“Kumpas” davaların en kritik döneminde yıllarca Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği görevini yürüten ve “dokunulmaz” denilen Hakim Albay Muharrem Köse’nin ani bir kararla görevden alınma sebebi ortaya çıktı.
Sebep; Ne Balyoz, ne Casusluk, ne de 28 Şubat davalarının sanıklarının ona ilişkin suç duyuruları…
Ne de tüm davaların beraatla sonuçlanmasının ardından “faturayı” ona kesme niyeti…
Köse’ye görevden el çektirilmesinin sebebinin, “takipsizlikle” sonuçlanan Kozmik Oda davasının ardından açılan “kumpas” soruşturması olduğu öğrenildi.
Bilindiği gibi, Kozmik Oda operasyonunu yapan hakim ve savcılar hakkında soruşturma açılmış, Yargıtay’da görevli Hakim Kadir Kayan dışındakiler açığa alınmıştı.
Soruşturmanın devamı geldi ve 15 gün kadar önce HSYK müfettişlerinin, Ankara Cumhuriyet Başsavıclığı’na 63 polis ve asker hakkında daha “askeri casusluk” suçundan ihbarda bulunduğu duyuruldu.
İşte bu kapsamda hakkında soruşturma açılan askerler arasında Albay Muharrem Köse’nin de bulunduğu, Genelkurmay Başkanı Akar’ın onu bu yüzden görevden aldığı öne sürüldü.
-Köse Kozmik Oda’da Ne Yaptı ki?-
Peki Kozmik Oda operasyonunda Albay Muharrem Köse nasıl bir rol oynadı ve şimdi neden suçlanıyor? Daha önemlisi Köse’yle ilgili soruşturma nereye uzanabilir?
Geçen yıl Kozmik Oda davasında sanıklar hakkında “takipsizlik” kararı verildiğinde, süreci adım adım yazmış ve Köse’nin fonksiyonuna da dikkat çekmiştik. (http://odatv.com/kozmik-odada-gun-gun-neler-oldu-1503151200.html)
Özetleyerek hatırlatalım:
Kozmik Oda’ya girildiğinde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Adli Müşavir de Hıfzı Çubuklu’ydu. Sonradan her ikisi de Ergenekon’dan tutuklandı, Silivri’ye kondu.
Başbuğ konuyla ilgili tüm açıklamalarda, Kozmik Oda’ya girilmesine taraftar olmadıklarını, ancak dönemin Başbakanı Erdoğan’ın talimatı üzerine aramaya izin verildiğini söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı geçen yıl bu zamanlar Kozmik Oda davasıyla ilgili “takipsizlik” kararı verdi. Kararda, Kozmik Oda’da muhafaza altına alınan hardiskin Savcılığa teslim edildiğinden söz ediliyordu. Bunun üzerine İlker Başbuğ, “Kendilerinin Kozmik Oda belgelerinin dışarı çıkarılmasına müsaade etmediğini” vurguladı.
Başbuğ’un bu açıklaması, o zamanki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e suçlama gibi yorumlanınca, Genelkurmay uzun bir açıklama yaparak, bu teslimatın nedenini madde madde izah etti.
Açıklamada, “Mahkeme kararının yerine getirilmesinin yasal bir zorunluluk olması, TSK ve personelini zan altında bırakan soruşturmanın daha fazla sürüncemede bırakılmasının istenmemesi, maddi gerçeğin bir an önce ortaya çıkarılarak, haksız yere suçlanan TSK personelinin uzun süre soruşturma tehdidi altında kalmaktan kurtarılmasının amaçlanması ve TSK aleyhine kamuoyunda oluşturulan olumsuz algının ortadan kaldırılmak istenmesi” gibi gerekçeler sıralandı.
Hemen ertesi gün de Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü, Milliyet’e Genelkurmay Başkanı Özel’in şu değerlendirmesini aktardı:
“Bazı gazetelerde yayımlanan kozmik büro evraklarının Sayın Genelkurmay Başkanımız tarafından savcılığa teslim edildiğine yönelik haberler asılsızdır ve gerçek dışıdır. Genelkurmay Başkanımızın konuyla ilgili hiçbir girişimi olmamıştır. Tamamen hukuki kurallar çerçevesinde hareket edilmiştir.”
