
Duydunuz; 30 Ağustos’taki mezuniyet töreninden sonra Subay Andı’nı okuyup kılıç çatan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenlerin TSK’dan ihracına karşı çıkan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’ndaki 4 üyeden Kurul Başkanı olan Kurmay Başkanı Korgeneral Tevfik Algan emekliye ayrıldı.
İktidar medyası anında Korgeneral Algan’ı hedef almış, hatta o kalemlerden birisi 4’ünün de ihraç edilmesini istemişti; ama böyle oldu. Şimdilik sadece Algan TSK’ya veda etti.
Bu gelişmeyi dün MSB kaynakları da doğrulayıp, “Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı kendi isteğiyle emeklilik dilekçesini verdi. Talebi uygun görülerek onaylandı.” açıklamasını yaptı.
Birdenbire “emeklilik isteğini” ne tetikledi ki?.. Geçici görevle 3. Ordu Komutanlığı emrine verilmesi olabilir mi?!
Haydi teğmenlerin “Atatürkçü” oldukları için değil, “disiplinsizlik” gerekçesiyle ihraç edildiğini varsayalım; peki koca Korgeneral hangi “disiplinsizliği” yaptı da 3. Ordu’ya gönderilerek kendisine kibarca “emekli ol” dendi?
Teğmenlerle ilgili en tepelerden, en baştan ilân edilen kararın gereğini yerine getirmememe “suçunu” mu işledi yoksa?!
“Dosta Güven Düşmana Korku Veren” Rektör
Teğmenlerle ilgili soruşturma sürecindeki ifadelerden, başroldeki görünmez aktörlerden birisinin Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Erhan Afyoncu olduğunu öğrendik.
Teğmenler kendi aralarında o kutlamayı yaparken, “Ne oluyor?” diye Dekanlık yetkililerini koşturan, sonrasında Kara Harp Okulu’na gelip adeta komutanların ifadesini alan Afyoncu’ydu, ama teğmenler ve komutanlar ihraç edilene kadar nedense tek kelam etmedi, sessiz kaldı.
Nihayet birkaç gün önce CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programına katılıp konuştu.
Ahmet Hakan da Afyoncu’nun anlattıklarını “süper etkileyici” bulup, “dosta güven/düşmana korku verdiğini” kaydetti.
Afyoncu’nun söylediklerinden; konumuzla ilgili olanlara bakalım.
İhraç edilen teğmenler için şöyle konuştu:
“Balkan Savaşını bilen bir adamım. Orduya siyasetin girmesi bütün Balkanları kaybetmemize sebep oldu… Ben buna müsaade etmem, tarih şuuru olan hiç kimse de müsaade etmez… Atatürk’e saygısı olmayanın Harp Okulu’nda olma ihtimali yoktur. Teğmenlerin kılıçlı yemini askeri mevzuatta olmayan bir şey… 7 kez izin istemişler, 8 kez hayır denilmiş. Teğmenler ‘yapmayın’ denilen şeyi ısrarla yaptı… Burada problem Atatürk’ün adını anmak değil, disiplinsizlik.”
Teğmenlerin Subay Andı’nı resmi tören kapsamında okumak için kaç kez başvurduğunu, verilen emre uyup resmi törende okumadıklarını, resmi tören bittikten sonra kendi aralarındaki kutlamada bu ritüeli gerçekleştirdiklerini bilmem kaç kez yazdık. O yüzden tekrar etmeyip sadece şunu soralım:
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demek, Atatürk’e saygısızlık ve orduya siyaset sokmak mıdır? Bu mudur “dosta güven/düşmana korku” salmak?!
Afyoncu’nun açıklamalarına devam edelim. Emekli askerlerin kendilerine yönelik eleştirilerine de, “Televizyonlarda çıkıp okulumuza ve bize sallayan bazı eski askerler var. FETÖ sizin döneminizde sizin komutanlığınız altındaki bu okullarda ‘Şok mangaları’ kurdu. O zamanlar neredeydiniz ?” sözleriyle tepki gösterdi.
Nerede olduklarını kısaca hatırlatalım mı?
Fetullah Gülen’i “Hocaefendi” sayanlar, “Dön, bu hasret bitsin.”, “Alnı secdeye değenden zarar gelmez.” deyip, “ne istedilerse verenler” iktidardaydı.
“FETÖ” ile mücadele edip tehlikeye dikkat çekmek isteyenler ise “Vesayeti bitiriyoruz.”, “TSK’nın bağırsakları temizleniyor.” söylemleri arasında ya emekliliğe/istifaya zorlanıyor ya da kumpaslarla Hasdal’a, Silivri’ye yollanıyordu!..
Peki aynı dönemde Prof. Afyoncu neredeydi?
2008’den 2014’e kadar Fetullah Gülen’in gazetelerinde yazıyordu galiba!..
Tuzla Piyade Okulu’nu “Telafi” Çabası mı?
Rektör Erhan Afyoncu’nun teğmenlere yönelik bu keskin tavrının sebebine gelelim. 10 Kasım 2023’te Tuzla Piyade Okulu’ndaki Atatürk’ü Anma Töreni’nde tarikatçı olduğu öne sürülen bir teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddetmesi üzerine yaşanan olaylarla ilgisi var gibi.
