İçeriğe geç

İşte Dış Politikamız… Ege ve Akdeniz’deki “Haydutlarla” Aile Muhabbetimiz Harika!..

Dün İstanbul’da MİLGEM Projesi’nin üçüncü gemisi TCG Burgazada’nın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslimi ve yeni tip denizaltı Aydınreis’in ilk kaynak töreni vardı.

Törende son dönemde Doğu Akdeniz ve Ege’de yaşanan ülkemizi kuşatmaya yönelik adımlara işaret eden Erdoğan, özetle şunları söyledi:

“Türkiye’yi adeta denize ayak basamayacak hale getirmeyi amaçlayan çabalara asla izin vermeyeceğiz. Aynı şekilde Doğu Akdeniz’deki doğal kaynakların ülkemiz ve KKTC dışlanarak adeta gasp edilmesine yönelik girişimleri kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, hele hele toprağında gözümüz yoktur. Biz sadece ülkemizin ve kardeşlerimizin haklarını koruyoruz. Türkiye’ye rağmen Doğu Akdeniz’de veya Ege’de adım atabileceklerini sananlar, ne kadar büyük bir hata yaptıklarını anlamaya başladılar. Suriye’deki teröristlere nasıl günlerini gösterdiysek, denizlerdeki haydutlara da meydanı bırakmayacağız.”

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da törendeydi; “Muhataplarımız, mavi vatan denizlerimizde hukuki ve tarihi hak ve menfaatlerimizin ihlal edilmesine asla müsaade etmeyeceğimizi, Ege ve Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı olmadığını bilmelidirler. TSK’nın ve Deniz Kuvvetleri unsurlarımızın hepimizin, bir bütün halinde bu tür provokasyonların tekrarına müsaade etmeyeceğimiz, hak ve menfaatlerimizin korunması için gereken her türlü adımı atacağımız da herkes tarafından bilinmelidir” dedi.

Erdoğan’ın, “Denizlerdeki haydutlar” ifadesine dönersek; Kimdir bunlar?

Önde Rum-Yunan ikilisi, arkasında İsrail ve ABD başta olmak üzere tüm emperyalistler!..

-Meclis’te 15 Temmuz Konuşuldu mu?-

İstanbul’daki törenden üç gün önce 1 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Sunumu, Bakan Hulusi Akar yaptı.

İki konuda neler konuşulduğunu merak ettim.

İlki, ülkenin kaderini adeta altüst eden 15 Temmuz darbe girişimiydi. Malûm, muhalefet partilerinin tüm ısrarlı çağrılarına rağmen Akar, Genelkurmay Başkanı iken TBMM 15 Temmuz Darbe Teşebbüsünü Araştırma Komisyonu’na gitmemiş, soruları yazılı cevaplandırmıştı. Yine bilindiği gibi, Akar Genelkurmay darbe davasında mahkemede değil, özel bir oturumda ifade vermiş, tanık olarak çağırıldığı Akıncı davasına ise “Genelkurmay davasında verdiğim ifade esas alınsın” diyerek gitmemişti.

İşte bu nedenlerle milletvekillerinin, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 15 Temmuz öncesine ilişkin epey soru yöneltmiş olacağını düşündüm. Ancak tutanakları incelediğimde, sadece CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’in, “Darbe girişimi öncesi ve darbe girişimi gecesi görevdeydiniz. Bu ülkenin uçakları bu ülkenin şehirlerini bombaladı. Protokolde ilk sıralardaydınız, şu anda Savunma Bakanı olarak daha alt sıralardasınız. 15 Temmuz gecesi ne oldu?” diye sorduğunu gördüm.

Cevap; Yok… Bakan Akar ve AKP’li Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç’in, zaman darlığından dolayı cevaplandırılamayan soruların yazılı olarak cevaplandırılacağı bilgisini verdiğini kaydedelim.

-Haydutluğa Karşı Kazan-Kazan Anlayışı-

Merak ettiğim ikinci konu; Ege, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’di.

Akar başlangıçta yaptığı 24 sayfalık sunumda, “İyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi isteğinde ve ‘kazan-kazan’ anlayışında” olduğumuzu vurguladıktan sonra toplam 11 satırda İstanbul’daki törende söylediklerine benzer ifadeler kullandı.

