İçeriğe geç

O Gazeteci Yalan Tanıklık mı Yaptı?

Erdoğan 26 Ocak 2022 akşamı bir televizyon programında; 2002 yılında gerçekleşen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının zanlılarından Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’da yakalanıp Türkiye’ye getirildiğini açıklarken, bunun geçmişteki faili meçhul cinayetleri aydınlatma konusundaki kararlılıklarının bir ispatı olduğunu vurguladı.

Nuri Gökhan Bozkır ve diğer sanıklar 2023’ten itibaren yargılanmaya başlandı. Ama bu faili meçhul cinayet hâlâ aydınlanmadığı gibi, daha da içinden çıkılmaz hale geldi.

Bozkır’ın Türkiye’ye getirilmesine dönersek; Erdoğan’ın o açıklamasından iki gün sonra iktidarın gazetesi Sabah, Bozkır’la “yakalanmadan bir süre önce” yapıldığı belirtilen röportajı yayımladı. Röportajı yapan gazeteci, Sabah’ın Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek’ti. Haberde Nuri Gökhan Bozkır’ın, cinayette hangi isimlerin rol aldığını anlattığı aktarıldı.

Röportajın önemi; kısa bir süre önce yapıldığı izlenimi verilse de gerçekte 2 yıl önce, 20 Şubat 2020’de yapıldığı halde, nedense, Bozkır yakalanana kadar yayımlanmamasıydı. 2020’nin özelliği ise soruşturmada gizlilik kararı olmasıydı. Ayrıca bu tarihte ne tüm şüpheliler biliniyordu ne de HTS/baz kayıtları dosyaya girmişti.

Hablemitoğlu suikastı davasının bir celsesinde Nuri Gökhan Bozkır, “2020 yılı şubat ayında Abdurrahman Şimşek yanıma geldi. Elinde soruşturma dosyasından bilgiler vardı. Bana gösterdi.” iddiasında bulununca, o röportaj daha da önem kazandı ve hem sanık avukatları hem de Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın, Abdurrahman Şimşek’in tanık olarak dinlenmesini istedi.

Mahkemede Yemin Edip Bunları Anlattı

Mahkeme de bunu kabul etti ve Şimşek geçtiğimiz 4 Mart’taki duruşmada dinlendi.

Şimşek, “doğru söyleyeceğine” yemin ettikten sonra özetle; Hablemitoğlu suikastı hakkında açık kaynaklardan edindiği bilgilere sahip olduğunu, 2017’de yaptığı haberi ise o dönem soruşturmayı yürüten Savcı Necip Cem İşçimen’den aldığı bilgilerle hazırladığını, Ukrayna’ya gittiğinde yanında 2002’deki soruşturmanın belgelerinin bulunduğunu, ayrıca Bozkır’ın röportajda anlattıklarının tümünü gazetede yayımladığını söyledi.

Yöneltilen sorularla birlikte ortaya çıkan ilk çelişki, Bozkır’la yapılan röportajın tarihi oldu. Şimşek, “Tam olarak hatırlamıyorum. Gazetede yayınlandı. Ondan 1 hafta, 10 gün önce gitmişimdir.” dedi. Ancak Nuri Gökhan Bozkır ısrarla 20 Şubat 2020 tarihini verdi. Bunun üzerine uzun süre cep telefonundan uçuş bilgilerini arayan ama bulamayan Şimşek, nihayetinde 20 Şubat 2020 olabileceğini belirtti.

Bu röportajı 2 yıl boyunca niye yayınlamadığı sorulunca da; soruşturmanın gizliliğini ihlâl etmemek ve Bozkır’ın söylediklerini araştırmak için beklettiğini” belirtti. Av. Ersan Barkın’ın, röportajın yayınlandığı tarihte de dosyada gizlilik kararı olduğunu hatırlatması üzerine ise, “Kamuoyunda gündeme gelmiş; artık kamu yararı olduğunu değerlendirdiğim için yayınladık.” dedi.

Şimşek’in, kameraya çektiğini bildirdiği Nuri Gökhan Bozkır’la yaptığı röportajın içeriğine ilişkin sorular üzerine verdiği cevaplara gelirsek; özetle şu bilgileri verdi:

Levent Göktaş’ı tanıdığını ve yurtdışına çıkması için yardım ettiğini belirtti… Tarkan Mumcuoğlu’nun kod isimle Hablemitoğlu ile temasta olduğunu söyledi… Bütün isimleri gayet rahat bir şekilde tek tek anlattı… Ben Bozkır’a hiçbir isim telkin etmedim.”

Başka?