Malûm, iktidar medyası bu olaydan bir “teğmen cuntası” çıkardı…
SADAT kurucusu, merhum emekli general Adnan Tanrıverdi’nin ekibi, TSK komuta kademesinin yanı sıra Erhan Afyoncu’yu da hedef aldı…
Tarikatçı olduğu belirtilen teğmenler de Üniversiteye değil EDOK’a bağlı olan Piyade Okulu’na gidip soruşturmayı yönlendirerek, “suçu gizleme ve görevi suiistimal” iddiasıyla Afyoncu hakkında suç duyurusunda bulunmaya niyetlendi… (Son durumu araştırdık. EDOK Komutanı Zorlu Topaloğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuşlar, ancak takipsizlik kararı verilmiş. Afyoncu hakkındaki suç duyurusundan ise dallanıp budaklanmaması ve sonuç alınamayacağı için vazgeçilmiş)
Keza bu tepkilerden sonra Afyoncu’nun Yeni Şafak’ın sahibi Ahmet Albayrak’la görüşmek istediği, ancak Albayrak’ın kabul etmediği konuşuldu…
İşte şimdi Afyoncu’nun teğmenler üzerinden Tuzla Piyade Okulu olayındaki bu tepkileri telafi edip görev süresini uzatmaya çalıştığı öne sürülüyor.
Afyoncu’nun Tarikatlarla Mücadelesi
O dönem Tuzla Piyade Okulu’na gidip teğmenlerle görüşen ilk ismin Rektör Erhan Afyoncu olduğunu yazmıştık.
Afyoncu’nun, tarikatçı olduğu söylenen teğmenlere tepki gösteren 7-8 teğmenle yaptığı toplantıda neler konuşulduğunu da yaklaşık 15 ay sonra öğrendik.
Okul Komutanlığı Karargâhı’nda gerçekleşen, 1 saatin üzerindeki bu toplantıya katılan bir teğmenin anlattığına göre; Rektör Erhan Afyoncu, rahat konuşmak için Okul Komutanı Aydın Cihan Uzun’u bilerek çağırmadığını belirttikten sonra, “Siz bu çocukları Harp Okulu’ndan beri biliyor muydunuz?” diye sormuş.
Ardından, Milli Savunma Üniversitesi genelinde tespit ettikleri 70-80 civarında tarikat iltisaklı öğrenci olduğunu, ama ellerinde delil olmadığını, bunları izlediklerini, yani teğmenlerin düşündüğü kadar çok tarikatçı bulunmadığını anlatmış.
Bir teğmen, kendilerinin tepki gösterdiği üç teğmenin, Üniversite yönetiminin tespit ettikleri arasında olup olmadığını sormuş. Afyoncu, “Yok. Liste çok eksik.” demiş.
Aynı teğmen, “Bu öğrencileri takip ettirseniz, girip çıktıkları yerleri izlettirseniz gerisi gelir.” Önerisinde bulunmuş. Afyoncu, “Benim görevim değil. Ben MİT’çi değilim. Bu MİT’in işi. Hukuka aykırı olur, bunu yaptıramam.” karşılığını vermiş.
Yine aynı teğmenin, “Hocam, Cumhurbaşkanı’yla bile iletişiminiz var. Bunu MİT’e rapor edip, takip ettirmek sizin makamınızdaki birisi için çok zor olmasa gerek.” sözleri üzerine ise şöyle konuşmuş:
“En son mülakatlarda ben bir komisyona girdim. Bir FETÖ’cüyü bizzat ben tespit ettim. Ortalama mülakata gelen her 10 çocuktan 1’i FETÖ/tarikat iltisaklı. Her sene mülakatlar döneminde aynı şeyi yaşıyorum, tarikatlarla uğraşıyorum. Tarikatlar girmek için baskı yapıyorlar, direniyorum. Ben sizler gibi, Atatürkçüyüm.”
Hani Kara Harp Okulu’ndaki teğmenlerin “disiplinsizlik” yaptığı, bu yüzden atıldığı söyleniyor ya; Tuzla Piyade Okulu’ndaki o toplantıda Rektör Afyoncu, disiplinin temeli olan astlık-üstlük ilişkisi konusunda, “Harp Okulu’nda astlık-üstlük olmaz. Çok gerekli bir şey değil.” yorumunu yapmış. Bunun üzerine de teğmenlerle Rektör arasında şu diyaloglar yaşanmış:
Teğmen: Daha Harp Okulu’nda üst kavramını öğrenip uygulamayacaksak, kıtalarda üstler aslarına nasıl söz geçirecek? Bu, 100 yıllık Harp Okulu kültürüne aykırı.
Afyoncu: Bunu suistimal eden öğrenciler var. Alt sınıflara mobbing yapıyorlar. Hiçbir öğrencinin başka bir öğrenciye bunu yapmaya hakkı yok. Buna izin veremeyiz.
Teğmen: Birkaç kendini bilmez yüzünden Harp Okulu kültürünü çöpe atmak size daha mı mantıklı geliyor Hocam?
Bir başka teğmen: (Masaya vurup, işaret parmağını sallayarak) Hocam, sizi uyarıyorum. Türkiye’nin en güzide, en kritik eğitim kurumunun başındasınız ve yapacağınız yanlışlarda tarih sizlerden hesap sorar. Bu bilinçle hareket etmek zorundasınız.
Başlı başına şu konuşmalar, 15 Temmuz’dan sonra kurulan sistemdeki en temel yanlışın, sivil-asker şeklindeki çift başlılık olduğunu göstermiyor mu?
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenlerle ilgili süreçte; “Teğmenlere kıymayın, asıl sorunların üzerine gidin efendiler!..” demiştik.
Maalesef hem teğmenlere hem de komutanlarına kıydılar… Ve yine maalesef ki, asıl sorunların üzerine gitmeye de hiç niyetleri yok!..
Müyesser YILDIZ
21 Şubat 2025
12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/rektorun-tegmenlerle-hasbihali-ataturkcuyum-tarikatlara-direniyorum-74372