
Suç örgütü lideri olduğu suçlamasıyla 68 yıl hapis cezasına çarptırılan Bora Kaplan ile 37 sanık hakkında açılan kara para davası kapsamında kayyım atanan 36 şirketle ilgili dikkat çekici bir karar alındı. Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’nun (TMSF), “gazino, gece kulübü, taverna, alkollü/alkolsüz şirketlerin yönetiminde pek çok güçlük var.” şeklindeki yazısı üzerine Mahkeme, bu nitelikteki 9 şirketteki yönetim kayyımlığını denetim kayyımlığına çevirdi. Bu arada davanın iki tutuklulu sanığı Bora Kaplan ve Fethi Koyuncu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Ankara 77. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesinde Mahkeme Başkanı’nın üçüncü kez değiştiği görüldü. Bu nedenden ötürü Başkan, sanıklardan dosyaya gelen bilgi ve belgelere karşı beyanlarını sorarken kısaca savunma yapabileceklerini söyledi.
Daha önceki celsede duruşma salonuna getirilme talebi kabul edilmediği takdirde SEGBİS bağlantısı kurmayacağını bildiren Kaplan, bu celseye de mazaret gönderip katılmadı.
Eski AKP’li Sanık: Kayyım Şirketimi Batırdı
Bugünkü celseye sanıklar ve avukatlarının kayyım uygulamasına ilişkin şikayetleri damga vurdu.
Beyanda bulunan ilk sanık, eski AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı ve Çankaya Belediyesi Meclis Üyesi Barış Kurt oldu. Mahkeme Başkanı’na, “Sizinle ilk kez karşılaşıyoruz. Üç aydır sizi bekliyorum.” diye hitap eden Kurt şöyle konuştu:
“Harita mühendisiyim, şirketim de bununla ilgili. Ama bankacı bir kayyım atandı. Tüm sözleşmelerim fesholdu, şirketim battı. Ben bu şirketi 2013’te kurdum. Ortada Bora Kaplan da iddia olunan örgüt de yok. 2003’te aldığım malıma, babamdan kalan mirasa el kondu. Açım, açım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. 21 aydır kredimi kapatamıyorum, işletilen faizlerle baş edemiyorum. Faize boğuldum gittim. 15 milyon kredi borcu 50 milyon olmuş. Almadığım kiranın gelir vergisinin faizi isteniyor. Emekliliği hak ettim, ama Bağkur borcum var diye bu hakkımı alamıyorum. Kayyım Bağkur borcunu niye yatırmıyor? Kemal Sunal filmlerini izlerken gülüyordum. Kemal Sunal’dan farksız haldeyim.”
Avukatı da, geçen celsede emekli maaşları üzerindeki tedbirin kaldırılması kararı verildiği halde kayyımın ödemediği Bağkur borcu yüzünden Barış Kurt’un maaşını almadığını vurgulayıp bu konuda yazı yazılmasını istedi.
Bilirkişi 3 Ay Daha Ek Süre İstedi
Bora Kaplan’ın avukatları ise MASAK raporunun yanlışlıklarla dolu olduğunun ortaya çıkması üzerine yeni bir bilirkişi raporu istendiğini, ancak 5.5 ay geçtiği halde bu raporun gelmediğini, bilirkişinin 3 ay daha ek süre istediğini anlatıp, “Bu rapor gelmeden yapılan celseye inanmıyoruz. O MASAK raporu baz alınarak kayyım uygulamamaz, Bora Kaplan tutuklu kalamaz.” dedi.
Kayyımdaki Araba Çalındı
Sanıklardan Erhan Arslan tek suçunun Ersoy Yahya’ın yanında çalışmak olduğunu, mahkeme kararına rağmen emekli maaşını alamadığını söyledi.
Sanık Cemil Kumaşçıoğlu’nun avukatı da müvekkilinin kayyımdaki arabasının çalındığını öne sürdü.
Davanın ikinci tutuklu sanığı Fethi Koyuncu’nun avukatı, müvekkilinin örgüt dosyasındaki suçlamaların büyük bölümünden beraat ettiğini belirterek, “Oradaki iddialar suçlama konusu yapılıyorsa, lehe kararların da dikkate alınması gerekir.” dedi.
Güney Restaurant’ın sahibi Hıncal Alper Tansu, burasını Bora Kaplan’dan satın aldığı için 19 ay hapiste, 9 ay da ev hapsinde kaldıını belirtirken avukatı Eren Turan, “Bu gidişle beraat etseler de ortada iade edilecek malları kalmayacak.” diye konuştu.
TMSF’ye 50 Milyon Maaş
Sanıklardan Ozan Can Yıldız da kayyım yönetiminden yakınıp şunları söyledi:
“Devlete önemli projeler yapan üç şirketime el kondu. Arabalara, business uçak biletleriyle TMSF’nin bize aylık maliyeti 2 milyon. Bugüne kadar TMSF’ye 50 milyon maaş ödemişim. İlk defa geçen ay personele maaşlarını ödeyemedik, ama kendileri gelen paradan huzur hakkını aldılar. ‘Zor durumda olanlar var, ayıp olmuyor mu?’ dediğimde, ‘Sana mı soracağız?’ karşılığını verdiler. Emniyette, ‘Sizi bitireceğiz.’ demişlerdi, hakikaten bitirdiler.”