Bu duruma CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, şu sözlerle dikkat çekti:

“Ege adalarımızla ilgili, Ege sularıyla ilgili bir şey göremedim sunumunuzda. Çünkü öyle bir konu var biliyorsunuz, Ege adalarının işgâl edilmesi gibi bir konunun aydınlatılması gerekiyor. Gerçekten adalarımız işgâl altında mıdır, değil midir? İşgal altındaysa -bir zamanlar Kardak için yapılan bir hamle vardı biliyorsunuz, çok da ses getirmişti- yani bu adalarımızla ilgili neden sessiz kalınıyor? Belki bazı şeyler güvenlik sebebiyle kamuoyuyla paylaşılmıyor olabilir, ama bu kadar sessiz kalınması da kafalarda soru işareti bırakıyor. Bu konuda da bizi aydınlatmanızı rica edeceğim.”

Konuyla ilgili olarak Akar’a başka milletvekilleri de soru yöneltti.

CHP’li Kamil Okyay Sındır, “Bir İzmir Milletvekili olarak ve ataları da Yunanistan’dan Balkan Harbi’nde gelmiş bir ailenin evradı olarak bu iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesini en çok arzulayan kişilerden birisi olduğumu söyleyebilirim, ama bu iyi komşuluk ilişkilerini biz talep ederken” dedikten sonra AB internet sitesinde yayınlanan ve Türkiye’nin karasularının gaspeden son Kıbrıs haritasını, Ege’de işgâl edilmiş adalarımızı hatırlatıp, şöyle konuştu:

“Türk kıta sahanlığının böylesi bir ihaleyle parsellenip satışa çıkartılmış olmasına ve Yunanistan’a teslim edilmiş olmasına bizim itirazımız yok mudur? Yani buna rıza mı göstereceğiz? Bu 18 Türk adasının ve bir kayalığın, Londra ve Lozan anlaşmalarından olan haklarımızın iyi komşuluk ilişkilerinin zedelenmemesi adına diplomatik bir çerçevede masaya yatırılması düşünülmüyor mu?”

Bir başka CHP’li, Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ise, “Şubat 2018 itibarıyla Ege Denizi’nde 18 ada ve 1 kayalık Yunanistan tarafından işgâl edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ege Denizi’nde 3 milin ötesine gidemez hâle gelmiştir. Bakanlığınız bu konuda ne yapmayı planlamaktadır?” diye sordu.

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir de BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan son Kıbrıs raporuna değinip, şunları söyledi:

“Doğu Akdeniz’de giderek artan bazı donanma faaliyetlerinin, aynı zamanda enerji arama çalışmalarının olduğunu gözlemliyoruz. Bütün bunlar bölge siyasetinde ülkemizi de bir noktada sıkıştırma hamlelerini de içeriyor. Gerek Yunanistan’ın İsrail ve Güney Kıbrıs’la beraber hatta Mısır’la birlikte yürütmüş olduğu siyaset, gerekse müttefik olarak gördüğümüz kimi ülkelerin bu manada onlara vermiş olduğu desteklerle beraber yine Güney Kıbrıs’ta bazı ülkelerin askeri üs kurma çabaları hiç şüphe yok ki, Türkiye’nin millî güvenlik siyasetini etkileyen konuların başında geliyor. Acaba içerisinde bulunduğumuz böylesi bir dönemde Savunma Bakanlığımız Kıbrıs’la ilgili garantörlükler konusunda ne düşünüyor?”

-“Yunan Komşularımızla Eşler, Aile Vs. Tamam”mış-

Akar’ın bu sorulara cevabı mı? Şöyle başladı:

“Bu Ege, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konularına gelelim. Bu Ege’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta biz çok açık ve net, çok samimi olarak… İsterseniz şimdi buradan telefonla oradaki arkadaşlarla konuşayım, Yunan komşularımızla, çok samimi, birebir, eşler, aile vesaire her şey tamam. Ama enteresan bir politika var, anlaşamıyoruz. Çünkü burada 1931’de Yunanistan hava sahasını 10 mil ilan etti, daha sonra 1936’da 3 mili 6 mile çıkardı. Biz 1966’da 3’ü 6’ya çıkardık. Şimdi, Yunanistan dünyada hiçbir örneği olmayan…Şunu anlatmam lâzım; Yani karasuları demek, kara parçasına olan mesafe. Burası deniz, burası da ada. Ben adaya şimdi 6 mile kadar yaklaşabilirim gemiyle, bu ihlal değil, fakat o gemi üzerindeki helikopter kalktığı anda Yunan hava sahasını ihlal ediyor, çünkü hava sahası 10 mil. Yahu dünyada böyle bir şey yok. Böyle bir şey yok, bunun izahı yok. Bu NATO tatbikatlarında, Türkiye’nin faaliyetlerinde bu en büyük kritik problem. Bu devamlı gündeme geliyor. Bizim ihlal filan… Diyor ki, ‘Siz 500 kere ihlal ettiniz’. Doğru. Biz 6 mile girdik, 10 mile nereden çıkardınız siz hava sahasını birincisi bu.”

