İçeriğe geç

General Duruşmaya Katılmadı Özel Celse İstedi… Tanığa Bir Telefon Geldi…

Büyük illerimizin birinin Garnizon Komutanı General D.A. ile emrindeki Binbaşı E.Ş. arasındaki kavgada yargılama süreci başladı. Ama ne başlama!..

Evvela konuyla ilgili daha önceki yazılarımızı okumayanlar için olayı özetleyelim.

Bulunduğu ilde aynı zamanda TSK’nın önemli bir eğitim merkezinin komutanı olan General D.A., isim vermeden yaptığı kimi paylaşımlar nedeniyle Binbaşı E.Ş. hakkında hem disiplin soruşturması açtırdı hem “amir ve üstü tehdit ve hakaret” iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Tümüyle Başsavcılığın hazırladığı iddianame üzerinden yürütülen disiplin soruşturması neticesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, Binbaşı E.Ş.’nin TSK’dan ihracına karar verirken, ceza davası sürecinde şöylesi ilginçlikler yaşandı:

General D.A., “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkındaki Kanun” kapsamında Aile Mahkemesi’ne başvurarak, Binbaşı E.Ş.’nin 2 ay süreyle “konutuna, iş yerine, yakınlarına ve çocuklarına yaklaşmaması, iletişim araçları veya başka şekilde rahatsız etmemesi” yönünde karar aldı…

Ayrıca, general olması sebebiyle toplumda yaratacağı olumsuz etkilerden dolayı” E.Ş. hakkında açılan ceza davası için “basın/yayın yasağı ve gizlilik kararı alınmasını” istedi. Ancak bu talebi kabul edilmedi…

General D.A.’nın, Binbaşı E.Ş. hakkında açtığı davanın ilk celsesi geçen hafta D.A.’nın Garnizon ve Eğitim Komutanı olduğu ilde görüldü.

Yoğun Mesai” Gerekçesi

Neler olduğunu tutanaklardan aktaralım.

Şikâyetçi General D.A. duruşmaya gelmedi. Avukatı, Generalin, “yoğun mesaisi” dolayısıyla duruşmaya katılamadığını bildirirken, Binbaşı E.Ş.’nin TSK’dan ihraç edildiğine dair Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı’nın kendilerine hitaben gönderdiği yazıyı Mahkemeye sundu.

Sanık E.Ş., soruşturma aşamasındaki ifadelerini tekrarlayıp yaptığı paylaşımlar konusunda General D.A.’nın kendisine iftira attığını, bu nedenle suç duyurusunda bulunduğunu, ancak suç duyurusuna iddianamede yer verilmediğini kaydetti. Bu arada General D.A.’nın emrindeki personel ve eşlerinin yanı sıra Erdoğan ve ailesi ile eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hakkında neler söylediğini de anlattı ve bunlar tutanaklara geçti.

E.Ş.’nin ifadesinin tamamlanmasının ardından avukatları Serdar Öztürk ve İbrahim Yılmaz, General D.A.’nın söylediklerine ve yaptıklarına tanık olan Yarbay S.T.’nin duruşma salonu dışında hazır edildiğini belirterek dinlenmesi talebinde bulundu.

Savcı, “Tanığın dinlenmesi konusunda takdir Mahkemenindir.” dedi. Ancak Mahkeme, “S.T.’nin bu aşamada dinlenmesine yer yok.” kararı aldı ve yargılamaya devam edildi.

Sanık E.Ş.’nin avukatlarından İbrahim Yılmaz, Mahkemenin bu kararına, “Kanun gereği isnadın ispat yönünde hakkımız vardır. Bu sebeple tanık dinletmek istemiştik. Kanuna aykırı şekilde Mahkeme reddine karar vermiştir.” sözleriyle tepki gösterdi.

Av. Serdar Öztürk de şöyle konuştu:

Konuların perde arkasında Cumhurbaşkanına ve ailesine hakaret, hatta tehdide varan sözlerle, özel görüşmelerde kendisi hakkında beyanlarda bulunması müştekinin karakterinde sıkıntı olduğunu göstermektedir. Harp Okulu’ndan 91 senesinde mezun olup 2013 senesinde emeklilik durumu gündeme gelmesine rağmen darbe girişimindeki tutumu, yaralanması dikkate alınarak liyakatı olmadığı bilindiği halde General yapılmış biridir. Kıtasının ve personelinin canına okumuştur. Liderlik özelliği olmadığı için bu tip olayları yaşamaktadır. Müştekinin hazır edilmesini isteriz. Anayasal savunma hakkı kapsamında sorularımız olacaktır.”

Özel Celse Merakı

General D.A.’nın avukatının beyanlarına geçmeden önce şunu hatırlatalım.

15 Temmuz darbe davalarında dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve İkinci Başkan Yaşar Güler başta olmak üzere çok sayıda komutanın sanıklar ve avukatların hazır bulunduğu duruşmalarda değil, özel celselerde dinlendiği biliniyor.