“Hukuki kurallar” denilince de haliyle Genelkurmay Adli Müşavirliği’ne bakmak gerekiyordu. Ki, Genelkurmay açıklamasında Kozmik Oda davasına bakan savcı ve hakimlerin 2013’te karargâha yazdıkları yazılar ve taleplerden bahsedildikten sonra sonra hem Hukuk Müşavirliği hem de Muharrem Köse’nin bu süreçteki fonksiyonları şöyle anlatılıyordu:
– 7 Mart 2013’te Genelkurmay Adli Müşavirliği, Cumhuriyet Savcılığına, “….bilgisayar/CD imajlarını içerir hard diskte devlet güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği ve devlet sırrı olarak nitelendirilmeleri gereken bilgiler içerebileceğinden, Cumhuriyet Savcılığınca suç olgusuna ilişkin bilgi ve belgelerin belirlenip ayrıştırılması işlemleri sırasında Okşan Çiğdem ve İbrahim Kurtoğlu isimli askeri personelin hazır bulundurulması hususunun Cumhuriyet Savcılığının takdirine bırakıldığına” dair bir yazı gönderdi.
– 16 Mart 2013’te Hakim Albay Muharrem Köse (Genelkurmay Adli Müşaviri), Piyade Albay Faik Ahmet Karadeniz ve Hakim Yarbay Okşan Çiğdem Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığındaki odada muhafaza edilen imaj harddiskleri soruşturma savcısına tutanak karşılığında teslim etti.
– Mayıs 2013’te Genelkurmay Adli Müşavirliği, Cumhuriyet Savcılığına yeni bir yazı yazarak, “…Özel Kuvvetler Komutanlığının etkinleştirilmesi kapsamındaki teşkilât düzenlemeleri gereğince, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı binasının başka bir birlik veya kuruma devredileceğinden, mühürlü odada muhafaza edilen malzemelerin Öz. Kuv. K.lığı bünyesinde birlik komutanlığınca hazırlanacak bir odaya nakledilmesinin uygun olacağının değerlendirildiğini” bildirip, “Yapılacak işlemlerle ilgili Cumhuriyet Savcılığından değerlendirme” istedi.
-13 Haziran 2013’te yine Genelkurmay Adli Müşavirliği bu defa, “….Özel Kuvvetler Komutanlığının etkinleştirilmesi kapsamındaki teşkilat düzenlemeleri gereğince Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı binasının başka bir birlik veya kuruma devredileceğinden 11 Şubat 2010 tarihinde Cumhuriyet savcısı tarafından kilitlenip mühürlenen 16 numaralı odada bulunan devlet sırrı olarak nitelendirilebilecek ve iddia konusu suçlamalar ile ilgileri bulunmayan bilgi, belge ve kayıtların Birlik Komutanlığına iadelerinin sağlanması, suç olgusuna ilişkin olanların belirlenerek, Cumhuriyet Savcılığınca teslim alınmasını” talep etti.
Genelkurmay, özellikle de Adli Müşavirlik ve Muharrem Köse’nin “devlet sırrı” niteliğindeki bilgi ve belgeleri teslim için nasıl “çırpındığı”, nihayetinde bunların 20 Eylül 2013’te Kozmik Oda’dan çıktığı kendi açıklamalarıyla da sabitti.
15 Mart 2015’teki yazımızın Köse’yle ilgili bölümünü şu soruyla bitirmiştik:
“Evet, Özel’in hiçbir ‘şahsi girişimi’ olmamış, ama kendisine bağlı Adli Müşavirliğin yazıları ortada. Acaba bu yazılardan haberi mi yok?”
Şimdi de şunu soralım:
Eğer iddia edildiği gibi, Muharrem Köse Kozmik Odası kumpasında “askeri casusluk”la suçlanıyor ve hakkında soruşturma yürütülüyorsa, işin ucu dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e de uzanmaz mı?
Müyesser YILDIZ
5 Mart 2016
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/genelkurmay-adli-musavirinin-gorevden-alinma-sebebini-acikliyoruz-0503161200.html