Yaklaşık 15 yıl önce Ergenekon kumpası savcıları firari Zekeriya Öz’e, “FETÖ”den hüküm giyen Mehmet Ali Pekgüzel’e ve Nihat Taşkın’a açtığım 10 bin liralık manevi tazminat davası, Yargıtay ve yerel mahkeme arasında yılan hikayesine dôndü.
15 yılda Yargıtay, İstanbul ve Ankara arasında gidip gelen dava son olarak Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü ve 8 bin lira tazminata hükmedildi.
Ancak Yargıtay, böyle bir dava açma hakkım olmadığı gerekçesiyle bu kararı reddetti.
Yeniden görülen davada Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi 8 bin lira tazminat kararında direnince Yargıtay bu sefer de miktarın düşürülmesini istedi.
Yargıtay’ın bu kararından sonra dava bugün, yeniden 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Bugünkü duruşmada, savcı görünümlü bir hain olan Zekeriya Öz’ün, ülkeye bu kadar kötülük ettikten sonra elini kolunu sallayıp gittiğini hatırlatarak şunları söyledim:
“Bu dava şahsi davam değil. Ülkemin ve milletimin onurunu korumak için açılmış sembolik bir dava. Zekeriya Öz’ün sembolik olarak da olsa cezalandırılmasının bu kadar geciktirilmesini anlayamıyor, Yargıtay’da hala bu haini koruyanlar olduğunu düşünmek istemiyorum.”
Av. Naci Uğur, Yargıtay’ın miktar yönündeki kararının hakkaniyetli olmadığını, aksine tazminatın arttırılması gerektiğini savunurken Av. Erhan Tokatlı da, “Yargıtay’ın bozma ilamına uyulsun; ama azaltılması değil, yükseltilmesi yönünde karar verilsin.” dedi.
Bu davanın “FETÖ”cü bir haine açılan ilk manevi tazminat davası olduğunu vurgulayan Av. Tokatlı şunları da kaydetti:
“2008’deki 10 bin lira dolar bazında bugün 125 bin liraya tekabül ediyor. Faizci, dövizci değiliz; ama gerekirse sembolik olarak arttırılsın.”
Beyanların ardından Savcı, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması yönünde mütalaa verdi. Mahkeme de Yargıtay’ın bozma ilamına uyup bu defa 7 bin lira tazminata hükmetti.
Müyesser YILDIZ
7 Aralık 2022