İddianameyi hazırlayan ve duruşmanın savcısı da olan Zafer Ergün, “Peki diğer sanıklarımız Mustafa Özcan, Enver Altaylı’dan size hiç bahsetti mi o görüşmede?” diye sordu.

Şimşek şu karşılığı verdi:

Evet. Onları da bahsetti. Başka bir isim daha var dosyada sanık. Bu silah ticareti yapanlardan biri. Yaşlı bir adam. [Aydın Köstem’i kastediyor] Levent Göktaş, Enver Altaylı ve Mustafa Özcan bu üçünün o dönemde görüştüklerini biliyordu. Cinayet öncesi ve sonrasında da sanki görüştüğüne yönelik tam hatırlamıyorum, ama cinayet öncesi bunların birlikteliği olduğunu söylemişti.”

Bunun üzerine Nuri Gökhan Bozkır, Tamamen yalan! diye bağırıp Mustafa Özcan’ı tanımadığını, Aydın Köstem ismini Abdurrahman Şimşek’in verdiğini, hatta Köstem’in oğlundan bahsettiğini, Mehmet Narin ismini de ilk ondan duyduğunu söyledi.

Bozkır’ın iddialarını reddeden Şimşek ise Enver Altaylı ve Mustafa Özcan isimlerini off the record (yayımlanmamak kaydıyla) verdiğini açıkladı.

Sözkonusu tartışmaların ardından Bozkır, Şimşek’den “annesinin üstüne yemin etmesini” istedi. Şimşek de annesinin üzerine yemin etti.

Adeta 2 Yıl Sonra Çıkacak İddianameyi Özetledi

Abdurrahman Şimşek’in, Bozkır’ın 2020’de “off the record anlattıkları” diyerek aktardıklarının çok büyük bölümü, aslında yaklaşık 2 yıl sonra Kasım 2022’de yazılmış olan iddianamenin tekrarı gibiydi.

Haliyle de sanık avukatları, Şimşek’e şu soruları yöneltti:

Bu aradaki 3 yıllık süre zarfında Savcı Zafer Ergün’le görüşmeniz oldu mu? Savcıyla Ukrayna’ya gitmeden önce görüştünüz mü? Ukrayna’dan döndükten sonra bu bilgileri herhangi bir şekilde savcılıkla paylaştınız mı?”

Sözkonusu soruların tümüne Hayır.” cevabını veren Şimşek, Savcı Zafer Ergün’e bir kez sadece nezaket ziyaretinde bulunduğunu, ondan hiçbir bilgi almadığını söyledi.

Şimşek, duruşmanın başlangıcında Nuri Gökhan Bozkır’ın anlattıklarının tümünü gazetedeki haberde yayımladığını belirtmişti ya; doğru mu değil mi buna da bakalım.

Duruşmanın ilerleyen saatlerinde yine sanık avukatları şunları sordu, Şimşek de şöyle cevapladı:

Soru: Siz bu kaydın tamamını gazetenizdeki habere yansıttınız mı?

Şimşek: Yansıtmadım.

Soru: Neden yansıtmadınız?

Şimşek: Çünkü çoğu şeyin gerçekle alâkâsının olduğunu düşünmediğim için yayınlamadım.

Soru: Bunlar bugüne kadar gizli mi kaldı, sizde mi kaldı?

Şimşek: Yani hiç kimseye şey yapmadım. Benim eski bilgisayarımda durması lâzım. Yani ne yapacağım ki. Bana gazetede kullandığım şekliyle kullandım. Hatta ‘bunu televizyonda kullanalım’ dediler, televizyon yönetimi de sıcak bakmadı açıkçası.

1 Saat 17 Dakikalık Röportajda Neler Var?

Bu çelişkiler üzerine işin peşini bırakmayan sanık avukatları, Abdurrahman Şimşek’in Nuri Gökhan Bozkır’la 20 Şubat 2020’de yaptığı bu röportajın kaydının getirtilmesini isteyince mahkeme talebi kabul edip röportajın istenmesine karar verdi.

Nasıl olduysa, Sabah gazetesi de bunu gönderdi ve mahkeme 16-17 Temmuz’da yapılan duruşmalardan sonra o röportajın kaydını taraflara verdi.

1 saat 17 dakikalık röportajda neler var, Abdurrahman Şimşek’in mahkemede anlattıkları ne kadar doğru, özellikle Nuri Gökhan Bozkır yakalanıp getirilene kadar yayımlanmayan sözkonusu röportaj Ukrayna dönüşünde herhangi bir yargı mercii ile paylaşıldı mı; bunları da yarın anlatalım.

Müyesser YILDIZ
15 Eylül 2024

12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/o-gazeteci-yalan-taniklik-mi-yapti-50930

Kategori:Uncategorized