Milletten oy alıyorlar… “Milletin hizmetkârıyız” diyorlar… Ama sermayeye ve emperyalizme çalışmaya devam ediyorlar.
Günlerdir Akbelen’de olanlara bakın. Bu ne şiddet, bu ne celâl!..
Jandarmayla ağaçları korumak isteyenler karşı karşıya getirildi. Yetmedi; yöre halkı, ormanı yok etmeye çalışan şirketin işçilerine hedef gösterildi.
Fransa’daki sokak çatışmalarını veya Yüksek Mahkeme’nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıran yasaya karşı İsrail’de 30 haftadır devam eden protesto eylemlerine adeta “Oh olsun” havasında yaklaşan iktidar ve medyası, Akbelen’deki yürek yakan görüntü ve feryatlara ise kapı duvar.
Neyse ki, sözümona Akbelen’e desteğe giden CHP’liler epey malzeme verdi de, hem medyadan hem Jandarma’nın bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı’ndan bir ses çıktı.
CHP’ye, “Halka öfkeniz ne zaman bitecek?” diye sordular… Milletvekili Mahmut Tanal’ın Jandarma’ya “eşkıya” demesini kınayıp Tanal hakkında hukuki süreç başlatıldığını açıkladılar… Ama “milli iradenin iktidarına”, “Bu ne gaz, tazyikli su, cop?” diye tek kelâm etmediler.
Avcılar Belediyesi, provokatörleri Akbelen’e taşımış!..
Peki, ağaca sarılan 88 yaşındaki Zehra Nine başta olmak üzere yöre halkı ne? Onlar da mı provokatör?!
Dış Güçlere Ne Kadar Dost ve Müşfik
Hatırlayın seçimleri; milleti dış güçlerle nasıl da korkuttular. Sonra?
NATO Zirvesi’nde buyurdular ki; “Bizim düşman kazanmak gibi bir derdimiz yok. Erdoğan’ın hedefi düşmanları artırmak değil, dostları artırmaktır. Bizim hedefimiz budur ve bugüne kadar da biz hep bunu yaptık.”
Yine bölücü terör örgütü PKK’yı silahlandırıp ülkemize saldırtan -ABD başta olmak üzere- bilimum dış güçler için dediler ki; “Komşularımız başta olmak üzere bizim hiçbir ülke ile çözülemeyecek sorunumuz yoktur. Diyalog ve diplomasiye alan açıldığı takdirde, yanlış anlaşılmaların giderileceğine, anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulacağına inanıyoruz. Son 21 yılda bunu pek çok kez başardık. Komşularımızla ve diğer ülkelerle aşılmaz denilen nice engeli aştık. Aynı başarıyı bugün de yakalamamızın önünde hiçbir mani bulunmuyor.”
Demek ağaca, ormana sahip çıkmaya çalışan Akbelenliler ve Zehra Nine dış güçlerden daha tehlikeliymiş!..
Yaparsa AKP Yapar
Zaten böylesi çarpıklıklar ancak “yeni Türkiye”de yaşanırdı.
Akbelen’in talan ettirildiği firmanın Yönetim Kurulu Başkanı’nın, Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın üyesi olduğu ortaya çıktı.
Bu ne ki?
AKP de kurulduğunda çevre konusunda şöyle sözler vermişti:
– “Türkiye, ne kendi ürettiği ne de başka ülkelerden ithal edilen çevreye zararlı atıkların mezarlığı olmayacaktır. Çevreyi kirleten hiçbir kalkınma ya da üretim modeline müsamaha gösterilmeyecektir.”
– “Çevre konusunda vatandaşlardan gelen her türlü şikayet dikkatle incelenecektir. Çevre konularında faaliyet gösteren Sivil Toplum Örgütleri ile işbirliğine gidilecek, çevre sorunlarının çözümünde vatandaşların inisiyatif alması teşvik edilecektir.”
– “Partimiz çevrenin bilgi, sevgi ve sorumluluk duygusu ile korunması gereğine inanır. Çevre yaşanmaz hale geldikten sonra çevre bilincinden söz etmenin çok anlamlı olmadığı açıktır. Bunun için küçük yaşlardan itibaren vatandaşlara çevre bilinci kazandıracak bir eğitim programının yaygınlaştırılması öncelikli görevlerimizdendir.”
– “Orman bölgelerinde yaşayanların, ormanların korunmasında söz sahibi olmaları sağlanacaktır.”
Bir kez daha NATO Zirvesi’ne, dış güçlere hitabına dönelim; “Biz, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılsak da başkalarına haksızlık yapmadık. Ne tutamayacağımız sözler verdik ne de bize verilen sözlerin kulak arkası edilmesine rıza gösterdik.” dediler.
Demek ki, haksızlık hukuksuzluk da tutulamayacak sözler vermek de Türk Milleti içinmiş!..
Anayasa Çiğnene Çiğnene Yeni Anayasa
Tüm hukukçular, hatta vatandaşlar Anayasa‘nın 169’uncu maddesini hatırlatıyor. Ne yazıyor burada? Özetle şunlar:
“Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır… Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz… Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.”
Çünkü olan ortada; bizatihi AKP devleti, ormana sahip çıkanların karşısına dikilip orman cinayetlerini himaye ediyor!..
Pazartesi sabahıydı; Jandarma, Akbelen’e şafak baskını düzenledi.
Aynı gün hakim ve savcıların kura töreni vardı. Erdoğan, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını darbe anayasasıyla karşılamış olmayı, açıkçası içimize sindiremiyoruz. Yargı alanında 2002’den beri yürüttüğümüz zorlu mücadeleyi; inşallah sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz.” dedi.
Hele mevcut Anayasa’ya uyulsun, saygı gösterilsin; yenisi eksik olsun?!
Son söz:
Niyedir bu cennet vatanı cehenneme çevirme azmi ve kararlılığı?..
Gördüklerimiz ve yaşadıklarımız karşısında çoktan vazgeçtik Allah korkusundan, ama acaba Zehra Nine’den de mi hiç utanmadılar?!
Müyesser YILDIZ
30 Temmuz 2023