İçeriğe geç

Ankara Tren Kazasında Çarpıcı Gelişme: Bilirkişilerin Kapısına Polis Dayanacak!..

Bundan 4 yıl önce, 13 Aralık 2018’de Ankara-Konya seferini yapan yüksek hızlı tren ile raylarda kontrol için bulunan kılavuz trenin çarpışması sonucunda 3’ü makinist 9 kişinin yaşamını yitirdiği, 107 kişinin de yaralandığı kazanın davasında çarpıcı bir gelişme yaşandı. Mahkeme, istediği raporu 9 aydır hazırlayıp teslim etmeyen bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını, ayrıca çıkarılacak tebligat tarihinden itibaren 10 gün içinde iade etmedikleri takdirde ellerindeki dosyanın polis marifetiyle alınmasını kararlaştırdı.

Sözkonusu gelişmenin detaylarını aktarmadan önce, hattın sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan trafiğe açılması yüzünden yaşanan kazaya ilişkin soruşturma ve dava sürecinde yaşananları özetleyelim.

Kazanın hemen ardından makasçı, harekat memuru ve trafik kontrolörü tutuklanırken ilgili daire başkanı, şube müdürü, bölge müdürü, servis müdürü ve müdür yardımcısı ile Gar Müdür Yardımcısı’nın şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı, haklarında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

2 ay sonra da dönemin Devlet Demiryolları Genel Müdürü İsa Apaydın görevden alındı ve yerine vekaleten Ali İhsan Uygun atandı.

Soruşturma sırasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Eskişehir Teknik Üniversitesi’ne bir bilirkişi raporu hazırlattı. Rapora göre, “hızlı tren kazası” denemeyecek kazanın ana sebepleri şunlardı:

Hattın eksikliklere rağmen aceleyle açılması… Daha önce uygulanmayan, olası riskleri bilinmeyen ve literatürde karşılığı bulunmayan yanlış trafik yönetim sistemi kurulması… Manevraların kaydırılması.”

Bu bilirkişiler, kazada sadece şüphelileri değil, hem o dönemdeki TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın hem de yerine atanan Genel Müdür Ali İhsan Uygun ile Genel Müdür Yardımcısı İsmail Çağlar’ı da “kusurlu” buldu.

Neticede Savcılık, sözkonusu bürokratların dosyasını ayırıp Ulaştırma Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi. Ancak Bakanlık izin vermedi. Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ile yaralananların, bu karara itiraz için başvurduğu Danıştay da, “Haklarında soruşturma yapılmasına gerek yok.” dedi.

Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz Haziran’da “şüpheliler hakkında soruşturma izni verilmemesi, verilen kararın da Danıştay 1. Dairesince kesin olarak reddedilmesi nedeniyle tahkikat yapma imkânının kalmadığı anlaşılmakla, evrakın işlemden kaldırılmasına” karar verdi.

9 Ay Geçtiği Halde

Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada kazaya ilişkin yeni bir bilirkişi raporu alınması kararlaştırıldı ve 4 Mart’ta Yıldız Teknik, Marmara ile Arel Üniversitesi’nden üç elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi olarak görevlendirildi.

Bilirkişiler İstanbul’da olduğu için de dosya, yetkili talimat mahkemesi İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla kendilerine teslim edildi, raporu hazırlamaları için de 3 ay süre verildi.

Ancak dosyanın teslimatının üzerinden 6 ay geçtiği halde bilirkişi raporu gelmedi. Bunun üzerine Ekim başında yapılacak duruşma öncesinde şunlar yaşandı:

26 Eylül’de Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi, bilirkişilerin dosyayı ve raporu 10 gün içerisinde teslim etmelerini”, aksi halde haklarında bilirkişi bölge kuruluna bildirimde bulunulacağı ve talimat mahkemesine bu hususta bilgi verileceğine” ilişkin şerhli davetiye çıkarılmasını kararlaştırdı.

Rapor yine gelmeyince, 5 Ekim’deki duruşma 7 Şubat 2023’e ertelendi.

İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi de 12 Ekim’de raporu teslim etmeleri için bilirkişilere ihtarda bulundu.

Bu şerhli davetiye ve ihtarın üzerinden 1 ay geçtikten sonra rapor yine gelmeyince bazı katılanların avukatı Adem Kaplan, dört gün önce Ankara ve İstanbul mahkemelerine bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Av. Kaplan suç duyurusunda, mahkemenin aldığı kararlarla birlikte Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliği’ndeki hükümler ile AİHM’in, bilirkişinin rapor verme ödevine” ilişkin kararlarını hatırlatarak bilirkişiler hakkında işlem yapılmasını istedi.

İşte bu suç duyurusu üzerine İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi, Pazartesi günkü duruşmada oy birliğiyle şu kararları aldı:

– Dosyanın bilirkişilere 15 Mart 2022 tarihinde iade edildiği, aradan geçen zaman uyarınca bilirkişi raporunun teslim edilmediği, Mahkememizce bilirkişilere ihtaratlı tebligatlar gönderildiği, tebligatların bilirkişilere 12 Ekim 2022 tarihinde tebliğ edildiği, buna rağmen bilirkişi raporunun teslim edilmediği, talimat dosyasının bitirilemediği, yargılamanın sürüncemede kaldığı anlaşılmakla bilirkişiler hakkında gereği takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına ve haklarında gerekli işlemlerin yapılması için Bilirkişi İl Bölge Kurulu’na müzekkere yazılmasına…

– Bilirkişilere tebligat çıkarılarak talimat dosya aslının Mahkememize tebliğ tarihinden 10 gün içerisinde iade edilmesi, aksi takdirde kolluk marifetiyle dosyaların kolluk tarafından alınacağı ve suç duyurusunda bulunulacağının ihtar edilmesine…

– Bilirkişilere talimat dosya aslının iadesi için çıkarılan tebligatın tebliğ edilmesi üzerine dosyaların mahkememize teslim edilmemesi ihtimaline binaen kolluğa müzekkere yazılarak dosyaların mahkemeye tesliminin sağlanmasının istenilmesine…

– Dosyanın Mahkememize fiziki olarak iade edilmesi durumunda yeniden bilirkişiye verilip verilmeyeceği ya da Mahkemesine iade edilip edilmeyeceği hususlarının celse arasında değerlendirilmesine…

– Dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenilmesine, dosyanın duruşma gününden önce bilirkişiden dönmesi halinde gün beklenmeksizin talimatın kapatılarak mahal mahkemesine iadesine…

Bu kararların ardından da duruşma 19 Aralık’a ertelendi.

Av. Adem Kaplan, sözkonusu gelişmelere ilişkin, Ya bilirkişiler bu raporu hazırlayacak vasıflara sahip değil ya da Devlet Demiryolları’nı kusursuz göstermek isteyenlerin baskılarına boyun eğmemek için raporu geciktiriyorlar. Şimdi Mahkeme ya bilirkişilerin görev süresini uzatacak ya da yeni bilirkişiler görevlendirecek.” değerlendirmesini yapmakla yetindi.

Her halükarda; 4 yıl önce Çorlu’da gercekleşen ve 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasındaki gibi, bu kazanın davası da biteceğe, bitirileceğe benzemiyor!..

Müyesser YILDIZ
24 Kasım 2022

Kategori:Uncategorized