İçeriğe geç

Genelkurmay Çatı Davası: “Orada Reis Kimseyi Kurtaramayacak”

Bu haber güncellenmeye devam etmektedir.

Yargıtay’ın 199 sanık hakkında verilen kararlara ilişkin bozma ilamının ardından yeniden görülen 15 Temmuz Genelkurmay çatı davasında eski Cumhurbaşkanlığı başyaveri Ali Yazıcı, 30’uncu ve sonununcu başyaver olduğunu söylerken, “Göreceksiniz, bu ülkenin son Cumhurbaşkanı Reis olacak ve devamı gelmeyecek.” dedi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesinde görülen davanın bugünkü celsesinde sanıkların bozma ilamına karşı beyanları sorulduktan sonra savunmalarının alınmasına geçıldi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın emir subayı eski yarbay Levent Türkkan siyasi ve askeri casusluk suçlamasında verilen beraat kararının bozulmasına şöyle tepki gösterdi:

“Ne söyleyeyim diye çok düşündüm, söyleyecek bir şey bulamadım. Atfedilen suç o kadar büyük ki, güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. Ömrüm devlette geçti. Böyle bir suçlamayı kabul etmek mümkün değil. En ufak delil yok. Cumhurbaşkanı, Bakan, Genelkurmay Başkanı çok konuştu, buna dair tek şey söylemedi. Zaten bana yüzlerce ağırlaştırılmış müebbet verilmiş; bundan nasıl bir amaç gùdülüyor, ne kurgulanıyor, anlamıyorum. Bu beraatın arkasında durun. Bu kadar komik duruma düşmeyelim.”

“Bakırköy’de Olacaktım Buradayım”

Sanıklardan Cumhurbaşkanlığı eski başyaveri Ali Yazıcı, bozma kararını anlamadığını, ama bu davadan da tutuklanmak istediğini bildirirken TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan Zeki Üçok’a, Özgür Özel’den Ekrem İmamoğlu’na çok sayıda ismi hedef alıp şu iddialarda bulundu:

“Cumhurbaşkanı beni seçerek aldı. Trabzon Maçkalıyım. Yine buralı olan, Zeki Üçok denilen yaratık soruları çaldığımı öne sürünce başıma bunlar geldi. Onun hakkında da Türk, Müslüman olmadığı söyleniyor. Beni ilgilendirmez; ama o TV’lerden bana çok pislik attı… Hırt biri olabilirim, ama çok acı çektim. Sayın Cumhurbaşkanı’na bugün bile kızgın değilim ve bugün bile emrindeyim. Benden Cumhurbaşkanı hakkında tek kelime duymayacaksınız, o yüzden rahat olun. Beni rahatsız eden, onun tabiriyle köpeği olup havlayanlar. Binali… Eyvah ağzımdan kaçtı. Beni kim neyle suçlarsa suçlasın, umurumda değil. 30 yıl devlete hizmet ettim, hep tam sicil aldım… Hulusi Akar da Cumhurbaşkanı da beni seçerek aldı. Kim ne derse desin, ben 30’uncu ve sonuncu başyaverim. Ve göreceksiniz; bu ülkenin son Cumhurbaşkanı da Reis olacak ve devamı gelmeyecek. Yeni bir çocuğumuz olacak, ama ne kurulacak bilmiyorum. Oraları açmayayım.”

Ali Yazıcı 6 ay işkence gördüğünü, cinsel tacize uğradığını, ailesiyle görüştürülmediğini ve bu muamelelerin devam ettiğini öne sürerken de şunları anlattı:

Özel’in Odası, Saray’ın Stratejisi

“Durumumla ilgili Numan Kurtulmuş’a mektup yazdım, buraya heyet göndermesini istedim. Derya Yanık’tan iki satır cevap geldi. Sümüklü Meclis Başkanı ağlıyordun, ya bizim için de bir kelam edin. Ekrem İmamoğlu hemşehrim, cezaevinde değilmiş gibi ahkam kesiyor, beni kimse dinlemiyor. İmamoğlu’na Kasım’da 8 sayfa mektup yazdım, ‘Özgür Özel seni tutuklatacak.’ diye. Anladıysa. Bu ülkede diplaması sağlam bir Cumhurbaşkanı adayı yok mu? Saray’ın stratejisi yalan, iftira ve montaj üzerinedir. Özgür Özel bana Saray’daki odalarını anlattırmasın. Özel, bir köpeğini gönderip bizi dinlesin… Yaşadıklarımı anlatınca, birileri beni ‘Deli raporu alıp çıkacak.’ diye ifşa etti. Bu olmasaydı, Bakırköy’de olacaktım, buradayım. Katlanacaksınız. Ben Saray’da suıkastı düşünseydim Saray’da canlı bırakmazdım, ne Çumhurbaşkanı’na suikastı? Suyunu veriyorum, kolonyasını döküyorum… Cumhurbaşkanı’nın üç kez yemini var, gel bu vatandaşına sahip çık. Lütfen beni normal insan haline sokun, ailemle görüştürün, tecridimi kaldırın.”