Araya giren CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, “Sayın Bakanım, acaba NATO araya girip de çözemiyor mu bu işi? Çözemezler mi?” diye sordu.

Akar, “Yok çözülmedi daha. Yok, işte yıllardır nerede… Biz çözeceğiz, Yunanlı dostlarımızla beraber oturup biz çözeceğiz” karşılığını verdi.

Bu diyalogdan sonra Akar, şöyle devam etti:

“Diğer bir husus da yine büyük yüksek heyet tarafından bilinmesi lazım. FIR hattı ‘Flight information region’ dediğimiz bir hat FIR hattı. Bu hat egemenlik meselesi değil. Yani orayı sınır hattı gibi kabul ediyorlar, ‘FIR hattını geçtikten sonra bizim egemenliğimizde, bize haber vereceksiniz, bize bilgi vereceksiniz’. Yok öyle bir şey. Bunun usulleri var. Dolayısıyla, buna benzer konularımız var. Bunları biz tamamen, gerçekten, samimi olarak birçok kez Cumhurbaşkanımız, birçok kez ben Genelkurmay Başkanı olarak, birçok kez son zamanlarda Bakan olarak, ‘Gelin, oturun konuşalım’ diyoruz. Ama tek tek değil. Türkiye ile Yunanistan arasında ne kadar problem var? Kapatın kapıyı, kim uzmanlar, 50 kişi oturun çözün, çözün bunu. Hep beraber açıklayalım. Bugün bunu, yarın onu filan şeklinde olmasın diyoruz. Bu manada bir sıkıntı var, fakat biz iyi komşuluktan yanayız, barıştan yanayız, huzurdan yanayız, -efendime söyleyeyim- ekonomik olarak bu mevcut imkânlardan, zenginliklerden herkes yararlansın diyoruz, karşılıklı olarak gidişler gelişler kolaylaşsın diyoruz, herkesin hayatını kolaylaştıralım diyoruz. Adalar bize çok yakın gelsinler alışveriş yapsınlar, gitsinler gelsinler, hastane işi var, diğer ihtiyaçları var ve fakat bunun dışında da diyoruz, Ege’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve KKTC’nin haklı menfaatlerine karşı her türlü girişime karşıyız diyoruz. Hiçbir oldu bittiye izin vermeyeceğiz, hiçbir haklarımızın çiğnenmesine müsaade etmeyeceğiz. Bunu da bilin diyoruz.”

-Hediye Edilen Adalar!..-

Ardından CHP’li Kamil Okyay Sındır, “Sayın Bakan, 14 ada ne durumda?” sorusunu yöneltti.

Akar’dan önce Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Bilgiç, “O hediye edilen adaları geri alacağız” gibi ilginç bir cevap verdi.

Akar ise şunları söyledi:

“Orada bir karışıklık var. Sizin bilginizle girersek, karışır o iş. İsterseniz onu daha sonra yazılı, mazılı veyahut da gelin konuşalım. Orada bir karışıklık var. Yan yana oturup, konuşalım diyorum. İzah etmemiz lâzım bazı şeyleri harita üzerinden. Efendim, dolayısıyla burada biz, barışı ve diplomasiyi desteklemek için, barış ve diplomasiyle çözüm bulmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bunlardan emin olabilirsiniz.”

Bir yanda “haydutlar” ifadesi… Öte yanda, “Yunan komşularımız çok samimi, eşler, aile vesaire her şey tamam… Kazan-kazan… Barış, diplomasi” açıklamaları…

Haydutlarla, böylesi bir muhabbet!..

Evet, ortada bir “karışıklık” olduğu kesin!..

Müyesser YILDIZ

5 Kasım 2018

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/esler-aile-vesaire-her-sey-tamam-05111809.html

Kategori:Uncategorized