
Bir büyük ilimizin Garnizon Komutanı olan general ile emrindeki bir binbaşı arasında yaşanan ve ilk etapta binbaşının TSK’dan ihracıyla sonuçlanan kavga ilginç gelişmelerle devam ediyor.
Olayın başlangıcını özetlersek;
General D.A., Chat-In uygulaması üzerinden isim vermeden yaptığı paylaşımlarla kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Binbaşı E.Ş. hakkında hem disiplin soruşturması açtırdı hem de hakkında “amir ve üstü tehdit ve hakaret”ten Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ayrıca “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkındaki Kanun” kapsamında Aile Mahkemesi’ne başvurup Binbaşı E.Ş.’nin 2 ay süreyle “konutuna, iş yerine, yakınlarına ve çocuklarına yaklaşmaması, iletişim araçları veya başka şekilde rahatsız etmemesi” yönünde karar aldı.
Başsavcılık, E.Ş. hakkında iddianame düzenlerken, tümüyle bu iddianameye dayalı olarak yürütülen disiplin soruşturmasında E.Ş.’nin TSK’dan atılması talep edildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu da E.Ş.’nin ihracına karar verdi.
General’in açtığı ceza davasının ilk celsesi 26 Haziran’da görüldü. Ancak bu duruşmaya katılmayan General, özel celsede ifade vermek istediğini bildirdi. Bu arada eski Binbaşı E.Ş.’nin avukatları Serdar Öztürk ile İbrahim Yılmaz, karargâhta yaşananların tanığı olan Yarbay S.T.’yi mahkemede hazır ederek kendisinin dinlenmesini istedi. Ancak mahkeme bu talebi reddetti. Duruşmadan sonra ise General D.A.’nın emrinde çalışan Albay S.M., Yarbay S.T.’yi telefonla arayarak, “S… Yarbayım, sen bugün mahkemeye mi gittin? Hayırdır bir şey mi diyecektin?” sorularını sordu.
E.Ş.’nin avukatları da öncelikle bu olayla ilgili olarak General D.A. ve Albay S.M. hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten” suç duyurusunda bulundu.
WhatsApp Yazışmalarını Nasıl Ele Geçirdi?
İkinci gelişmeyi aktarmadan önce soruşturma sürecine ilişkin ayrıntıları paylaşalım.
General’in görev yaptığı ilin Cumhuriyet Başsavcılığı, Binbaşı E.Ş.’nin yeni görev yerindeki savcılığa talimat yazarak, E.Ş.’nin ifadesiyle birlikte “gecikmesinde sakınca bulunan hâl” kapsamında akıllı telefonuna el konulması için Sulh Ceza Hakimliğinden karar alınmasını istedi. Bu yazı üzerine 5 gün sonra E.Ş. hakkında soruşturma başlatıldı, beraberinde Sulh Ceza Hakimliği telefona el koyma kararı verdi.
E.Ş.’nin avukatlarına göre; Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenen “amir veya üstü tehdit veya hakaret” suçu gibi basit ithamlarla başlatılan bir soruşturmada özel hayata ilişkin verilerin yer aldığı ve Yargıtay kararlarınca da bilgisayar niteliğinde sayılan akıllı telefona başka bir şehirden gönderilen savcılık talimatıyla, adeta ısmarlama şekilde el konulması ilginçti. Ayrıca “gecikmesinde sakınca bulunan halin” ne olduğu da açıklanmamıştı.
El koyma işleminden sonra bir kopyası alınıp General’in görev yaptığı ilin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Başsavcılık da bunu Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderip telefondaki tüm klasörlerin incelenmesini, General D.A.’ya mesaj yazıp yazmadığına bakılmasını, ayrıca telefon içeriğinde silinmiş bile olsa iddia edilen hakaret ifadelerinin bulunup bulunmadığının araştırılmasını istedi.
Yapılan detaylı inceleme sonucunda hazırlanan raporda; sözkonusu hakaret ifadelerine ilişkin her hangi bir bulguya rastlanmazken, sadece Binbaşı E.Ş.’nin savunma için aldığı veya avukatına gönderdiği notlara yer verildi.