Ali Yazıcı’nın avukatı Ayten İzmirli, Mahkeme Başkanı’nın sanıklara “siz” diye hitap etmesini isterken, aksi halde sanıkları ezme amacı güttüğü suçlamasıyla hakkında şikayette bulunacağını bildirdi.

Katılan Cumhurbaşlanlığı’nın avukatı Süleyman Ayhan da sanıkların bozma ilamına karşı savunma yapar gibi beyanda bulunması ve hakaretamiz ifadeler kullanmasına izin verilmesine tepki gösterip, “Böyle devam edilirse, bu usulsüzlüklere müdahale edeceğim.” uyarısında bulundu.

Sanıklardan dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın özel kalem müdürü eski kurmay albay Ramazan Gözel de, 15 Temmuz’la ilgili birçok şeyin karanlıkta kaldığını anlatıp mahkeme huzurunda dinlenmeyen Akar ile MİT’e darbeyi bildirdiği söylenen O.K.’nın tanık olarak dinlenmesini istedi.

Yurtta Sulh Konseyi Bilmecesi

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünün başlangıcında beyanları alınmayan sanıkların Perşembe günü için istediği vareste talebinin kabul edilmeyeceğini açıklayan Mahkeme Başkanı’nın, “Bozmaya uymak icin Perşembe beyan almamız gerekiyor.” demesi dikkat çekti.

Sanıklardan Halil Gül beyanında, “Yargıtay’ın kararını okumadım bile, umurumda değil. Çağırdığınız için geldim.” derken Doğan Öztürk, sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında 68 tazminat davası açıldığını belirttikten sonra Mahkeme Başkanı’ndan, Yurtta Sulh Konseyi üyesi olup olmadığını açıkça söylemesini istedi.

Başkan’ın, “Bunun açıklaması gerekçeli kararda var” cevabı üzerine, “Net cevap alamadım. O zaman siz de bilmiyorsunuz.” diyen Öztürk, Yargıtay ilamı hakkında ise şunları söyledi:

“Kararı külliyen reddediyorum. Olumlu da olsa, olmasa da. Direnin demiyorum. Çünkü 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı direnilecek nitelikte değil. Adil yargılama olmasa da asgari yargılama koşulları sağlanarak yeniden yargılama istiyorum.”

Sanıklardan Furkan Çetiner, Yargıtay 3. Ceza Dairesi Üyesi olan, 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önceki başkanı Oğuz Dik ve 3. Ceza Dairesi’nin eski başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk’ü sert ifadelerle eleştirince Mahkeme Başkanı, “Yargı mensuplarını ve kurumları aşağılayıcı sözler söyleme.” uyarısında bulundu.

Zekai Aksakallı’ya “Azmettirici” Suçlaması

Yargıtay’ın bozma kararını kabul etmediğini bildiren Halit Kazancı, silahlarının balistik incelemesi yapılmadan, swap alınmadan bir yerlerde alınan kararlarla kendilerine ceza yağdırıldığını öne sürüp şöyle devam etti:

“Tanıkların birçoğu mahkemeye çağrılmadı, çağrılamadı. Çağrılanlar gelmedi. Zekai Aksakallı işlerinin yoğunluğu gerekçesiyle buraya gelmeye tenezzül etmedi. Artık böyle bir mazereti yok, emekli. Kendisi işkenceciler arasındadır ve Semih Terzi cinayetinin azmettiricisidir, dinlenmesini istiyorum. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın (ÖKK) fedakar personelini gözlerini kırpmadan harcadılar.”

“Reis Hiçbirinizi Kurtaramayacak”

Sanıklardan eski kurmay yarbay Mehmet Şahin, 9 yıldır yargılandığını, bu süreçte devletin kendisine cebir ve şiddetle hukuk fakültesini bitirttiğini, artık diplomasını da istediğini belirterek, iddianamede adı dışında hakkındaki her şeyin yanlış olduğunu anlatıp, “Bu yanlışlıklarla başladık, yanlışlıklarla devam ediyoruz. Etsin. Bunlar geçer.” dedi. Şahin bazı ayetleri okuduktan sonra da, “O gün, orada reis hiç birinizi, hiç kimseyi kurtaramayacak.” diye konuştu.

Saat 17.00’de -yarın 23 Nisan olduğu için- Perşembe günü devam etmek üzere bugünkü celse sonlandırıldı.

Müyesser YILDIZ
22 Nisan 2025

12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/darbe-davasinda-garip-iddia-ulkenin-son-cumhurbaskani-reis-olacak-82864

Kategori:Uncategorized