İşte General D.A.’nın avukatı da, “Şikâyetçiyiz, davaya katılmak istiyoruz.” dedikten sonra “işleri sebebiyle müvekkilinin günsüz olarak dinlenmesini” istedi.

Beyanlar tamamlandıktan sonra Savcı, General D.A.’nın katılma talebinin dinlendikten sonra karara bağlanması yönünde mütalaa verdi.

Mahkeme de aynı yönde karar alıp yeni duruşma günü ve saatinin General D.A.’ya bildirilmesini hükmederek duruşmayı Kasım’a erteledi.

Duruşmadan Sonra Tanığı Kim Aradı?

İlk celse böyle bitti, ama beraberinde başka şeyler de yaşandı.

Yaşananları E.Ş.’nin avukatları, duruşmanın ardından Mahkemeye gönderdikleri dilekçede şöyle anlattı:

İddianamede de adı defalarca geçen ve mahkemede hazır ettiğimiz tanığımız S.T.’nin tayini 2025 atamalarıyla başka bir ile çıktı. Henüz buradan ayrılmadan dinlenmesini, gittikten sonra ancak talimatla dinlenebileceğini, bu durumun ise ‘delillerin doğrudan doğruyalık ilkesine’ aykırılık teşkil edeceğini belirterek, tanığın Mahkemenizce dinlenmesi gerektiğini defalarca talep ettiysek de talebimiz reddedildi ve duruşmada hazır edilen tanık dinlenmedi. Kapıda hazır olan tanığımızın dinlenmemesi yasaya aykırıdır. Askeri hiyerarşinin çok sert şekilde uygulandığı herkesçe bilinen bir askeri birliğin en üst amiri olan ve müşteki olduğu iddia olunan şahsın, astı konumunda görev yapan tanığımız bu nedenle maalesef tahmin ettiğimiz gibi, hedef haline gelmiştir. Duruşma sona erdikten sonra duruşmaya tanık olarak geldiğini hiçbir askeri yetkilinin bilmediği S.T.’nin amiri olan Albay S.M., cep telefonundan arayarak, ‘S… Yarbayım sen bugün mahkemeye mi gittin? Hayırdır, bir şey mi diyecektin?’ şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Her asker, bu ifadelerin örtülü bir tehdit ve arkasında müşteki olduğu iddia edilen ve maalesef tümgeneral rütbesi taşıyan şahsın olduğunu bilir. Dolayısıyla tanığımız S.T.’nin tanıklık yapmaması için müşteki ve emrindeki subaylar tarafından sistematik bir baskıya maruz kalacağı bu aramadan anlaşılmaktadır. Maalesef bu aramadan sonra tanığımız, halen müşteki olduğu iddia olunan şahsın emrinde olduğundan başına geleceklerden korkmaya başlamıştır. Yani bu örtülü tehdit anlamına gelen arama sonucu müşteki istediği gayeye ulaşmıştır.”

Avukatlar, bu iddiaların ardından sözkonusu arama kayıtlarına ilişkin ilgili operatörlere müzekkere yazılmasını, ayrıca Albay S.M.’nin tanık olarak dinlenip “S.T.’nin mahkemeye geldiğini nereden öğrendiğinin, ne amaçla aradığının ve S.T.’yi aramadan önce General D.A. ile askeri hattan ya da cep telefonundan görüşüp görüşmediğinin” sorulmasını istedi.

Albay S.M. hakkında adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan şikâyetçi olduklarını da bildiren avukatlar, General D.A.’nın özel celsede dinlenmesi talebine ise şöyle itiraz etti:

Bu talep, sanık yönünden Anayasal savunma hakkının ihlâli niteliğindedir. Müşteki D.A.’nın sanığın ve avukatlarının olmadığı bir ortamda dinlenme talebinde bulunması dahi gerçekdışı iddialarını herkese açık bir ortamda ortaya koymaktan çekindiğinin açık bir dışavurumudur. Bir eleştiri mahiyetinde ifade etmek gerekirse, işi gücü bırakıp ergenler gibi insanların WhatsApp durumlarını takip edip kendince bunlara cevap mahiyetinde paylaşımlar yapmaya, böyle boş işlerle uğraşmaya vakti olan birinin mahkemeye de gelmeye fazlasıyla vakti olacağını düşünüyoruz. Bu itibarla, şahsın günsüz olarak dinlenmesi talebinin reddini ve zorla getirme kararı verilmesini talep ediyoruz.”

Avukatlar son olarak, General D.A.’nın Başsavcı ile samimiyetinin herkes tarafından bilindiğine dikkat çekerek, D.A.’nın bu ilişkilerini kullanarak Mahkemeye baskı ve etki yapmaya tevessül etmesi durumunda tutanak düzenlenerek HSK’ya gönderilmesini istedi.

Bu ilginç davayı izlemeye devam…

Müyesser YILDIZ
3 Temmuz 2025

Kategori:Uncategorized