İçeriğe geç

Soykırım İftirası ve Şarlatanlar!..

Dün, emperyalizmin Türk Milleti’nin boynuna asmaya çalıştığı Ermeni soykırım iftirasının günüydü.

ABD Başkanı Biden, göreve geldiği günden bu yana üçüncü kez “soykırım” ifadesini kullandı. Öncelikli görevi ülkemizin ve milletimizin onurunu korumak olan iktidar yetkilileri ise yine göstermelik tepkilerle yetindi. Neydi o göstermelik tepkiler?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Tarihi çarpıtmaya yeltenen siyasi şarlatanlar yine sahnede! Siyasi açıklamalarla tarih yeniden yazılamaz. Bu tutumlarında ısrar eden fırsatçılar, art niyet ve ikiyüzlülükleriyle hatırlanacaktır. Yüce Türk Milleti’ne tarih dersi vermek kimsenin haddi değildir.” dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “bazı ülkeler ve siyasetçilerin 1915 olayları hakkında yine gerçeğe aykırı açıklamalar yaptığını” belirterek “tarihi olayları çarpıtarak siyasi istismar ve çıkar malzemesi haline getiren bu çevrelerin açıklamalarının yalan siyasetinden başka bir şey olmadığını” kaydetti.

Milli Savunma Bakanlığı da Ermeni terör örgütlerinin 1915’te binlerce Türk’ü vahşice katlettiğini hatırlatıp, “milletimize iftira atmeye çalışanları şiddetle kınadı”.

Ancak ne o “şarlatanların” ve “fırsatçıların” ne de “iftiracıların” adı kondu.

Medyamıza göre, bu tepkiler Biden’aydı.

Öyleyse, adama sormazlar mı; ilk kez 2021’de “soykırım” diyen bu “şarlatanla” hâlâ niye iş tutmayı sürdürüyor, F-16’lar için peşinden koşturuyor, İsveç’in ve Finlandiya’nın NATO üyeliği örneğinde olduğu gibi, bir dediğini iki etmemeye çalışıyorsunuz?

Nitekim şu oldu; Çavuşoğlu kınama görevini yerine getirdikten sonra dönüp, ABD’nin emir eri NATO’nun Genel Sekreteri Stoltenberg’le “NATO’nun genişlemesini” ele aldı!..

Aslan Osmanlıcılar!..

Biden’ın iftira açıklamasına dönelim. “Soykırım” ifadesini kullanmakla kalmadı; yine Osmanlı’yı suçladı ve İstanbul için yine “Konstantinopol” dedi.

Ama “yerli ve millilikte” mangalda kül bırakmayıp Osmanlıcılık davası güdenlerin bunlara bile gıkı çıkmadı.

Aynen Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın geçtiğimiz haftalarda Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyarete gelirken, “Konstantinopol’e gidiyorum” demesine sesleri çıkmadığı gibi…

Osmanlı’ya karşı gerçekleştirdiği Mora isyanı ve katliamı ile bağımsızlığını kazanan Yunanistan’ın milli gününü ilk kutlayan da yeni Osmanlıcılar olmuşken Biden’ın Osmanlı’yı suçlamasına sessiz kalınmasına şaşılmaz; ama biz yine de 2019’da tekrarlatılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin hemen öncesinde, Erdoğan’a ait şu sözleri hatırlatmış olalım:

Burası İstanbul, burası Konstantinopol değil, burayı böyle görmek isteyenler var. Böyle görmek isteyenlere karşı 22 günümüz var. 22 gün sonra burasının nereden nereye geldiğini ortaya tam manasıyla koymak için gece demeden gündüz demeden, tüm kardeşlerimize ulaşmamız lazım. Onlara bu gerçeği anlatmamız lâzım.”

Gördük mü “İstanbul’u Kontantinopol olarak görmek isteyenlerin” kim olduğunu?!

Ne yazık “Hamdolsun” ki, dün Erdoğan’ın gündeminde böyle bir konu yoktu!..

