış bir hukukçuyum. Tutuklu arkadaşlarım benim için de ‘FETÖ’cü’ dedi. Çünkü onlar için bir şeyler yapmadığımı zannediyorlardı. O zaman da davalar olgularla değil algılarla yürüyordu. Her iki sanığı da tanıyorum, darbeyle ilgileri yok. 15 Temmuz kendiliğinden olmadı; yılların ihmali, göz yummalar var. Bu dosyanın içi boş. Ama Yargıtay’da dosya okunmamış ya da okunmak istenmemiş. Müvekkilim darbeye yardım etmiş de maddi ve manevi ne yapmış; silah, araç-gereç mi temin etmiş, yol yordam mı göstermiş? Hiç birisi yok.”
Avukat beyanlarının tamamlanmasından sonra son sözleri sorulan Metin İyidil, 7 yıldır çırpına çırpına suçsuzluğunu anlatmaya çalıştığını, ama kimsenin kendisine hiçbir soru sormadığını ifade ederek “Vereceğiniz karara önce siz inanmalı ve savunmalısınız, sokaktaki insan da verdiğiniz kararın haklılığına inanmalı.” dedi.
Hamza Koçyiğit ise suçsuz olduğunu ifade edip mübarek Cuma bayramı hürmetine tahliyesine ve beraatına karar verilmesini istedi.
Kısa bir aranın ardından Mahkeme Başkanı, İyidil’in 15 yıl 10 ay, Koçyiğit’in de 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılarak tutukluluk hallerinin devamına karar verildiğini açıkladı.
Öte yandan duruşma devam ederken Metin İyidil’in torununun olduğu haberi geldi. Yakınları bunu duyurduğunda da İyidil’in ağladığı görüldü.
Müyesser YILDIZ
11 Kasım 2022