TMSF’nin Yazısı
Bu arada geçmiş celselerde sanıklar ve avukatlarının, kayyımın tümüyle kaldırılması ya da yönetim kayyımının denetim kayyımına çevrilmesi talebinde bulunması üzerine Mahkemenin, TMSF’ye 9 Mayıs’ta yazı yazıp el konulan şirketlerin durumunu sorduğu, TMSF’nin de 15 Mayıs’ta dikat çekici bir cevap verdiği ortaya çıktı.
TMSF’nin, “Bora Kaplan Grubu Yönetim/Müdürler Kurulu Başkanlıklarından alınan görüş ve değerlendirmeler” sonucunda gönderdiği cevapta özetle şöyle denildi:
“Bir kısım şirketlerin faaliyet alanı gazino, gece kulübü, taverna, diskotek, kokteyl salonu ve alkollü-alkolsüz içecek sunumu olarak belirlenen (bir kısmının gece çalışma ruhsat saati 01.00’e, bir kısmının 05.00’e kadardır) şirketler olduğu, işletmelerin faaliyet alanları itibarıyla sürekli olarak ve işin doğası gereği Emniyet Müdürlüğü ekiplerince uygulamalara tabi olduğu, Mahkeme kararı ile TMSF’ye verilen görev çerçevesinde şirket faaliyetlerinin aksamaması da gözetilerek gerekli tedbirler alınmakla birlikte gece işletmelerinin gerek faaliyet alanı gerek çalışma saatleri dikkate alındığında TMSF’nin kurumsal kimliği ve atanan yönetim/müdürler kurulu üyelerinin kamu personeli olmasının da pek çok güçlüğü beraberinde getirdiği, denetim kayyımlığı kurumunun Mahkemelerin TMSF’ye verdiği görev ve yasal mevzuat kapsamında, ilgili şirketin/firmanın faaliyet alanı ve işin niteliğine uygun olarak mal/hizmet alımlarının ve satımlarının rayiç piyasa değerlerine uygunluğu, işlemlerin kayıt dışı yapılmaması, şirket yönetimince alınan karar ve yapılan işlemlerin yasal mevzuata uygun yapılması, bu bağlamda gerektiğinde şirket yönetiminin karar ve imzalarının geçerliliğinin denetim kayyımlarının yazılı uygunluğuna bağlanması vb. tedbirlere başvurulmak suretiyle icra edildiği, kayyımlık kararının kaldırılması ya da denetim kayyımlığına geçilmesi taleplerine ilişkin takdir ve değerlendirmenin soruşturma ve kovuşturma makamlarında olduğu…”
TMSF bu tespitlerin ardından kayyum atanan 36 şirketten “faaliyet alanı gazino, gece kulübü, taverna, diskotek, kokteyl salonu ve alkollü alkolsüz içecek sunumu olan” 9’u için, nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere şu öneride bulundu:
“Fona verilen yönetim kayyımlığı görevi kapsamında yönetsel zorlukların yaşanması sebebiyle yargı mercinin beklediği mali, ticari ve finansal denetimin (hesap hareketlerinin, ödemelerin denetimi); yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyımın onayına bağlı kılındığı ‘denetim kayyımlığı’ ile yerine getirilebileceği değerlendirilmektedir.”
Kayyımın Uyku Saatine Göre mi Karar Verilecek?
Sanıklar ve avukatlarının beyanlarının tamamlanmasından sonra mütalaası sorulan Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin, diğer sanıkların da adli kontrol tedbirlerinin devamı yönünde görüş bildirirken, TMSF’nin o yazısındaki değerlendirme dikkate alınarak eğlence sektöründeki şirketlerin yönetim kayyımının denetim kayyımına çevrilmesini istedi.
Savcının mütalaasına karşı sanıklar ve avukatlarının beyanları alınırken bir avukat, “Ne yani, kayyımın uyku saatine göre mi karar vereceğiz?” diye tepki gösterirken, bir başka avukat da, “Tedbir kalkacaksa hepsi için kalksın. Kalacaksa hepsi için kalsın.” dedi.
Verilen aranın ardından Hakim, Bora Kaplan’ın ve Fethi Koyuncu’nun tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların imza verme şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılıp yurtdışı çıkış yasağına ise devam edilmesinin yanı sıra eğlence sektöründeki şirketlerin yönetim kayyımının, denetim kayyımına çevrilmesine ve emekli maaşlarına konan tedbirin kaldırılmasına, ayrıca Barış Kurt’un Bağkur borcu için SSK’ya yazı yazılmasına karar verildiğini açıkladı.
Duruşma da 23 Eylül’e ertelendi.
Müyesser YILDIZ
20 Mayıs 2025