Bunlar da Yunanistan’ın “Jesti”

Depremde arama-kurtarma ekibi gönderdiği için Ankara’nın adeta tüm sorunları sıfırladığı, Ege’deki faaliyetleri durdurma dahil, jest üstüne jest yaptığı Yunanistan’ın 24 Nisan’a ilişkin tavrını gelelim. Başbakan Miçotakis, Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı:

Bugün, Ermeni Soykırımı kurbanlarının anısına adanan 24 Nisan’da, haksız yere yok edilenleri saygıyla anıyoruz. Tetikteyiz ve insanlara karşı ayrımcılığı ve şiddeti kışkırtan her türlü eyleme tepki gösteriyoruz.”

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “dostu” Yunan mevkidaşı Dendias ise şöyle buyurdu:

Ermeni Soykırımı kurbanlarının anılarını yaşatmak, tüm insanlığın asgari görevidir. Bugün düşüncelerimiz, vatanımızın ve tüm dünyanın Ermenileri ile birliktedir.”

Aman ne önemi var; durmak yok, Yunanistan’a da “dostluk eli” uzatmaya devam, değil mi?!

Ankara’nın Perspektifi Değişti mi?

Peki Türkiye’ye ilişkin tanıma, tazminat ve toprak” taleplerinden vazgeçmediği ve sınırlarımızı tanımayıp Ağrı Dağı’nı sembol olarak kullanmaya devam ettiği halde, “normalleşme” adına Ankara’nın depremden önce açılım üstüne açılım başlattığı, depremden sonra da adeta Dükkan senin.” dediği Ermenistan’da dün neler oldu?

Başbakan Paşinyan, “Ermeni soykırımının 108’inci yıldönümü” mesajında; “Osmanlı İmparatorluğu’nun gerçekleştirdiği soykırımın kurbanı 1.5 milyon Ermeniyi andığını” bildirdi.

Ardından Ermenistan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve ülkedeki diğer liderlerle birlikte sözde soykırım anıtını ziyaret edip çelenk bıraktı.

Yıldönümü münasebetiyle Erivan’da düzenlenen gösterilerde ise yine Türk ve Azerbaycan bayrakları yakıldı.

Ankara’dan yine ses-seda çıkmadı!..

Geçen haftaydı; Başbakan Paşinyan, parlamentoda yaptığı konuşmada, Ermenistan’ın Kahramanmaraş merkezli depremlere insani bir şekilde karşılık vermesinden sonra Türkiye’yle ilişkiler kurma konusunda fırsatın arttığını ve iki ülke sınırının yakında açılmasını umduğunu anlatırken şöyle bir ifade kullandı:

Tarihi ve ilgili konuları algılama perspektifleri değişmemiş olsaydı, arama kurtarma ekibi ve insani yardım gönderme kararı almayacaktık.”

Paşinyan’ın neleri kastettiği malûm. O halde soralım; Ankara’nın, tarihi ve ilgili konuları algılama perspektifi” gerçekten değişti mi?.. Dünkü göstermelik tepkilerin sebebi de bu mu?!

Öyleyse, buna persektif değişikliği” değil, ancak ve ancak soykırım iftiralarına”, daha genel ifadeyle “emperyalizme teslim olmak” denir!..

Ve Muhalefetin Sessizliği

Erdoğan’ın “emperyalistlerin maşası” olmakla suçladığı muhalefetin, şu gidişatı iktidarın yüzüne vurmasından vazgeçtim… Cumhurbaşkanı ve Başbakan adaylarının düne dair tek kelam etmeyip işi sözcülerine bırakmasına yanarım.

Hele bir de 24 Nisan için ABD ağzıyla “büyük felaket” deyip “yüzleşme” isteyen, güya anti emperyalist bir parti yok mu?

Yazık ettiniz sizi seven gençlere…

Yazık ettiniz, anti emperyalist duruşu ile bilinip, “mücadelenize gıptayla baktığını” söyleyen sevgili Aytunç Erkin’e…

Ez cümle; içimizdeki ve dışımızdaki “şarlatanların” kimler olduğunu iyice bilelim!..

Müyesser YILDIZ
25 Nisan 2023

Kategori:Uncategorized