Raporda, E.Ş.’nin telefondan veya WhatsApp’tan kimlerle görüştüğüne dair herhangi bir tespit de yapılmadı; ki, zaten Savcılığın bu yönde bir talebi de olmamıştı.
Bu detayı vurgulamamızın sebebi şu:
General D.A. avukatı aracılığıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na başvurarak sözkonusu inceleme raporu üzerinden Binbaşı E.Ş.’nin, davayla ilgisi olmayan M.Ç.E. isimli askerle görüşme kayıtlarına ulaştığını bildirip hem E.Ş. hem de M.Ç.E.’yi şikâyet etti ve disiplin cezasına çarptırılmalarını istedi.
General D.A. beyanında, iki ismin “bazı WhatsApp paylaşımlarından önce veya sonra sayısız kez telefonda konuştuğu, irtibatlı oldukları ve birlikte hareket ettikleri bilgisine sahip olduğunu” da belirtti.
Bunun üzerine E.Ş. ve M.Ç.E. hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. E.Ş.’ye, “M.Ç.E. ile ortak hareket edip etmediği” soruldu. Sonuçta, ortak hareket etmedikleri yönünde karar verildi.
İşte bu olay üzerine de Avukat İbrahim Yılmaz, E.Ş.’nin WhatsApp paylaşımlarından önce veya sonra M.Ç.E. ile konuştuğu, görüştüğü bilgisinin inceleme raporundan elde edilme ihtimalinin bulunmadığını ve sözkonusu verilerin suç teşkil eden yollarla ele geçirildiğini öne sürerek General D.A. hakkında 600 bin liralık tazminat davası açtı.
General D.A.’nın Kara Kuvvetlerine gönderdiği şikâyet dilekçesi sonucunda E.Ş.’nin özel hayatına ilişkin bilgilerin birçok askeri birliğe ulaştığını, ayrıca başka hangi bilgilere erişildiğinin belli olmadığını vurgulayan Av. Yılmaz, “El konulan telefonun imajının D.A.’ya hukuka aykırı olarak el altından verildiği veya D.A.’nın, telefonun imha edilmemiş imajına ulaştığı ortadadır.” diyerek söz konusu eylemin kimler tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilmesini ve sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Av. Yılmaz ayrıca, General D.A.’nın beyan ettiği bilgilerin ancak “iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması” tedbirinin uygulanmasıyla mümkün olabileceğini, oysa E.Ş. hakkında sadece “bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma” tedbirinin uygulandığını kaydederek, hukuka aykırı şekilde soruşturma dosyasında bulunmayan bir tedbire başvurulup E.Ş.’nin iletişiminin kayda alınmış olabileceğine dikkat çekti, bu ihtimalin de araştırılması talebinde bulundu.
Açılan bu dava sonucunda Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin öncelikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yazı yazarak General D.A.’nın talebi üzerine E.Ş. ve M.Ç.E. hakkında açılan disiplin soruşturma dosyasını istediğini belirtelim ve bir başka suç duyurusuna geçelim.
13 Günde Karar Verildi
Av. İbrahim Yılmaz, telefonu inceleyen ve hazırladıkları raporda E.Ş.’nin savunma notlarına yer veren Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki iki polis ile adli bilişim görevlisi hakkında da “savunma planlarını General D.A.’nın önüne sererek özel hayatın gizliliğini ihlal ettikleri ve görevi kötüye kullandıkları” iddiasıyla bu raporu hazırlatan o ilin Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak soruşturma açılmasını istedi.
Soruşturmayı sadece 13 günde sonuçlandıran Başsavcılık, E.Ş.’nin notlarının avukatıyla görüşme notları değil, kendisi için aldığı notlar olduğu, ayrıca “inceleme yapan personelin talimatta aranması istenen delil haricinde delil olabilecek diğer unsurları takdir etme yetkisi bulunmadığından, delil olması muhtemel her şeyi raporlaması mecburiyeti bulunduğu” gerekçesiyle “kovuşturma yapılmasına yer yok” kararı verdi.
Müyesser YILDIZ
25 Temmuz 2025
12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/general-binbasi-kavgasi-dallandi-budaklandi-94238