Ekrem İmamoğlu ve İstanbul operasyonu AKP-MHP’nin keşfettiği en büyük madene dönüştü.
19 Mart’tan bu yana kesintisiz sürdürülen operasyonlar sayesinde ne milleti perişan eden ekonomiyi ne Suriye’den Yunanistan’a dış politikada yaşanan kuşatmayı ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İmralı’daki teröristbaşı ile müzakere masasına oturtulmasını konuşabiliyoruz.
Dün İstanbul’un fethinin 572’inci yıldönümüydü. Yetkililerimiz peş peşe kutlama mesajları yayınlayıp milletimize bu zaferi hediye eden Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusunu şükranla andı.
46 Gün Önce Tehdit Etti
Biz İstanbul’a ilişkin başka sıcak notları aktaralım.
Nisan ortasıydı; bir forumda konuşan Yunanistan Genelkurmay Başkanı Dimitrios Houpis, “Türkiye’nin ülkesine yönelik tehdit oluşturduğunu” ve “Ankara’nın revizyonist taktiklerle her gün yeni tartışmalar yaratmaya çalıştığını” öne sürdükten sonra “Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin herhangi bir tehdide beş dakika içinde yanıt vermeye hazır olduğunu” söyledi. Peşinden yeni silahlanma programını açıklayıp, gençleri askeri okulları tercih etmeye çağırdı.
Medyamız, Houpis’in bu ifadelerini “Skandal… Saldırgan… Küstah… Rahatsız edici” olarak nitelendirdi.
Milli Savunma Bakanlığı’mız, daha doğrusu MSB kaynakları da Yunan Genelkurmay Başkanına cevap verdi.
Medyamıza göre; MSB kaynaklarının, o skandal sözleri gösterdiği “sert tepki” ve “tokat” gibi cevap, hepi topu şundan ibaretti:
“Gerçekliğine kendilerinin dahi inanmadığı, kendilerini gülünç duruma düşüren açıklamalara cevap vermemizi beklemeyin.”
Dört Gün Sonra İstanbul’a Davet Edildi
Bu cevaptan sadece dört gün sonra ise MSB, 18’inci Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı’nın 28 Mayıs’ta İstanbul’da icra edileceğini duyurdu.
Katılımcılar arasında Yunanistan Genelkurmay Başkanı Houpis de vardı.
Ev sahibi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak toplantının açılış konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Bu konferans, silahlı kuvvetlerimiz arasındaki işbirliğini güçlendiren önemli bir platform haline geldi. Terörizm, vekalet savaşları, yıkıcı teknolojiler, iklim değişikliği, düzensiz göç gibi karmaşık tehditler karşısında bölgesel güvenliği sağlamak her zamankinden daha zor hale geldi. Bu nedenle ülkeler arasındaki yakın işbirliği hayati önem taşımaktadır… Güvenlik risklerinin çeşitlendiği ve derinleştiği bir dönemde, dayanışma ve işbirliği diğer ülkelere de örnek teşkil edecek şekilde geniş bir perspektif kazandıracaktır.”
Üçüncü oturumuna Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katılıp konuştuğu toplantının sonunda imzalanan ortak bildiri metninde ise bir sonraki konferansın Atina’da gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.
Orgeneral Gürak’ın toplantı esnasında, Bulgaristan ve Romanya Genelkurmay Başkanlarıyla üçlü, Sırbistan, Arnavutluk ve Bosna Hersek Genelkurmay Başkanlarıyla iki görüşmeler gerçekleştirirken, Houpis’le herhangi bir görüşme yapmadığını kaydedelim.
O “Konstantinopol”e Geldi
Asıl konumuz, Yunanistan Genelkurmay Başkanı Houpis’in bu toplantı dışındaki programını ve kullandığı ifadeler.
İstanbul’a toplantıdan bir gün önce, 27 Mayıs’ta geldi. Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesi ve sosyal medya hesabında yapılan paylaşımlara göre de şunları yaptı.
“Konstantinopol”deki Yunanistan Başkonsolosluğu’nu ziyaret etti…
“Ekümenik Patrik Bartholomeos” tarafından kabul edildi…
Dahası, Lozan’a göre Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk kurumu olan Fener Rum Patrikhanesi’nin başındaki Türk vatandaşı Patrik Bartholomeos’a, Megali İdea’yı çağrıştıran çok dikkat çekici bir harita sundu…
İstanbul’un fethinin yıldönümünden sadece iki gün önce olanlara bakar mısınız!..
Ama ne yazık ki, ne bakan ne gören ne umursayan var.
İşte iktidarın ortağı olmanın ötesinde “devlet aklı”nın temsilcisi haline getirilen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, İstanbul’un fethi münasebetiyle yaptığı açıklama:
“Parlak ufkuna kara perdelerin çekilmek istendiği, tarihin gerisine düşmesi için sinsi çabaların gözlemlendiği İstanbul’un 572’inci fetih yıldönümünü haklı bir gurur ile kutluyoruz. İstanbul, Türk-İslam medeniyetinin ve Türkiye’nin baş tacı, gönül tahtı, iftihar tablosudur. Maalesef fethin ruh ve şuurunu isabetle anlayamamış, iradeyle kavrayamamış siyasi ve ideolojik yıkım müellifleri 572 yıl önceki muhteşem zaferden adeta rövanş almak amacıyla kuyruğa girmişlerdir. Ancak tüm menfur çabalar boşunadır.” dedikten sonra Yunanistan ve diğer dış güçlerin giderek hızlanan “Konstantinopol, Ekümenik Patriklik” hesaplarına tepki göstermesi beklenir, değil mi?
Ne gezer!.. Sözü, “İstanbul’un derin ve çetin mahiyetli hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına mahkûm edilmesini” getirip, bunun “milli yürekleri acıtan büyük bir yara olduğunu” ayrıca “İstanbul’un emin ve ehil ellerden mahrum kaldığını” söyledi.
“‘Emin ve ehil ellerden mahrum kalan’ sadece İstanbul mu?” diye sorsak?!
Müyesser YILDIZ
30 Mayıs 2025
12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/istanbulun-fethi-imamoglundan-once-su-haritaya-baksaniz-87893